© Yeni Arayış

Zeydan Karalar: "Olağanüstü yoksulluk var, kadın cinayeti var, adalet yok, hukuk yok"

Mersin'de düzenlenen "Kadına Yönelik Şiddet ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bağlamında Sosyal Politikalar Çalıştayı" başladı. Çalıştaya katılan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, şöyle konuştu:

"Bir bilim adamı ya da bir filozof der ki; 'Bir ülkede ölen insanların ölüm şekline bakın ve o ülkenin nasıl idare edildiğine karar verin.’ Bizim de kadınlar başta olmak üzere çocuklar ve çocuk tacizleri olmak üzere baktığınız zaman ülkenin nasıl yönetildiğini ve aslında ne hale getirildiğini bu yönetim sonucunda görürsünüz. Yoksullukla ilgili bir şey söylemeye gerek yok. Hükümet başka bir şey söylüyor ama ben özetle şunu söyleyeyim; bu yıl ne kadar yoksulluğa para ayırdılar onu daha inceleyemedim ama 2024 bütçesinin tam önceki yıla göre iki buçuk kat artarak koydukları para yoksulun ne hale geldiğini gösteriyor. Yani bu ülkeyi idare edenler ne derse desin siz eğer enflasyon yüzde 50 ya da yüzde 100 iken siz yoksulluğa ayırdığınız parayı iki buçuk kat arttırıyorsanız aslında sizin yönetiminizin yoksulluğun arttırdığını da kabul etmelisiniz. Ülkenin durumu bu.

"Bunlar hani dersiniz ya 'köpeksiz köyde değneksiz dolaşıyorlar.' İşte buna fırsat vermemek lazım"

Biz CHP'liler şunu iyi bilmeliyiz; bakın olağanüstü yoksulluk var, olağanüstü kadın cinayeti var, adalet yok, hukuk yok. Zaten adalet hukukun olmamasından kaynaklanır bütün bunlar. Ama bunlara direnen bir toplum da yok. Bir kitle de yok. Yani dünyanın nereye evrildiğini, Türkiye'ye bunu nasıl yansıdığını en çok bizim bilmemiz gerekiyor. Özellikle oturmuş demokratik ülkelerin dışındaki bütün ülkelerde otokrasinin, teokrat rejimin artmasının bir sonucunu da burada söyleyeyim. Şimdi dünyada bir sermaye üretiyor. Diyelim ki bu 100 trilyon dolar. Bu para giderek çok az bir kesimde toplanıyor. Ve büyük yığınlar ekonomik sıkıntı içerisine giderek sürükleniyor. Dünyanın hali bu. Peki bunu nasıl engelleyecekler? Hani eskiden buna direnen topluluklar vardı. İşçiler direniyordu. Kadınlar direniyordu. Demokratik kitle örgütleri sağlamdı ve direniyorlardı. Peki bunlar bu kazançları nasıl rahat kazanacaklar? Direnen bir toplum itiraz eden bir toplum olmamalı. Dolayısıyla Türkiye'de de her şey önemsizleştirildi. Her şey algıyla yönetilmeye başladı. Sendikanın örgütlüğü önemsizleşti. Demokratik kitle örgütlerinin tamamı önemsizleşti. Yani direnen karşı koyan bir topluluk kalmadı. Ne mutlu ki bunun farkında olan direnen CHP var. Hani diyoruz ya 'Var bir çaresi Cumhuriyet Halk Partisi.' Bütün CHP'lilerin bunu bilmesi gerekiyor. Böyle hareket etmesi gerekiyor. Bunlar hani dersiniz ya 'Köpeksiz köyde değneksiz dolaşıyorlar.' İşte buna fırsat vermemek lazım."

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER