© Yeni Arayış

Zayıflama amaçlı kullanılan iğneler: Biraz abarttık mı?

Bu yazı, obezite sebeplerini, tanı, tedavi ve korunmada dikkat edilmesi gereken hususları konunun uzmanlarıyla en ayrıntılı biçimde ele alan Türkiye'nin Obezite Gerçeği Dosyası: Her Yönüyle Obezite Yazı Dizisi kapsamında yayımlanmaktadır.

Son dönemlerde zayıflama amaçlı başvurulan popüler yöntemlerden biri GLP-1 ajanları, halk dilinde belirtecek olursak, zayıflama iğneleri.. Üstelik doktor tarafından önerilip reçete edilmesi gerekirken 5-6 kilo fazlalığı olan bireyler dahi kontrolsüz bir şekilde bu ilaçları kullanmakta. Peki bu ilaçlar (iğneler) kilo yönetimi için güvenli bir seçenek mi? Bu yazımda son bilimsel veriler ışığında bu konuyu incelemeye çalıştım.

Bir iğnenin ucunda mucize aramak, bir çok kişiye çözemedikleri kilo problemleri için cazip gelse de işin aslı o kadar da basit değil. Doktor kontrolü olmadan kullanarak kolayca kurtulduğunuzu düşündüğünüz iştahınız ve beraberinde kaybettiğiniz fazla kilolarınız acaba kontrol altında mı? Yoksa gözden kaçırdığınız bir şeyler olabilir mi?

Zayıflama İğneleri Kilo Vermek İçin Güvenli Midir?

Günümüzde tüm dünya pek çok kronik sağlık problemine yol açan ve ciddi bir hastalık olan obeziteyle mücadele etmeye çalışıyor.. Obezitenin kalp hastalıklarından erken yaşta ölüme kadar, sağlıklı yaşlanma için çok çeşitli riskleri olduğunu önceki yazılarımızda belirtmiştik. Bu nedenlerle, ilaç üreticileri ve de hastalar sürekli olarak obeziteyi tedavi etmenin yollarını aramakta. Bazan bu durum bir mucize arayışına bile dönmekte. Son popüler yöntemlerden biri ise GLP-1 ajanları, halk dilinde belirtecek olursak, zayıflama iğneleri. Üstelik doktor tarafından önerilip reçete edilmesi gerekirken 5-6 kilo fazlalığı olan bireyler bile kontrolsüz bir şekilde bu iğneleri kullanmakta. Peki bu ilaçlar (iğneler) kilo yönetimi için güvenli bir seçenek mi? Bu yazımda son bilimsel veriler ışığında bu konuyu incelemeye çalıştım.

Zayıflama İğneleri Nedir ve Nasıl Bu Kadar Popüler Oldu ?

Zayıflama iğneleri, aslında başlangıçta FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) tarafından Tip 2 diyabetin tedavisi için kullanım onayı verilen, kan şekeri seviyelerini düşürerek diyabeti tedavi etmek için günlük ya da haftalık enjekte edilebilir ilaçlardır ve doktor gözetimi altında kullanılması güvenli kabul edilir. Bu ilaçlar GLP-1 ajanları olarak adlandırılırlar ve  insülin üretmeye ve kan şekeri seviyelerini düşürmeye yardımcı olmak için GLP-1 hormonunu (yemek yediğimizde bağırsaklarda üretilen bir hormon) taklit eden çeşitli etken maddeleri (semaglutid, liraglutid, tirzepatid vb.) içerirler.

Diyabet tedavisinde bu ilaçlarla tedavi olan diyabetli birey sayısı arttıkça, zamanla önemli önemli bir yan etkisi fark edilmiştir: “ağırlık kaybı”. Bunun nedeni ise bu ilaçların aynı zamanda iştahı da baskılayabilmesi.

Son yıllarda bu ilaçlar toplumda, özellikle ünlüler olmak üzere, ağırlık kaybı amacıyla doktor kontrolü olmadan yaygın bir şekilde kullanılmaya başladı. Birçok kişi bu ilaçların zayıflamak için kolay bir çözüm olduğu fikrine kapıldı ve bu fikir birçok kilolu (3-5 kilo fazlası olanlar ve hatta hızlı kilo kaybetmek için yeni doğum yapmış emziren anneler dahi) ve obez bireyin bu ilaçları doktor reçetesi olmadan kullanmasına sebep oldu. Bu ilaçlar artık o kadar popüler ki tedarik zinciri sorunları yaşanıyor ve gerçekten kullanması gereken hastalar ilaca ulaşmakta zorlanıyor.

Bu ilaçlar evet, biraz kilo verdirebilir. Ancak dengeli bir diyet, sabır ve düzenli fiziksel aktivite ile de bunu başarabilirsiniz. Bu ilaçların, tüm popüleritesine rağmen, ağırlık kaybı için sihirli bir değnek veya birincil bir tedavi olmadığını akılda tutmak önemlidir.

Bu ilaçlar nasıl etki eder?

GLP-1 ajanları, insülin üretimi ve açlığı baskılamak olmak üzere iki ana görevi olan GLP-1 hormonunun sentetik versiyonudur.

İnsülin üretimini artırır, GLP-1 ajanları, glikoz seviyelerini düzenlemek için daha fazla insülin üretmeye yardımcı olarak çalışır ve pankreas hücrelerini daha fazla insülin üretmeye teşvik eden hormonlara (inkretinler) bir sinyal göndererek bunu yapar.

Glukagonu baskılar, Glukagon, karaciğerde depolanmış glikozun kullanılmasını sağlayarak kan şekeri düzeylerini artıran ve çok fazla düşmesini önleyen bir hormondur.

* Yani insülinin tam tersi etki göstermektedir.

* Tip 2 diyabetli bazı kişilerde glukagon seviyesi normalden yüksektir. 

* GLP-1 ajanları insülin ve glukagon seviyelerinin dengelenmesine yardımcı olur.

Tokluk hissini artırır, Ne zaman yemek yerseniz, GLP-1 beyninize aç ya da tok olduğunuzu söyleyen hormonları harekete geçirir. Bu arada midenizde üretilen ghrelin, mideniz boş olduğunda beyninize bunu bildirir, böylece acıkma hissi oluşur. Ghrelin ve benzeri diğer hormonlar beyine kimyasal mesajlar göndererek iştahı ve tokluk hissini kontrol etmeye yardımcı olur. Sentetik GLP-1 almanın başlıca etkilerinden biri, ghrelini azaltması ve böylece öğünler arasında daha az açlık hissetmenizi sağlamasıdır. Böylelikle tokluk hissi artar ve daha az kalori tüketirsiniz.

Örneğin, günde düzenli olarak diyetle 3.000 kalori alan bir kişide, GLP-1 ajanları bu miktarı yarı yarıya yani 1.500 kaloriye düşürebilir.

Mide boşalmasını yavaşlatır, Yiyecekleri sindirmeye başladığınızda mide, içeriğin mideden ince bağırsağın ilk kısmına taşınmasına yardımcı olur. Bu işlem genellikle bir ila iki saat sürer.

* GLP-1 ajanları kullanıldığında, yiyeceklerin mideyi terk etme süresi büyük oranda azalır ve yiyecekler normalden daha uzun süre midede kalır. Yani midenizde yemek olduğu sürece daha uzun süre tok kalırsınız ve sık sık yemek yemenize gerek kalmaz.

Bu ilaçlar diyabet hastası olmayan kişilerde ağırlık kaybı için güvenli midir?

GLP-1 ajanları  diyabet ve obeziteyi tedavi etmek için giderek daha fazla kullanılıyorlar. Ancak bu ilaçların etkinliği ve riskleri henüz kapsamlı ve uzun vadeli bir çalışma ile sistematik olarak değerlendirilmemiştir.

Bu ilaçlar evet kilo verdirebilir. Ancak yeterli ve dengeli bir diyet, düzenli fiziksel aktivite ve sabır ile de bunu başarabilirsiniz.

Bu ilaçların, tüm popüleritesine rağmen, ağırlık kaybı için sihirli bir değnek veya birincil bir tedavi olmadığını hatırlamak önemlidir. GLP-1 ajanları gösteriş ilaçları değildir ve daha iyi görünmenizi sağlamak için değil, sağlığınızı iyileştirmek için üretilmektedir. Kendi sağlığınız söz konusu olduğunda, farkındalığın ve sorumluluğun yerini hiçbir şey tutamaz.

Madalyonun diğer yüzü ise, bu ilaçlara artan talep nedeniyle, gerçek ihtiyaç sahibi olan diyabetli ve çok yüksek kilolu bireylerin bu ilaçlara ulaşmada sorun yaşıyor ya da yaşayacak olmasıdır.

Bu ilaçların olası yan etkileri

Bu ilaçların da çoğu ilaç gibi yan etkileri vardır. Bilinen en yaygın yan etkileri, mide bulantısı ve karın ağrısıdır ve sindirim sorunlarına neden olma olasılığı yüksektir. İshal, yorgunluk, yutmada güçlük ve baş ağrısı gibi başka yan etkileri de vardır.

Al-Aly Z. ve arkadaşları tarafından bu ilaçlarla ilgili yapılan en son çalışmaya göre; GLP-1 ajanları, diyabeti kontrol altına alma ve ağırlık kaybı sağlamasının yanında, psikotik bozukluklar, nörobilişsel bozukluklar (Alzheimer hastalığı ve bunama dahil), pıhtılaşma bozuklukları, kardiyometabolik bozukluklar, bulaşıcı hastalıklar ve çeşitli solunum yolu rahatsızlıkları riskinin azalmasıyla ilişkilendirilmiştir. Ancak yine bu çalışmada,  GLP-1 kullanımıyla ilişkili olarak gastrointestinal (sindirim ile ilgili) bozukluklar, hipotansiyon (düşük tansiyon), senkop(bayılma), artrit, nefrolitiyazis (böbrek taşı), safra kesesi ve safra kanalı problemleri ile pankreatit (pankreas iltihabı) riskinin arttığı belirtilmiştir.

Yapılan bilimsel çalışmalarda belirtilen ortak yan etkiler ise aşağıdaki gibidir.

Gastroparezi: Bu durum, sindirim yolunun kasları ve sinirleri düzgün çalışmadığında ortaya çıkar. Gastroparezi olan kişilerde iştahsızlık olabilir ve temel beslenme ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çekebilirler.

Sindirim sorunları: Sentetik GLP-1’ler mide boşalmasını geciktirdiğinden, yiyecekler midede daha uzun süre kalır bu da bir dizi sindirim sorununa neden olabilir. Örnekler arasında reflü, mide bulantısı, ishal, kusma veya kabızlık bulunur.

Pankreas ve safra kesesi sorunları: Sentetik GLP-1’ler ayrıca pankreatite (safra kesesi iltihabı) neden olabilir ve safra kesesi ve safra kanalı hareketliliğini engelleyebilir.

Kas kaybı ve yetersiz beslenme: İnsan vücudunun günlük olarak yeterli ve dengeli beslenmeye ihtiyaç duyduğu unutulmamalıdır. GLP-1’leri kullanırken, yeterli ve doğru besin seçimi yapılmaz ise kalorisi yüksek ancak besin değeri düşük ya da hem kalorisi hem de besin değeri düşük bir beslenme şekli ortaya çıkabilir bu da kişide vitamin mineral yetersizlikleri oluşturabilir. Hızlı kilo kayıplarına bağlı olarak vücut kompozisyonunda oluşan dengesiz dağılım ise özellikle kas kaybına ve cildin sarkmasına sebep olabilir. Bu ilaçlar ile ilgili yapılan bazı bilimsel çalışmalarda ağırlık kaybının daha çok kas kaybı ile oluştuğu gösterilmiştir.

Yorgunluk: İştahın azalması daha az kalori alımına, yetersiz besin tüketimine ve enerji eksikliğine dolayısıyla genel bir yorgunluğa yol açabilir.

Yemeğe ilgi kaybı ve mutsuzluk: Yemek yemeyi ve yeni yiyecekleri denemeyi seven kişiler için bu ilaçlar, mutsuzluk hali yaratabilir.

Bağırsak tıkanıklığı: Bu da çok nadir görülen bir yan etkidir, ancak sindirimin geçiş süresinin yavaşlaması kabızlığa ve bağırsak tıkanıklığına yol açabilir. Tıkanıklıklar, yiyecek ve dışkı bağırsaklarda serbestçe hareket edemediğinde oluşur.

İlaçlar bırakıldıktan sonra kaybedilen ağırlık kaybının bir kısmının tekrar geri kazanılması: Yaşam tarzınızı değiştirmediğiniz sürece ilacı bıraktığınızda büyük ihtimalle tekrar kilo alırsınız.

Peki bu ilaçları kullanmayı bıraktığınızda ne olur?

“İnsan vücudu akıllıdır ve kilo kaybına uyum sağlayabilir.”

* Normalden daha az kalori tükettiğinizde beyniniz bu durumu tehlike olarak algılar.

* Vücut, metabolizmayı yavaşlatarak ve bedensel işlevleri yerine getirmek için daha fazla enerji biriktirerek yani harcamayı azaltarak yeni alışkanlıklara uyum sağlamaya çalışır.

* Aynı zamanda hormonlar beyne açlık hissini artırmasını söyler.

Vücudumuzun bu tutumu (evrimsel süreç boyunca böyleydi) kilo vermenin neden zor olduğunu ve kilo verme yolculuğunun neden inişli çıkışlı olabileceğini açıklıyor. Yakın zamanlı bilimsel çalışmalardan bazıları, insanların semaglutide almayı bıraktıktan bir yıl sonra verdikleri kilonun üçte ikisini geri aldıklarını göstermektedir. Bu, obeziteyi tedavi etmek için yalnızca ilaçlara güvenmek yerine, uzun vadeli bir ağırlık kaybı ve kontrolü stratejisinin önemli bir parçası olarak yaşam tarzı değişikliklerine ihtiyaç duyulduğunu vurgulamaktadır.

Özetle,

Obezite tedavisinde en iyi yaklaşım, diyet ve egzersiz gibi yaşam tarzı değişikliklerini ve ilaç veya cerrahi müdahale ile davranış değişikliklerini içeren kapsamlı bir tedavi planının tıbbi bir ekip tarafından hazırlanmasıdır.

GLP-1 ajanlarının kullanımı kilo vermede etkili olabilir, ancak kullananlarda yan etkilere de yol açabilir. Bu ilaçların kullanımı artmaya devam ettikçe, ilaca bağlı beslenme bozuklukları da ayrı bir endişe kaynağı olarak karşımıza çıkmaktadır. İştah kaybı sonucunda bireyin yetersiz beslenmesi ve buna bağlı oluşabilecek olası sağlık problemleri de ayrıca ele alınması gereken önemli bir konudur. Dolayısıyla GLP-1 ajanlarının güvenli ve etkili bir şekilde kullanılmalarını  sağlamak için daha fazla çalışma yapılmalı ve kanıta dayalı kılavuzlar oluşturulmalıdır.

Ez cümle, GLP-1 ajanlarının kimler tarafından kullanılması gerektiğine karar verecek kişi hastanın doktorudur. Bu ilaçların, doktor gözetimi altında ve diyetisyenle işbirliği kapsamında kullanılması son derece önemlidir. Bu şekilde, bu ilaçların etkin ve güvenli kullanımı sağlanabilir, hastaların yetersiz beslenmeleri önlenebilir ve ilacı bıraktıktan sonra tekrar kilo alımının önüne geçilebilir.

Sonuç olarak

GLP-1 ajanlarının zayıflamak amacıyla kullanımı giderek yaygınlaşsa da bu kullanımın doğru ve güvenilir olup olmadığı ile ilgili şu noktalar dikkate alınmalıdır:

* Uzun vadeli kullanımın ortaya çıkarabileceği yan etkileri açısından daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

* GLP-1 ajanlarının güvenlik profilleri hakkında belirsizlikler vardır; dolayısıyla doktor kontrolünde ve dikkatle kullanılması gereken özel ürünlerdir ve kişisel sağlık durumlarına göre değerlendirilmelidirler.

* Zayıflama hedefleri olan bireyler, bu tür ilaçları kullanmadan önce, kendisine en uygun zayıflama tedavi yöntemi için doktor ve diyetisyeniyle görüşmelidir.

Referanslar

Xie Y, Choi T, Al-Aly Z. Mapping the effectiveness and risks of GLP-1 receptor agonists. Nat Med. 2025 Jan 20. PMID: 39833406. Ghusn W, Hurtado MD. Glucagon-like Receptor-1 agonists for obesity: Weight loss outcomes, tolerability, side effects, and risks. Obes Pillars. 2024 Aug 31;12:100127.  https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC11404059/ FDA Approves New Drug Treatment for Chronic Weight Management, First Since 2014. (2021). U.S. Food and Drug Administration. Retrieved April 26, 2023.  Ozempic (semaglutide) injection, for subcutaneous use. (2017). U.S. Food and Drug Administration. Retrieved April 26, 2023. Ojeniran M., et al.,(2021).Semaglutide for weight loss. Canadian family physician Medecin de famille canadien,67(11), 842.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER