Yeni bir şiddet türü: Çocukları ile sınanan kadınlar, aile katli
PSİKOLOJİBoşandığı eşi tarafından çocukları görüşmek için kendisinden alınan Cemile Keklik aynı gün eski eşi tarafından oğlu üzerinden arandı. Görüntüde tedirgin bir erkek çocuğu vardı. Anne demesiyle birlikte katliam gerçekleşti. Bir kadının gözü önünde iki çocuğu Cemile Keklik’in ifadesi ile melek oldu. Peki, bu cinayetler neyin habercisi?
Geçtiğimiz günlerde bir annenin yaşadıkları hepimizin sesini soluğunu kesti. 'Ben 6284'ü de bilmem. İstanbul Sözleşmesi'ni de bilmem. Ben iki çocuk annesiyim, hala anneyim. 100 gün önce benim çocuklarım babaları tarafından melek oldu', '100 gündür atamadığım çığlığı atmaya geldim buraya. Ben sadece boşanmak istemiştim'. Cemile Keklik eski eşi tarafından eşi benzeri görülmemiş bir şekilde cezalandırıldı. Üstelik katliama annenin özellikle seyirci kalması da istendi. Boşandığı eşi tarafından çocukları görüşmek için kendisinden alınan Cemile Keklik aynı gün eski eşi tarafından oğlu üzerinden arandı. Görüntüde tedirgin bir erkek çocuğu vardı. Anne demesiyle birlikte katliam gerçekleşti. Bir kadının gözü önünde iki çocuğu Cemile Keklik’in ifadesi ile melek oldu.
Peki, bu cinayetler neyin habercisi? İlk olarak şunu söyleyebiliriz ki yeni bir şiddet türü ile karşı karşıyayız. Ve bu şiddetin iki belirgin özelliği var: İlki kadının acıyı daha şiddetli yaşamasını istercesine cinayete şahitlik etmesi özellikle isteniyor. İkincisi ise kadının annelik kimliği büyük bir suikasta uğruyor. Ardından erkek de kendi canına kıyıyor. Ve bir dönem aynı soyadını taşıyan bir aile kadın hariç yok oluyor. Kadın artık anne değil. Yersiz yurtsuz bir kimliğe bürünüyor.
Şiddetin türlü şekillerini gördük, duyduk. Yüzüne asit atılarak kimliği çalınan kadınlar ki en bilineni Bergen’dir. Bedensel olarak her tür zorbalığa maruz kalan kadınların fiziksel şiddet deneyimleri ise hala devam ediyor. Ve bu şiddeti izleyen psikolojik, duygusal, ekonomik ve siber şiddet örnekleri mevcut. Daha bu şiddet türlerinin nedenleri ve sonuçları tartışılırken, son yaşanan olaylar yeni bir şiddet türünü hayatımıza girdi. “Aile katli”. Boşanmak isteyen, aile birliğini devam ettirmek istemeyen kadınlar erkekler tarafından anne kimlikleri alınarak fena bir şekilde cezalandırılıyor. Bu şiddet türü aklın sınırlarını zorlamakta. Ne mantık ne de duygu bu şiddet türünü anlamada yeterli. Çünkü erkek sadece kadının değil kendi canını da alıyor. Kendi genlerinin taşıyıcısı çocukları sırf kadına olan kızgınlık nedeniyle öldürmek farklı bir şiddet biçimine işaret ediyor. Aile katli fiziksel şiddetin bilgi birikimi ile açıklanamayacak bir içeriğe sahip.
İster kadın cinayeti isterse aile içi yaşanan başka bir cinayet olsun kadınların bu an’a şahitlik etmesi özellikle isteniyor. Geçtiğimiz haftalarda kamuoyunun gündemine düşen İkbal uzun örneğini hatırlayalım. İkbal Uzun’un annesi filmlerde bile rastlanmayacak kötü bir sahneye şahitlik etti. Aynı hikâye bu kez Cemile Keklik için yazıldı. Küçücük bir telefon ekranından çocuklarının nasıl elinden alındığını izledi, hafızaya attı. Bu yeni şiddet türünün ikinci bir özelliği ise ailenin katledilmesi şeklinde gerçekleşmesi. Evli olduğu kadına hiddetli olan erkek onun en özellikli kimliğinin annelik olduğunun farkında. Ve bu kimliğin kazanımı sürecinde kendisi kendince başrolde. “Sana bu rolü verdim şimdi de alıyorum” dercesine kendisi ile birlikte tüm çocukları öldürerek kadını kimliğinden yoksun bırakıyor.
Küçülen, kendini, varlığını, kararlarını sorgulayan kadınlar öyle bir sınava tabii oluyor ki çalınan şeyi nasıl arayacağını da bilmiyor. Ekonomik şiddet ile kadının maddi varlığı alınıyor. Ya işinden oluyor ya da sahip olduklarından mahrum kalıyor. Kısaca ve özetle şiddet kadını yok etmenin ve onun hayatında var olan her şeye ipotek koymanın bir yolu.
EKONOMİK ŞİDDET İLE KADININ MADDİ VARLIĞI ALINIYOR
Şiddet büyük bir hırsızlık örneğidir. Kadınlar uğradıkları şiddetin her birinde kendilerinden çalınanlar ile yola devam etmek zorunda. Yüzüne kezzap atılan kadınların kadınlık kimliği çalınıyor. Sen kadın değilsin çünkü artık bir yüzün bile yok deniliyor. Fiziksel şiddet ile kadının beden ve ruh sağlığı çalınıyor. Küçülen, kendini, varlığını, kararlarını sorgulayankadınlar öyle bir sınava tabii oluyor ki çalınan şeyi nasıl arayacağını da bilmiyor. Ekonomik şiddet ile kadının maddi varlığı alınıyor. Ya işinden oluyor ya da sahip olduklarından mahrum kalıyor. Kısaca ve özetle şiddet kadını yok etmenin ve onun hayatında var olan her şeyeipotek koymanın bir yolu. Ancak bu yazının da konusunu oluşturan çocuk ve aile katli çok farklı, değişik bir içeriğe sahip. Cemile Keklik “ben sadece boşanmak istemiştim” dedi. Ve bu isteğin bedeli çok ama çok ağır oldu. Çünkü hayat artık onun hiçbir şeye benzemeyecek. Kendisini ve çocuklarını katleden baba ihtimal ki bunu istedi. Sen kal ama biz yokuz dedi. Zor bir yas ile onu bıraktı gitti.
Çocuk katli eski dönemlerde hanedanlara özgü bir davranış şeklidir. İktidarını korumakamacında olan hanedan üyeleri bu yönteme başvurmuşlardır. İktidar kaybına karşı bir ön alma şekli olan çocuk katlinin normal vatandaş için de karşılığı olması ürkütücü. İhtimal ki erkekler de güç kaybına ya da iktidarını koruma refleksine bağlı olarak ben yoksam benden olanlar da yok olacak refleksi ile son bir güç gösterisi yapıyor olabilirler. “Sana anneliği ben verdim, sen şimdi oyunu oynamaktan vazgeçtin, oyunu bozuyorum” dercesine hem çocuklarını hem de kendini öldüren erkek hikayeleri çoğalmaya başladı.
Baba ve çocuklar yok, ama anne var. Kadın için erkek olmadan aileyi devam ettirmek mümkün. Nitekim örnekleri de var. Hatta böylesi durumlarda anne çocuk ilişkisi daha güçlü. Çünkü anne hem bir anne hem de baba rolünde. Çift rol oynayarak çocukları nezdinde kimliğini daha da pekiştiriyor bir anlamda. Dıştan kendi kurduğu hayata yabancı kaldığını düşünen erkekler için kadının kendi başına güçlü bir şekilde yol alması belki tahammül sınırlarını zorluyor. Artık bazı erkekler için sadece kadını öldürmek de yetmiyor. Kadının kafasındaki aile idealini de katlediyorlar. Çocuk yoksa aile de yok. Ben zaten yoktum. Beni yok saydın ama oyunu ben kurarım dercesine tümden yok etme eylemine geçiyor erkekler.
İlginizi Çekebilir