© Yeni Arayış

Polikistik over sendromu (PCOS) ve beslenme

Polikistik over sendromu (PCOS) ve beslenme

Polikistik over sendromunda yumurtalıklarda yüksek miktarda testosteron hormonu ve küçük kistler görülmektedir. Polikistik over görülen kadınlarda, karın bölgesi ve çevresinde yağlanma, kilo alımı, kilo vermede zorluk, adet düzeninde bozukluklar, basit karbonhidrat ve şekere aşırı düşkünlük ve kan şekerinde iniş - çıkışlar görülmektedir.  Polikistik over sendromu üreme çağındaki kadınların % 5-9’unu etkilemektedir. Günümüzde oldukça yaygın görülmeye başlanan bu sendrom genetik ve çevresel faktörlerin etkisi ile oluşup insülin direnci ile ilişkili olarak ilerler. Polikistik over sendromunda yumurtalıklarda yüksek miktarda testosteron hormonu ve küçük kistler görülmektedir.  Polikistik over görülen kadınlarda, karın bölgesi ve çevresinde yağlanma, kilo alımı, kilo vermede zorluk, adet düzeninde bozukluklar, basit karbonhidrat ve şekere aşırı düşkünlük ve kan şekerinde iniş - çıkışlar görülmektedir.  PCOS’un oluşma nedeni kesin bilinmemekle birlikte hastalık değil bir sendrom olarak tanımlanmaktadır. Genellikle insülin direnci ile karakterize endokrin bir bozukluktur. İnsülin direnci, hücrelerin insüline karşı duyarlı hale geldiği ve kan şekerini düşürmek için hücrelerin insülini kullanamadığı anlamına gelmektedir.  Kadınların günlük hayatını ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen PCOS için, beslenme tedavisi olmazsa olmaz faktörlerden biridir. Ancak her birey farklıdır, bu nedenle kişiselleştirilmiş bir tedavi ve bir beslenme uzmanı rehberliğinde beslenmeyi şekillendirmek önemlidir. Doğru beslenme ve sağlıklı kilo verme, yumurtlamada iyileşme ve semptomlarda azalma sağlar.

TEDAVİ YÖNTEMİ 

Öncelik kilo kaybı ve vücut yağ oranını azaltmaya yönelik olmalıdır. Çünkü yüksek yağ oranı insülin direncini arttıracak, tip 2 diyabet riski oluşturacak ve bu da PCOS’u ilerletecektir. Bu kısır döngüden çıkabilmek için kilo kaybı ilk hedef olmalıdır. Ancak kilo verme hızı insülin direncinden dolayı diğer kişilere göre daha yavaş olabilmektedir. Bu sendromla savaşırken sabırlı olmalı ve sağlıklı beslenme kurallarını aksatmamalı. 

Beslenme Tedavisi Nasıl Olmalıdır? 

PCOS, hormonal dengesizliklerle karakterize edilen bir durumdur ve beslenme bu dengeyi iyileştirmeye yardımcı olabilir. Kadınların günlük hayatını ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen PCOS için, beslenme tedavisi olmazsa olmaz faktörlerden biridir. Ancak her birey farklıdır, bu nedenle kişiselleştirilmiş bir tedavi ve bir beslenme uzmanı rehberliğinde beslenmeyi şekillendirmek önemlidir. Doğru beslenme ve sağlıklı kilo verme, yumurtlamada iyileşme ve semptomlarda azalma sağlar.  PCOS’lu kadınlarda; düşük karbonhidratlı bir diyet önerilirken, yapılan bazı çalışmalar insülin seviyesini kontrol etmek için düşük glisemik indeksli bir diyet önermektedir. Bu sendromu tedavi ederken kan şekeri seviyesini kontrol altında tutmak ve sürekli insülin salınımını engellemek en önemli noktalardan biridir. Bu yüzden uzun saatler açlık yaratıp insülin salgılanmasının önüne geçen aralıklı oruç tedavi yöntemi olarak denenebilmektedir.  Düşük karbonhidrat ve yüksek protein içeren beslenme modeli, insülin direncini kırmayı sağlayabilir. Her öğünde doğru karbonhidrat kullanımı ve yeterli protein tüketimi düşük kan şekeri (hipoglisemi) ataklarını da kontrol altında tutabilmektedir. Doymamış yağlardan zengin beslenme tokluk süresini uzatmaktadır. Tam yağlı süt ve süt ürünlerinden uzak durulmalı, zeytinyağı, avokado, ceviz, çiğ badem diyette sıklıkla yer almalıdır.  Kafein ve alkol tüketimi hormonal dengeyi bozmaktadır. Bu sebeple uzak durulması gerekir.  Yeterli lif tüketimi sindirimi kolaylaştırmanın yanı sıra uzun süre tokluk sağlar. Kurubaklagiller, çiğ salata ve mevsim sebzelerinden zengin beslenme önerilmektedir.  Antiinflamatuar besinlerden; zerdeçal, zencefil, domates, sarımsak, somon balığı, zeytinyağı ve pul biber vücutta iltihaplanma riskini azaltır. Egzersiz yapmak insülin seviyelerinin normal aralığa gelmesi ve kilo kaybı için önemlidir. Yapılan çalışmalarda, yemekten 30 dk sonra yapılan egzersizin kan şekeri artış hızını yavaşlattığı görülmüştür.  Düzenli kan tahlili, detaylı vücut analizi yaptırarak uzmanlardan destek almak süreci hızlandıracaktır.  Sonuç olarak; polikistik over sendromu her kadında farklı semptomlarla ortaya çıkan, hayatı zorlaştıran ve yaşam boyu devam edebilen bir hikaye olabilir. Bu durum tamamen ortadan kalkmasa bile sağlıklı beslenme ve yaşam tarzı değişikliği ile minimum düzeye indirmek ve yaşam kalitesini arttırabilmek temel hedef olmalıdır. 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER