© Yeni Arayış

Trump ve Gazze’de ABD egemenliği

Özellikle son yıllarda İsrail’in HAMAS saldırının intikamını almak için başlattığı soykırımı andıran baskıları sonunda, Gazze’nin ABD egemenlik isteklerine kadar uzandı. Trump’ın burada tatil siteleri inşa etme söyleminin, Çin’e karşı alternatif olması düşünülen, yeni bir ticaret rotasını amaçladığına kuşku yok.

Yaklaşık çeyrek yüzyıl sonra; Türkiye’yi bölgeden Batıya yönelecek göç dalgasına karşı bir tür paratoner olarak değerlendiren BOP, Suriye’de Esad rejiminin iktidardan gönderilmesiyle yeni bir aşamaya geldi. Özellikle son yıllarda İsrail’in HAMAS saldırının intikamını almak için başlattığı soykırımı andıran baskıları sonunda, Gazze’nin ABD egemenlik isteklerine kadar uzandı.

Adını 1.Konstantin’in verdiği, Doğu Roma’nın ve Eski Dünya’nın merkezi; İstanbul Fatih’in kuşatmasına dayanamayacaktır. Kent 15.Yüzyılın ortasında düşmek üzeredir. Batı Roma’da hüküm süren, Papalık-Vatikan-, ticaret yolları üzerinde kaybettiği egemenliğini, mezhepsel çatışmalara dayanarak ayakta tutma çabasındadır. Çatışmanın temel nedeni zamanın en önemli kara ve deniz ticaret yollarının birleştiği, Boğazları ele geçirme isteği.

Doğu Roma’nın ayrılmasının ardından Roma’nın Vatikan’a karşı  güçlendirdiği, “Fener Patrikhanesi”, Ortodoksların en üst dini kurulu Sen Sinod Meclisine ev sahipliği yapmaktadır. Söylentilere göre; günlerce süren tartışmanın odağı “meleklerin cinsiyeti” üzerinedir. Geleceklerini tasarlamak yerine, gündemden kopan bu anlayışın, kısaca; Doğu Roma’nın-Bizans-sonunun gelmesi bu koşullarda kaçınılmazdı.

Meleklerin cinsiyetlerini tartışmak; yüzyıllar boyunca, gerçek gündem yerine sonuç vermeyen tartışmaları simgeleyen deyim oldu. Son günlerde Türkiye’de iktidar ile muhalefet arasındaki atışmaları izleyenlerin, akıllarına ortaçağdan kalan bu ikilemin gelmesi şaşırtıcı değil.

Son dönemde Orta Doğu’da siyasal sınırlarının yeniden ve köktenci bir anlayışla çizilme süreci, Saddam’ın  Kuveyt’e saldırısıyla başladı-1990-. Türk kamuoyunda Filistin Halkıyla dayanışma duyguları hala güçlüydü. Ancak bu duygusallık iktidarı ve muhalefetiyle siyaset kurumunun, gerçekçi Orta Doğu politikası belirlemesine yetmedi.

Orta Doğu yazılı tarih öncesinde  de çıkar çatışmalarının merkezindeydi. Bölgede  uzun süren  Osmanlı egemenliği 1.Dünya Savaşı sonunda tümüyle son bulmuştu. Aradan geçen yarı yüzyıla yakın dönemde -1946, 1967 ve1973 yıllarında- yaşanan, Arap-İsrail savaşları, siyasal statükoda köklü değişikliklere neden olmadı.

ABD’nin Bölgeye askeri müdahalesi ile 1990 yılında başlatılan, Körfez Savaşından çok  önce Sovyet Yönetimi de Bölge ile ilgileniyordu. Yuri Andropov 1970 öncesinde KGB yöneticisi olduğu yıllarda, Sovyetlerin  yaklaşımını önceki dönemden daha farklı boyuta taşıdı.  Kruşçev’in iktidarında Orta Doğu’da sürdürülen; “kapitalist olmayan yoldan kalkınma modeli” terk edildi. Sovyetler Filistin’in yerel siyasetinde etkili olmaya başladılar.

Trump’ın burada tatil siteleri inşa etme söyleminin, Çin’e karşı alternatif olması düşünülen, yeni bir ticaret rotasını amaçladığına kuşku yok.

Aynı yıllarda Türk Solu da Filistin’deki siyasal gelişmelere uzak kalmadı. Bölgeye giden 68’liler arasından FKÖ ve FHKC örgütlerine katılanlar oldu.

Günümüzde İsrail’in; Gazze’de uyguladığı soykırımı andıran politikasını, protesto amacıyla yerlere “Cola” dökmenin ötesine geçemeyen Türk Sağı, o yıllarda 6.Filoyu protesto eden gençlere karşı, ABD gemilerini kıblelerine alarak namaza duruyordu.

Türkiye Özal’ın iktidarı döneminde; askeri müdahalenin ardından, Irak petrollerinden pay alınabileceği umuduyla, ABD ‘nin yanında yer almayı denedi. Yakın geçmişte Bölgede yaşananlardan ders çıkaran, TSK Komuta kademesinin olumsuz tavırları Özal’ı etkilemiş olmalıydı.

Uzun sayılacak aradan sonra, Türkiye ABD’nin tasarımı BOP’ un eş başkanlığına gönüllü oldu.

Yaklaşık çeyrek yüzyıl sonra; Türkiye’yi bölgeden Batıya yönelecek göç dalgasına karşı bir tür paratoner olarak değerlendiren, BOP Suriye’de Esad rejiminin iktidardan gönderilmesiyle yeni bir aşamaya geldi.

Özellikle son yıllarda İsrail’in HAMAS saldırının intikamını almak için başlattığı soykırımı andıran baskıları sonunda, Gazze’nin ABD egemenlik isteklerine kadar uzandı. Trump’ın burada tatil siteleri inşa etme söyleminin, Çin’e karşı alternatif olması düşünülen, yeni bir ticaret rotasını amaçladığına kuşku yok.

Hindistan’dan başlayıp, Katar üzerinden karayoluyla Suudi Arabistan’ı aşarak, Gazze’den Akdeniz’e ulaşacak ve Avrupa pazarına gidecek bu tasarımın, geleneksel İpek Yolu ve Çin’in OBOR adını verdiği, kuşak yol projesine rakip olarak düşünüldüğü şaşırtıcı değil.

Orta Doğu BOP ile yeni siyasal sınırlara hazırlanırken, Bölgenin en güçlü ülkesi konumundaki Türkiye’de, muhalefetin hangi Belediye Başkanının CB adayı olacağına kilitlenmesi ne kadar hazin.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER