© Yeni Arayış

Yeni yasama yılında Türkiye’yi bekleyen tartışmalar

Anayasayı dikkate almayan, Anayasanın değiştirilmesi yasaklanan maddelerini tereddütsüzce ihlâl eden bir parlamento çoğunluğunun nasıl olup da yeni bir anayasa teklifiyle milletin ve parlamentonun karşısına çıkacağı konusunda soru işaretleri uyandırmaktadır. Bu açıklamalar, 28. dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 3. yasama yılının da yoğun bir biçimde hukuk devleti, anayasanın üstünlüğü, demokrasi değerleri, temel hak ve hürriyetlerin korunması gibi tartışmalarla geçeceği izlenimini uyandırmaktadır.

28. dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 3. yasama yılı bugün başlıyor. Kamuoyu, yıllardan beri biriken ve derinleşen sorunlarının Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından çözülüp çözülemeyeceğini merak ediyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bütün bu sorunlara etkili çözümler üretip üretemeyeceği ise görünüşte parlamento çoğunluğunun, yani Cumhur Blokunun iradesine bağlı. Gerçekte ise tüm sorunların çözümü, izlenecek politikaların tayininde asıl belirleyici olan Cumhurbaşkanının ve sayılarını bilemediğimiz Saray danışmanlarının iradesine bağlı.

Bu yazıda 28. dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 3. yasama yılında ele alacağı konularla 2. yasama yılına ilişkin gözlem ve değerlendirmelerimi kısaca özetlemeye çalışacağım.

9. Yargı Paketi’nin kamuoyu tarafından en çok tartışılan hükümlerinden biri, evli kadının soyadı hakkını düzenleyen 15’inci maddesiydi. AKP’li üyeleri ve komisyon başkanı, maddenin Genel Kurula değiştirilmek suretiyle sevk edileceğini; böylece kamuoyundaki tartışmaların dikkate alınacağını taahhüt ettiler. Bu taahhüdün yerine getirilip getirilmeyeceğini, bugün başlayacak 3. yasama yılında hep birlikte göreceğiz.

2. YASAMA YILINDA GÖRÜŞMELERİ BAŞLAYAN ANCAK TAMAMLANMAYAN KANUN TEKLİFLERİ

Hatırlanacağı gibi 28. dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi, 2. yasama yılında kamuoyunda ciddi tartışmalara yol açan çeşitli kanun tekliflerini görüşmeye başlamıştı. Bu tekliflerden biri, Öğretmenlik Meslek Kanun Teklifiydi. 39 maddeden oluşan bu teklif, Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’nda görüşülmekteyken kamuoyunda ve komisyonda yoğun tartışmalara yol açmıştı.[1] Buna rağmen komisyon görüşmeleri tamamlanarak teklif Genel Kurula sevk edilmişti. Teklifin 22 maddesi Genel Kurul’da görüşüldü ve kabul edildi. Ancak kamuoyundaki tartışmalar yoğunluk kazandığından ve parlamento çoğunluğu Hayvan Hakları Kanun Teklifini Meclis’ten hızla geçirmeyi daha öncelikli gördüğünden bu teklifin görüşmeleri tamamlanmadı ve teklif kanunlaşmadı. Bu nedenle 28. dönem 3. yasama yılında Genel Kurulda görüşülmesi beklenen tekliflerden biri bu metin olacaktır.

Komisyon Görüşmeleri Tamamlanan Ancak Genel Kurulun Gündemine Alınmayan Kanun Teklifleri

28. dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 2. yasama yılında tartışmalara yol açan ve kamuoyu tarafından akıbeti dikkatle izlenen bir başka teklif ise 2/2258 Esas Numaralı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifiydi. Toplam 38 madde ve bir Geçici Maddeden oluşan ve hükümet aktörleri tarafından 9. Yargı Paketi olarak adlandırılan teklif, 11-12 Temmuz 2024’te Adalet Komisyonu’nda hararetli tartışmalara konu olacak biçimde görüşüldü.[2] Komisyon görüşmeleri, 11 Temmuz 2024 Perşembe günü saat 10.14’te başladı. Kesintisiz olarak 12 Temmuz 2024 Cuma sabahı 06.27’ye kadar devam etti. Bu süre içinde sadece 45 dakikalık akşam yemeği molası verildi.

Bizler Adalet Komisyonu’nun muhalefet partilerine mensup milletvekilleri olarak, komisyon çalışmalarının ara verilerek iki tam güne bölünebileceğini önerdiysek de önerimiz, komisyon başkanı ve Cumhur Bloku üyeleri tarafından kabul edilmedi. Böylece Adalet Komisyonu, pek çok önemli hüküm içeren bu teklifi, 20 buçuk saat süren gayri insanî bir çalışma modeliyle tamamlamış oldu.

9. Yargı Paketi’nin kamuoyu tarafından en çok tartışılan hükümlerinden biri, evli kadının soyadı hakkını düzenleyen 15’inci maddesiydi. Bu madde, kamuoyunda kadın örgütleri tarafından dikkatle izlendi ve komisyonda önemli tartışmalara konu oldu.[3]

Sonuçta komisyonun AKP’li üyeleri ve komisyon başkanı, maddenin Genel Kurula değiştirilmek suretiyle sevk edileceğini; böylece kamuoyundaki tartışmaların dikkate alınacağını taahhüt ettiler. Bu taahhüdün yerine getirilip getirilmeyeceğini, bugün başlayacak 3. yasama yılında hep birlikte göreceğiz.

Bundan başka Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’ndaki görüşmeleri 23 Temmuz 2024’te tamamlandı.[4] Ancak bu teklif de Genel Kurulun gündemine alınmadı. Dolayısıyla 3. yasama yılında Genel Kurulun gündemine alınması beklenen tekliflerden biri de bu metin olacak.

Nihayet hükümet aktörlerinin çeşitli açıklamaları dikkate alındığında, vatandaşların vergi, harç gibi malî yükümlülüklerine ilişkin düzenlemelerde değişiklik yapan bir kanun teklifinin de Meclis’in gündemine alınacağı anlaşılmaktadır.

TBMM Genel Kurulu’ndaki sandalye dağılımının bugünkü yapısı dikkate alındığında Cumhur Blokunun dayanışmasıyla Genel Kurula sunulacak bir anayasa değişikliği teklifinin 360 evet oyuna ulaşması mümkün görünmüyor.

YENİ ANAYASA

Türkiye’nin gündeminden hiç düşmeyen, belirli aralıklarla tartışmaya açılan konuların başında “yeni anayasa” kavramı geliyor. Hükümet aktörleri, kamuoyunun gündemini oluşturan gerçek sorunların tartışılmasını engellemek amacıyla “yeni anayasa”, “sivil ve demokratik anayasa” gibi kavramları telaffuz ederek gündem saptırma becerisini sergiliyorlar.

14-28 Mayıs 2023 parlamento ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra da çeşitli vesilelerle tartışmaya açılan yeni anayasa, 28. dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 3. yasama yılında da gündemi meşgul edecek konuların ilk sıralarında yer alacağı izlenimini uyandırıyor.

Sayın Cumhurbaşkanının son ABD ziyareti sırasında Türkevi’nde gazetecilerin sorularını cevaplarken yaptığı açıklamalar bu tahminleri teyit ediyor: “Ülkemizin gençlerinin geleceğini inşa edecek, onları dünya ile rekabete hazırlayacak vizyoner bir anayasaya bizim ihtiyacımız var. Biz bunu yapacağız. Zaten Cumhur İttifakı olarak Milliyetçi Hareket Partisi hazırlıklarını yaptı. Biz aynı şekilde hazırlıklarımızı yaptık. Bu hazırlıkları birbiriyle bütünleştirerek yolumuza inşallah devam edeceğiz. Güçlü bir anayasayı inşallah oluşturacağımıza inanıyorum.”[5]

Benzer şekilde TBMM Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş’un 30 Eylül 2024’te yaptığı açıklamalar, yeni anayasa tartışmalarının 3. yasama yılında en önemli konulardan biri olacağını gösteriyor: “Bu çerçevede yeni anayasa çalışmalarının da TBMM’nin gündemine gelecek önemli ödevlerden bir tanesidir. 12 Eylül'ün anayasasından kurtulmanın vakti gelmiştir. Toplumun bütün kesimlerinin dile getirildiği, hem yöntem itibarıyla hem de içerik itibariyle tartışmaların olgunlaşmasıyla birlikte anayasanın Meclis çatısı altında, yasal zeminler çerçevesinde tartışılmasının mümkün olduğunu ifade etmek isterim. Sivil, demokrat, katılımcı, güçler ayrılığı bütünüyle benimsemiş, Türkiye'nin gerçeklerine uygun ve milletimizin ihtiyaçlarını karşılayacak bir anayasa çalışmasının yapılması zorunludur.”[6]

Sayın R. T. Erdoğan ve Sayın Numan Kurtulmuş, bugün TBMM Genel Kurulu’nda yeni yasama yılının başlangıcı dolayısıyla yapacakları konuşmalarda muhtemelen yeni anayasa vaatlerini daha somut ifadelerle tekrarlayacaklardır. Bu vaatlerin bir anayasa teklifine dönüşüp dönüşmeyeceğini, TBMM Genel Kurulu’nda 360 milletvekili tarafından kabul edilip edilmeyeceğini hep birlikte göreceğiz. TBMM Genel Kurulu’ndaki sandalye dağılımının bugünkü yapısı dikkate alındığında Cumhur Blokunun dayanışmasıyla Genel Kurula sunulacak bir anayasa değişikliği teklifinin 360 evet oyuna ulaşması mümkün görünmüyor.

28. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi 2. Yasama Yılında Hangi Çalışmalara İmza Attı?

28. dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 2. yasama yılı, 1 Ekim 2023’te başlamış; 29 Temmuz 2024’te gerçekleşen toplantının ardından sona ermişti. TBMM, 15 Ağustos 2024’te Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın Genel Kurula hitaben yapacağı konuşma nedeniyle olağanüstü olarak toplandı. 16 Ağustos 2024’te ise Anayasa Mahkemesi’nin 4 Ağustos 2024 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanan yokluk kararının gereği olarak Can Atalay’ın milletvekilliği statüsünün düşmemiş olduğunu kamuoyuna açıklamak amacıyla toplandı. Ne var ki 16 Ağustos 2024’te yapılan bu toplantı[7], beklendiği gibi Anayasa Mahkemesi kararının gereğini ve Anayasanın 153’üncü maddesinin emrini yerine getirecek biçimde sonuçlanmadı.[8] Tam aksine, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu, yüz yıllık mazisinde benzerine rastlanmamış yumruklaşmalara ve kanlı görüntülere sahne oldu.

1 Ekim 2023 – 29 Temmuz 2024 tarihleri arasında CHP, DEM Parti, İYİ Parti ve Saadet grupları tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne toplam 1265 araştırma önergesi sunuldu. Bu önergeler, ülkenin çok hayatî konularına ilişkin oldukları halde Cumhur Blokunun kararlı tutumuyla reddedildi. Böylece Anayasanın 98’inci maddesinin yer verdiği araştırma önergeleri vasıtasıyla hükümet politikaları üzerinde gerçekleşecek denetim engellenmiş oldu.

Bu süre içinde kabul edilen yegâne araştırma önergesi, TBMM’deki altı siyasi parti grubunun verdiği “13 Şubat 2024 tarihinde Erzincan'ın İliç ilçesinde meydana gelen maden kazasının nedenlerinin araştırılarak oluşabilecek kazaların önlenmesine yönelik tedbirlerin alınması”na ilişkin önergeler oldu. Önergelerin kabul edilmesi üzerine kurulan araştırma komisyonu çalışmalarını tamamladığı halde hazırladığı raporu, henüz TBMM Genel Kurulu’na sunmuş değildir.

Nihayet bu süre içinde TBMM, toplam 70 kanun teklifini kabul etti. Bu tekliflerden 50’si milletlerarası andlaşmaların uygun bulunmasına ilişkin metinlerdir.

TBMM’de 28. dönem 2. yasama yılında kabul edilen diğer kanun teklifleri ise şöyledir:

1. 7527 Sayılı Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

2. 7524 Sayılı Vergi Kanunları İle Bazı Kanunlarda Ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

3. 7521 Sayılı Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

4. 7519 Sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu İle Bazı Kanunlarda Ve 655 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

5. 7518 Sayılı Sermaye Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

6. 7517 Sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

7. 7512 Sayılı Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Kanunu

8. 7511 Sayılı Türk Ticaret Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

9. 7501 Sayılı Maden Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

10. 7500 Sayılı Turist Rehberliği Meslek Kanunu İle Seyahat Acentaları Ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

11. 7499 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

12. 7496 Sayılı Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda Ve 663 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

13. 7495 Sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

14. 7491 Sayılı Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun

15. 7490 Sayılı 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu

16. 7489 Sayılı 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu

17. 7474 Sayılı Aile Ve Gençlik Fonu Kurulması Hakkında Kanun

18. 7471 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

19. 7470 Sayılı Türk Yatırım Fonu Kuruluş Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun

20. 7464 Sayılı Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

Bu 20 kanundan 13’ü torba kanun mahiyetindedir. Bu nedenle bu 13 kanun, aynı anda konu yönünden birbiriyle ilişkisiz çeşitli kanunlar üzerinde değişiklik yapmıştır. Her vesileyle ifade ettiğim gibi torba kanun, Anayasamızın 2’nci maddesinde yer alan ve değişmezlik izafe edilen hukuk devleti ilkesini ihlâl etmektedir. Torba kanunlar, özellikle hukuk devleti ilkesinin hukukî belirlilik ve öngörülebilirlik olarak adlandırılan unsuruyla çelişmektedir. Muhalefet partilerinin milletvekilleri olarak bizler, torba kanun yönteminin ortaya çıkardığı anayasaya aykırılık sorununu her defasında bıkmadan ve usanmadan sarih bir biçimde ifade ettiğimiz halde, Meclis’te sandalye çoğunluğuna sahip olan Cumhur Bloku, bu alışkanlığından vazgeçmemektedir. Bu ise Anayasamızın 2’nci maddesinin içerdiği hukuk devleti ilkesinin sürekli olarak ihlâl edildiği anlamına gelmektedir.

28. dönem TBMM’nin 2. yasama yılında (1 Ekim 2023-29 Temmuz 2024) kabul edilen kanunların çeşitli hükümleri Anayasaya aykırı düzenlemelere yer verdiği halde, muhalefet partilerine mensup milletvekillerinin bu düzenlemelere ilişkin komisyonlarda ve Genel Kurul’da dile getirdikleri anayasaya aykırılık itirazları dikkate alınmamıştır. Somut bir örnek vermek gerekirse Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 15’inci maddesiyle Türk Ticaret Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 23’üncü maddesi, geçmişe yürüyen hükümler içermektedir. Bir kanunun geçmişe yürüyen düzenlemeler içermesi ise Anayasamızın 2’nci maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesinin açık bir ihlâlidir. Ne var ki Genel Kurul’da bu anayasaya aykırılık sorununu dile getirdiğimiz halde bu husus, Cumhur Bloku milletvekilleri tarafından dikkate alınmamış; anılan kanunlar bu şekilde kabul edilerek yürürlüğe girmiştir.

Bu hazin tablo, yürürlükteki Anayasayı dikkate almayan, Anayasanın değiştirilmesi yasaklanan maddelerini tereddütsüzce ihlâl eden bir parlamento çoğunluğunun nasıl olup da yeni bir anayasa teklifiyle milletin ve parlamentonun karşısına çıkacağı konusunda soru işaretleri uyandırmaktadır. Bu açıklamalar, 28. dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 3. yasama yılının da yoğun bir biçimde hukuk devleti, anayasanın üstünlüğü, demokrasi değerleri, temel hak ve hürriyetlerin korunması gibi tartışmalarla geçeceği izlenimini uyandırmaktadır.

---

[1] Komisyon görüşmeleri için bakınız, https://www5.tbmm.gov.tr/develop/owa/komisyon_tutanaklari.goruntule?pTutanakId=3284

[2] Komisyon görüşmeleri için bakınız https://www5.tbmm.gov.tr/develop/owa/komisyon_tutanaklari.goruntule?pTutanakId=3293

[3] 9. Yargı Paketi’nin bütünü ve çeşitli hükümleri hakkında Adalet Komisyonu’nda yaptığım konuşmalar için bakınız https://www.youtube.com/watch?v=Ybsi0bLi95U, https://www.youtube.com/watch?v=4b_7BuATrxw&t=10s, https://www.youtube.com/watch?v=nbaFb_U1tuo&t=3s, https://www.youtube.com/watch?v=rlE-tTHmGQ8&t=4s, https://www.youtube.com/watch?v=g1vVXNc_Ch8

[4] Komisyon görüşmeleri için bakınız https://www5.tbmm.gov.tr/develop/owa/komisyon_tutanaklari.goruntule?pTutanakId=3304

[5] https://www.iletisim.gov.tr/turkce/haberler/detay/cumhurbaskani-erdogan-abdde-turkevinde-gazetecilerin-sorularini-yanitladi

[6] https://www.hurriyet.com.tr/gundem/tbmm-yarin-aciliyor-numan-kurtulmus-yeni-bir-anayasa-yapilmasi-zorunludur-42548760

[7] Bu toplantının ayrıntıları için bakınız https://cdn.tbmm.gov.tr/TbmmWeb/Tutanak/28/2/114/Ham/edb4da16-6ab5-44ce-80b0-5b0fe8fbf78d.html

[8] Konuya ilişkin görüşlerimin ayrıntıları için bakınız https://bianet.org/haber/prof-dr-yazici-ozbudun-aym-tarihinde-ilk-kez-yokluk-karari-verdi-299371

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER