Sokaktaki tehlikeli her canlıyı öldürelim!
KÖŞE YAZILARISokaktaki tehlikeli her canlıyı öldürelim!
HALKI KANDIRARAK SİYASET SAHNESİNDE KALAN TİPLERDEN KURTULMAK BARINAKLARA KAPATARAK MÜMKÜN OLAMAZ
Aile içi şiddeti önlemek için de bu iyi bir çözüm olabilir. Eşlerine, çocuklarına, birlikte oldukları kadınlara şiddet uygulayan, hatta bu şiddeti vahşi cinayete dönüştüren çok tehlikeli insan türleri var. Bunlar genellikle hap ya da uyuşturucu kullanan, kimi zaman alkolik, şiddet bağımlısı, erkekler. Kadına uyguladıkları şiddet, terk edilmek istendiklerinde cinayete dönüşüyor ve çoğunlukla sadece kadını ve varsa olan çocuklarını değil, kadının ailesinden olanları da hedef alıyor. Engellenmesi mümkün olmayan bu çok tehlikeli erkek türünü de, kimse barınaktan sahiplenmeyeceğine göre iğneyle uyutmak, toplum sağlığı ve kadınların can güvenliği açısından şart gözüküyor! Halka hizmet için ortalıkta dolaşan ve sürekli yalan söyleyerek sadece kendilerine hizmet eden bir grup siyasetçi de halkın zararına çalışıyor. Halkı kandırarak sürekli siyaset sahnesinde kalan bu tiplerden kurtulmak da onları barınaklara kapatarak mümkün olamaz. Olsaydı hiç kuşkusuz sahiplenen çıkardı. Çünkü halkın çoğunluğu saf ve iyi niyetli! Bu listeyi birkaç sayfa uzatabilirim. Bu toplumun içinde yaşayan, diğer insanlara, canlılara, hayvanlara, doğaya, yaşadıkları mekana, kente, yeşile, her yere zarar veren o kadar çok İNSAN var ki! Yasalar ve düzen ne yazık ki onları diğerlerine zarar vermelerini engelleyemiyor. Ceza da verseniz, hapse de atsanız, onlar öyle güçlü, öyle yenilmez ki, hacıyatmaz gibi düştükleri yerden tekrar kalkıyor ve zarar vermeye devam ediyor. Kimse dokunmuyor, dokunamıyor onlara! Kimse onları ortadan kaldırmaya niyet bile edemiyor. Oysa onların verdikleri zarar, sokakta yaşamak zorunda bırakılan köpeklerin verdikleri zararın yanında o kadar çok ve geri dönülemez ki. Belediyeler ve devlet görevlileri bu hayvanları sağlıklı koşullarda kısırlaştırarak popülasyonun artmasını önlemek zorundalar. Bununla kalmıyor ve bitmiyor. Ticari üretimin de çok ciddi biçimde önlenmesi gerekiyor.GÜÇLÜNÜN GÜÇSÜZÜ EZMESİ
Demek ki insan denen acımasız yaratık, kendisine en çok zarar vereni değil, kendisinin zarar verebileceği canlıları ortadan kaldırmaya niyetleniyor. Güçlünün güçsüzü ezmesi bu. Altta kalanın canı çıksın sözü boşuna söylenmemiş. Terkedilmiş ve plansızca çoğalmış sokakta yaşamak zorunda bırakılan köpekleri öldürmek çözüm değil vahşettir. Belediyeler ve devlet görevlileri bu hayvanları sağlıklı koşullarda kısırlaştırarak popülasyonun artmasını önlemek zorundalar. Bununla kalmıyor ve bitmiyor. Ticari üretimin de çok ciddi biçimde önlenmesi gerekiyor. Ne üretim, ne satış. Böylece bu canların, mal değil, can olduğu kabul edilmiş olur, yasa da ona göre düzenlenir. Sokakta yaşamak zorunda kalıp bir lokma yiyeceğe muhtaç olan bu canları istismar edenler, şiddet uygulayanlar, kuytu köşede bağlayıp ırzına geçen sapıklar cezalandırılır. Bunları düşünmeden, yapmadan, benim çocuğumu ısırdı, Zafer Mutlu’yu da ısırmıştı gibi tuhaf gerekçelerle on binlerce canı zehirleyerek öldürmek caniliktir. Veterinerler de reddetti Buna karşı olarak Veterinerler Birliği’nin yaptığı açıklama yüreğimi ısıttı: Hiçbir hayvanı zehirleyerek öldürmeyeceklerini bir bildiriyle açıkladılar! Sağlıkçının yapması gerektiği gibi! Yeni bir Sivri Ada vakası mı? Ne yapacaklar peki Devlet görevlileri? 1910’da Osmanlının yaptığı gibi hepsini gemiye doldurup Sivri Ada’ya mı atacaklar yine? Aç susuz kaya parçasının üzerinde birbirlerini parçalayarak ölsünler diye! Yoksa gaz mı sıkacaklar üzerlerine? Kıyma makinesine mi atacaklar? Eğer yeniden bir gündem değiştirme ve şehirleri geri kazananları çileden çıkarma siyaseti değilse, AKP, itlaf yasasını gündemden kaldırmalı, tarihine bir kara leke daha sürmemelidir. Baksanıza Bahçeli bile neyin niye yapılacağını anlamamış! Sorup duruyor?İlginizi Çekebilir