© Yeni Arayış

Yapay zeka modellerinin ekonomisi ve geleceği

Özellikle akıl yürütmeye dayalı YZ modellerinin gelişmesi sadece rutin görevlerin değil insanın bilişsel kapasitesini kullanmasını gerektiren birçok görevin YZ sistemleri tarafından çok daha hızlı (ve ucuz) bir şekilde yapılmasını sağlayabilir.

Özellikle akıl yürütmeye dayalı YZ modellerinin gelişmesi sadece rutin görevlerin değil insanın bilişsel kapasitesini kullanmasını gerektiren birçok görevin YZ sistemleri tarafından çok daha hızlı (ve ucuz) bir şekilde yapılmasını sağlayabilir. Bu durumda sektörden bağımsız olarak YZ teknolojisini kendi iş süreçlerine entegre edebilen şirketlerin üretkenlik ve karlılık açısından önemli bir avantaj sağlamaları beklenmelidir. 

Çinli DeepSeek firmasının geçtiğimiz günlerde yayınladığı Yapay Zeka (YZ) modeli hem dijital ekonomi hem de finans ve yatırım sektöründe büyük ses getirdi. Özellikle YZ sistemlerinde kullanılan çiplerin üreticisi Nvidia şirketinin hisseleri haberin yayılması ile birlikte kısa sürede önemli bir değer kaybı yaşadı. Bu gelişmenin arkasındaki en temel neden, DeepSeek firmasının ürettiği YZ modelinin OpenAI şirketinin ChatGPT modeline yakın bir performansa daha düşük bir maliyetle ulaşabildiği bilgisiydi. Dolayısıyla yatırımcılar YZ çiplerinin bu alanın geleceğinde oynayacağı rolün kapsamı ile ilgili belirsizliğe düştüler. Bu belirsizlik de direkt olarak kendini finansal piyasalarda düşen hisse senedi fiyatlarında gösterdi.

Buradaki hikayenin farklı alanları ilgilendiren birden fazla unsuru var. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri bir süredir Nvidia’nın en gelişmiş çip modellerinin Çin’e ihracatına kısıtlama getiriyordu. Fakat DeepSeek’in yayınladığı YZ modeli, daha az gelişmiş çipler kullanılarak da piyasadaki mevcut YZ modelleriyle yarışabilecek kapasitede YZ sistemlerinin üretilebileceğini gösterdi. Üstelik, DeepSeek araştırmacılarının yayınladıkları makalelere bakacak olursak, şirket bunu verimliliği arttıran farklı algoritmik metotlar kullanarak çok daha ucuza gerçekleştirebiliyordu. Kısacası, donanımla ilgili kısıtlama Çinli şirkete daha yaratıcı olma konusunda ekstra bir motivasyon yaratmışa benziyor.

Aslında YZ sistemlerinin ekonomisi şimdiye kadar bildiğimiz dijital mal ve hizmetlerin ekonomisinden çok temel bir açıdan ayrılıyor. Şöyle ki, dijital formatta üretilmiş herhangi bir mal veya hizmetin İnternet üzerinden ilave bir kullanıcı tarafından kullanılmasının maliyeti (marjinal maliyet) sıfıra yakındır. Başka bir ifadeyle, dijital mal ve hizmetler üretilebilmeleri için ilk başta yüksek bir yatırım maliyetine ihtiyaç duysalar da, bu maliyetten sonra ortaya çıkan ilave operasyonel maliyetler çok düşüktür. Bu da birçok dijital ürün ve hizmetin İnternette ücretsiz olarak yer almasına ve dijital ekonomideki birçok firmanın bu yüzden farklı iş modelleri geliştirmesine yol açmıştır. (Google’ın arama hizmetini bedavaya sunup, reklamlar üzerinden bir iş modeli oluşturması gibi).

Fakat YZ modellerinin kendilerine has ekonomisi bu durumu değiştiriyor. Bir YZ modeli oluşturmanın başlangıç yatırımı şüphesiz yine yüksek bir maliyet içermektedir. Modeli eğitmek için büyük miktarlarda veriye ve bu verileri işleyebilecek donanım ve hesaplama gücüne ihtiyaç vardır. Bununla birlikte, YZ ekonomisinde ilave bir kullanıcının sistemi kullanma maliyeti dijital ekonomide olageldiği gibi düşük değildir. Çünkü yeni bir kullanıcının sisteme girdiği her bir “prompt” için YZ sistemleri yine yüksek hesaplama gücü ve enerji harcamaktadır. Bu da her yeni kullanıcının sisteme getirdiği marjinal maliyeti yüksek tutmaktadır.

Bu açıdan maliyetleri daha da arttıran yeni bir gelişme de, OpenAI şirketinin 2024 sonlarına doğru yayınladığı OpenAI o1 sürümünde olduğu gibi “akıl yürüten” modellerin kullanılmaya başlanmasıdır. Bu yeni modeller, YZ sistemlerindeki ayırt edici sürecin “modeli eğitme” (training) aşamasından daha sonraki “çıkarım” (inference) aşamasına kaymasına yol açabilir.Başka bir ifadeyle, bahsi geçen yeni sürümlerle birlikte YZ kullanımının operasyonel maliyetleri daha da artabilir. Kaldı ki, OpenAI CEO’su yakın bir zamanda bu açıdan maliyetlerin beklediklerinden daha fazla gerçekleştiğini açıklamıştı.

Sabit maliyetlerle birlikte marjinal maliyetlerin de yüksek olduğu böyle bir durumda, YZ şirketlerinin kullanıcılara yüksek fiyat karşılığı bu fiyata değecek bir fayda sağlamaları gerekir.Bu da YZ ekonomisi içerisinde kullanıcı ihtiyaçlarını temel alan bir uzmanlaşmaya ve girişimciler için niş yatırım alanlarının oluşmasına yol açabilir. Böyle bir senaryoda, farklı ihtiyaçlara hitap eden uzmanlaşmış YZ sistemlerinin sayısı artacaktır. Diğer taraftan, DeepSeek şirketi örneğinde olduğu gibi maliyetlerin genel olarak azaldığı alternatif bir senaryoda ise YZ teknolojisinin daha düşük fiyatlardan daha büyük bir kullanıcı kitlesine sunulabilmesinin iktisadi şartları sağlanabilir.

Benzer bir şekilde, kendi alanlarındaki YZ teknolojisini efektif bir şekilde kullanan bireyler de kendi yaratıcılık ve üretkenliklerini arttırarak piyasadaki maddi değerlerini yükseltebilirler. Ama madalyonun diğer yüzünde, buradaki gelişmeleri takip edemeyen ve kendilerine bu açıdan yatırım yapmak için gerekli perspektif ya da imkana sahip olmayan bireylerin “oyunun dışında” kalma ihtimalleri artacaktır.

“OYUNUN DIŞINDA” KALMA İHTİMALİ

Peki tüm bu farklı dinamikler içerisinde YZ hikâyesi nereye doğru evrilecek? Örneğin, daha ucuz maliyetli bir sürümün yayınlanmasından sonra YZ çipleri üreten bir şirketin piyasa değerinin hızlı bir şekilde düşmesi temel analiz perspektifinden nasıl değerlendirilmeli? Hisse senedi piyasalarının belirsizliği sevmediği bir gerçek. Ama uzun vadeli yatırım açısından buradaki temel dinamikleri takip etmenin önemli olduğunu düşünüyorum. Örneğin, YZ sistemlerinin ucuzlaması bu alandaki yatırımları ve dolayısıyla YZ çiplerine olan talebi arttırabilir. Ya da “çıkarım ve tahmin” algoritmalarının gelişmesi yine daha güçlü çiplere olan ihtiyacı arttırabilir. Başka bir senaryoda ise, YZ sistemlerinde yaratıcı algoritmaların kullanımı donanım ve çiplerin iktisadi değerini uzun vadede düşürebilir. Bunları şimdiden öngörmek mümkün değil. Bu yüzden teknoloji alanında yurtiçi ve yurtdışı piyasalarda yatırım yapan herkesin bu alandaki gelişmeleri yakından takip etmeleri gerekmektedir.

Son olarak, tüm bu yaşananlar bireyler ve şirketler için ne ifade ediyor? Bunların her birisi ayrı bir yazı konusu olmakla birlikte, kısaca temel bazı çıkarımların yapılabileceğini düşünüyorum: Özellikle akıl yürütmeye dayalı YZ modellerinin gelişmesi sadece rutin görevlerin değil insanın bilişsel kapasitesini kullanmasını gerektiren birçok görevin YZ sistemleri tarafından çok daha hızlı (ve ucuz) bir şekilde yapılmasını sağlayabilir. Bu durumda sektörden bağımsız olarak YZ teknolojisini kendi iş süreçlerine entegre edebilen şirketlerin üretkenlik ve karlılık açısından önemli bir avantaj sağlamaları beklenmelidir. Benzer bir şekilde, kendi alanlarındaki YZ teknolojisini efektif bir şekilde kullanan bireyler de kendi yaratıcılık ve üretkenliklerini arttırarak piyasadaki maddi değerlerini yükseltebilirler. Ama madalyonun diğer yüzünde, buradaki gelişmeleri takip edemeyen ve kendilerine bu açıdan yatırım yapmak için gerekli perspektif ya da imkana sahip olmayan bireylerin “oyunun dışında” kalma ihtimalleri artacaktır. Bu sebeple, YZ alanındaki teknolojik gelişmelerin toplumun geniş kesimlerine fayda sağlaması için gerekli farkındalık çalışmalarının yapılması ve ilgili teknoloji ve eğitimlere ulaşımın gerekirse kamunun da desteğiyle kolaylaştırılması gerekmektedir.

Heybeye Atılacaklar

• YZ alanındaki gelişmeler ekonomik, sosyal ve siyasal alanda etkileri olan, “altüst” edici teknolojik dinamikler yaratmaktadır.

• YZ sistemleri hem başlangıç hem de operasyonel maliyetleri yüksek bir modelde çalışmaktadır. Bu bir taraftan kullanıcılar için yüksek fiyat anlamına gelirken, diğer taraftan sektördeki uzmanlaşma ve farklılaşma dinamiklerini güçlendirebilir.

• Daha verimli ve nispeten daha düşük maliyetle çalışan modellerin gelişmesi ise, YZ teknolojisinin daha düşük fiyatlarla daha geniş bir kullanıcı kitlesine ulaşmasını kolaylaştırabilir. 

• Bu dinamiklerin tümü hem yatırımcılar için hem de eğitimin ve işgücü piyasalarının geleceği açısından kritik bir öneme sahiptir. 

• YZ teknolojisinin faydalarının toplumun geniş kesimlerine ulaşabilmesi için özellikle gerekli eğitimlerin ve bu alandaki teknoloji girişimlerinin kamu tarafından desteklenmesi önemli bir rol oynayabilir.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER