İster hayallerinizle ilgili adımlar atmak konusunda olsun, ister yaratıcı işlerde potansiyelinize izin vermek olsun “mükemmeliyetçilik”sizi zorlayacak en büyük düşmanlardan biri. Derinlerde bir yerde başarısızlık korkusu, muhtemelen çocukluktan gelen ve hep acıtan bir kabul görme derdiniz varsa her türlü işinizi, hayallerinizi ve yaratım süreçlerini erteleyerek kendinizi sabote edersiniz. Aslında bu sabotaj ve erteleme, güvensiz mükemmeliyetçiliktir.
KABUL GÖRME
Kişi bazen derinlerdeki “kabul görme”derdinin hasarıyla her türlü işini ve yaratım sürecini eleştirilmekten ve başarısızlıktan çekindiği için erteleyip durur. Üstelik işini erteleyip kendini sözde özgür bıraktığı zamanlarda bile içi içini yer. Peki şu çocukluğunda sürekli tenkit edilenler, kabul görmeyenler, hiç mi şu yaralarından güzelleşmezler, hiç mi fayda görmezler? Maalesef yetişkinliklerinde kendilerini fena halde perişan ederler, her türlü yaratıcı sürecin sancısını, bedelini en ağır şekilde öderler ama neyse ki nihayete varabilirlerse ortaya iyi işler de çıkarırlar. Üstelik yeni şeyler öğrenme ve keşfetme arzuları da hiç bitmez. Ancak hep başarı odaklı olan ve eleştirilmekten korkanların mükemmeliyetçiliği olsa olsa yıkıcı bir mükemmeliyetçiliktir. Ne var ki, başkalarının beklentilerini karşılayıp karşılayamama endişesi taşımadan da sürece ve süreçten keyif almaya odaklanan bir mükemmeliyetçilik mümkün olabilir. Yaratıcı yolculuğa küçük adımlarla başlayarak, gerçekçi somut adımlar ve planlarla ilerleyebilirseniz hem ertelemezsiniz hem de tüm süreç çok daha zevkli olabilir. “Başkalarının ne düşündüğü”sürekli takıntınız haline geliyorsa hiçbir yaratıcı sürecin tadını çıkaramazsınız da…
Bir işe koyulurken ya da yaratıcı bir sürece girişirken, kendinizi ispat etme çabası vermeden sadece yaratıcı iç sesinizi duymaya odaklanırsanız ve hatta akışına bırakarak hata yapmaya da izin verebilirseniz, yapıcı bir mükemmeliyetçilik pratiğinde kendinizdeki en iyiyi bulma şansını da yakalarsınız.
YAPICI MÜKEMMELİYETÇİLİK
Bir işe koyulurken ya da yaratıcı bir sürece girişirken, kendinizi ispat etme çabası vermeden sadece yaratıcı iç sesinizi duymaya odaklanırsanız ve hatta akışına bırakarak hata yapmaya da izin verebilirseniz, yapıcı bir mükemmeliyetçilik pratiğinde kendinizdeki en iyiyi bulma şansını da yakalarsınız. Çok başarılı olmaya ve beklentilerin üstüne çıkmaya odaklanarak sadece kendinizi harap edersiniz, oysaki sürecin tadını çıkararak sonucunda her ne çıkarsa çıksın kucaklarsanız, belki en azından değer verdiğiniz kişilerin eleştirileriyle başa çıkabilirsiniz. Bununla beraber eleştiriye açık olmak demek de asla her söylenene aldırmak demek değildir. Fikrine, muhabbetine, o işteki yetkinliğine inandığınız ve değer verdiğiniz kişilerin eleştirileri değerlidir ama yine her şeyden önce siz değerlisiniz. Hatalarınız da değerli, emekleriniz de…
Yorum Yazın