Yönetim-Hikaye arasına sıkışmış Türkiye
YORUMYönetim-Hikaye arasına sıkışmış Türkiye
BATI SONRASI DÜNYA’DA TÜRKİYE
Seçim sonrası Türkiye analizi, sadece içerideki, dolayısıyla ulusal-yerel değil, dışarıdaki, dolayısıyla küresel-bölgesel gelişmelere ve bu gelişmeler arasındaki bağlantısallık noktalarına bakarak yapılmalı. 31 Mart günü oylarımızı attığımız, 1 Nisan sabahı uyandığımız Türkiye, içeride çok ciddi yönetim sorunu yaşayan, buna ek olarak da üç tarafı, Ukrayna, Gazze, İsrail-İran, savaşlarla çevrilmiş bir ülke konumunda/durumunda. Ukrayna Savaşından sonra Gazze’de soykırım düzeyinde İsrail-Filistin meselesi ve savaşın bölgeselleşmesi anlamına gelen İsrail-İran çatışması. Tam da dünyayı İkinci Soğuk Savaş 2.0 ya da Üçüncü Dünya Savaşı götürecek ya da şimdiden başlatmış olan bu kritik ve çoklu savaşlar sürecinin içinde olan bir Türkiye’den bahsediyoruz. Bu savaşları ne 1945-sonrası Batı merkezli uluslararası sistem, kurumları ve lideri Amerika, ne de NATO, AB, Avrupa, Transatlantik temelli “Batı ya da Batı Modernitesi” fikri önleyebiliyor. Daha da önemlisi, soykırım devleti olmaya hızla giden İsrail’e verilen koşulsuz destekle Batı-merkezli sistemin, fikrin, modernitenin gözlerimiz önünde eridiğini görüyoruz. Buna karşın, başta Çin ve Küresek Güney güç ve etkinlik kazanırken, Batı-sonrası Dünyaya geçiş süreci ve tartışması da ciddiyetini arttırıyor. Sistemsel oyun değiştirici nitelikte olan Ukrayna, sonrası Gazze ve İsrail-İran, Batı-sonrası Dünyada yaşadığımız gerçeği ve fikrini güçlendirdi. Eskinin öldüğü, Yeninin doğmadığı bir geçiş dönemindeyiz; Batı-sonrası Dünyada yaşıyoruz. Türkiye, bu dünyanın önemli bir aktörü olabilir, fakat bu dünyanın ciddi risklerinden bugün olduğu gibi çok etkilenebilir. Seneca’nın saptaması bir kez daha Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti’de doğrulanıyor: “Gelecek kaygısıyla yaşamak ne kötü”.CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN
Bu nedenle, Cumhurbaşkanı Erdoğan için Türkiye’yi yönetiminde değişiklik ve doğru hatta girme başarısı içerisi-dışarısı bağlantısallığına odaklanmayı ve doru adımları atmayı gerekli kılıyor. Peki, Erdoğan seçim sonrası tavır ve söyleminde bunu başarabilir mi_ Çok zor gözüküyor. Seneca’nın saptaması bir kez daha Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti’de doğrulanıyor: “Gelecek kaygısıyla yaşamak ne kötü”. Belli yönetim aktörleri hariç, yanında kibrine, kinine, paraya ve maddiyata, dolayısıyla nefsine ve kendine yenilmiş bir AK parti var. Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelecek için endişeli, gelecek kaygısıyla yaşıyor. Yapısal, radikal, liyakat, edep, emek, işbirliği temelli adımları atmaması atmasından çok daha olası gözüyor. Göreceğiz. CHP’de yaşanan değişim Türkiye’nin değişimini yaratabilir. Fakat bunun için, CHP’nin, Batı-sonrası Dünyada Türkiye için yeni ve inandırıcı bir Hikaye üretmesi ve bunu da toplumun farklı kesimleriyle diyalog ve müzakere içinde yapması gerekiyor.CHP
Buna karşın seçimleri birinci galibi CHP’yse geleceğe umut ile bakıyor. CHP, çoğu büyük şehir olmak üzere, 35 ilde belediye başkanlığını kazandı. Seçimin net galibi, CHP ve Belediye Başkan adayları oldu. Seçim akşamı başta CHP Genel Başkanı Özgür Özel olmak üzere, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın ve kazanan belediye başkanlarının kapsayıcı ve güven dolu konuşmaları ve altını çizdikleri bir nokta çok önemliydi: CHP, halkçı-sosyal demokrat belediyecilik kadar farklı muhafazakar, milliyetçi, farklı kimliklere sahip ama demokrasi yanlısı kesimlerden oy alarak Türkiye Partisi olma şansını bu seçimde kazandı. Seçmen CHP’ye, kibire, kine, öfkeye, şehvete düşmeden Türkiye Partisi olursan seninleyim dedi. Bu başarıda en büyük unsurun, CHP’de 2023 seçimleri sonrası yaşanan “Değişim” olduğunu düşünüyorum. Değişim ilk meyvesini bu seçimlerde verdi: CHP’nin, kendi seçmenine ek olarak farklı kesimlerden ve özellikle seçimlerde ilk defa oy veren gençlerden oy alması bu değişime olumlu yanıt anlamına geliyor. CHP’de yaşanan değişim Türkiye’nin değişimini yaratabilir. Fakat bunun için, CHP’nin, Batı-sonrası Dünyada Türkiye için yeni ve inandırıcı bir Hikaye üretmesi ve bunu da toplumun farklı kesimleriyle diyalog ve müzakere içinde yapması gerekiyor. Seçim sonrası Türkiye’de CHP’nin Türkiye Partisi olma ile yeni Türkiye Hikayesi yaratma olasılığının var olduğunu düşünüyorum. Bugün için CHP’nin başarısı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başarısından nesnel veriler içinde daha fazla görünüyor. Göreceğiz, konuşacağız, tartışacağız. Şüphesiz ki, başta MHP, YRP, DEM Partisi ve İYİ Parti olmak üzere diğer partiler de önemli oyuncular/aktörler. Onlarla ilgili görüşlerimi okuyucumla paylaşacağım. İyi pazarlar.İlginizi Çekebilir