© Yeni Arayış

Orta Doğu’daki gerginliklerin ve savaşların Türkiye ekonomisine yansımaları

Bölgedeki gerginlikler, uluslararası yatırımcıların Türkiye'ye olan güvenini azaltabilmektedir. Bu da doğrudan yabancı yatırımlarda azalma ile sonuçlanabilir ve ekonomik büyümeyi, istihdamı ve üretimi olumsuz etkileyebilir. Doğal olarak, işsizliğin, enflasyonun, bütçe açıklarının artmasına yol açabilir. Gerginlikler, Türkiye'nin döviz kurlarını arttırabilir, belirsizlik ortamı, Türk lirasının değer kaybetmesine yol açabilir ve bu durum enflasyonu artırabilir.

Orta Doğu’daki gerginlikler ve savaşların insani ve sosyal boyutları dururken doğrudan ekonomik boyutlarını ele almanın insani olmayacağını düşünerek; öncellikle savaşların insanı yönünü ele almak gereklidir.

Savaşların insanı yönünü burada kısa bir yazı ile dile getirmek zor olduğunu ve sorunun oldukça derin ve çok yönlü olduğunu belirtmek gerekir. Ancak, savaşların insani yönünü kısaca belirtmek, her okuyucunun da zihninde yer almasını sağlamak önemlidir. Bu çerçevede;

1. Sığınmacı ve Mülteci Sorunu: Savaş ve çatışmalar, milyonlarca insanın yerinden olmasına neden olmaktadır. Türkiye gibi ülkeler, bu sığınmacılara ev sahipliği yapmak zorunda kalmaktadır. Bu durum, sosyal hizmetler, eğitim ve sağlık sistemleri üzerinde baskı oluşturmaktadır.

2. İnsan Hakları İhlalleri: Çatışmalar, insan hakları ihlallerine yol açmaktadır. İşkence, keyfi tutuklamalar, kadın ve çocuklara yönelik şiddet gibi durumlar yaygınlaşabilmektedir. Bu, toplumların yapısını ve bireylerin kişiliklerini ve merhamet duygularını olumsuz etkilemekte ve bireyleri daha da bencilleştirmektedir.

3. Toplumsal Kutuplaşma: Gerginlikler, etnik ve dini gruplar arasında derinlemesine bir bölünmeye neden olmaktadır. Bu durum, sosyal uyumu zayıflatmakta ve iç çatışmaların diğer çevre ülkelere yayılmasını tetikleyebilmektedir.

4. Eğitim ve Gelecek Nesil: Savaşlar, çocukların eğitimine erişimini kısıtlamaktadır. Okulların kapanması veya yıkılması, genç neslin geleceğini tehdit etmektedir. Eğitim eksikliği, uzun vadede toplumsal kalkınmayı ve doğal olarak küresel refahı olumsuz etkilemektedir.

5. Psikolojik Etkiler: Savaş ve çatışmalar, bireylerde travma ve stres bozukluklarına yol açmaktadır. Bu durum, toplumun genel ruh sağlığını etkileyebilmekte ve tedavi ihtiyacını artırabilmektedir.

6. Kültürel Mirasın Yok Olması: Çatışmalar, tarihi ve kültürel mirasın yok olmasına neden olmaktadır. Bu durum, toplumların kimliğini ve tarihini olumsuz etkilemektedir. En önemlisi insanlığın hafızası zarar görmektedir.

Orta Doğu'daki gerginlikler ve savaşların, Türkiye ekonomisine yansımalarına gelince;

Ticaret ve İthalat/İhracat: Orta Doğu, Türkiye'nin önemli ticaret partnerlerinden biridir. Bölgedeki çatışmalar, ticaret yollarının güvenliğini tehdit etmekte ve bu da ihracat ve ithalatı olumsuz etkileyebilmektedir. Özellikle enerji ithalatı ve stratejik ürünlerin tedarikinde aksaklıklar yaşanabilmektedir.

Turizm: Orta Doğu'daki gerginlikler, Türkiye'ye olan turistik talebi etkileyebilmektedir. Güvenlik endişeleri, turistlerin Türkiye'yi ziyaret etme isteğini azaltabilmektedir. Bu durum, Türkiye'nin turizm gelirlerini olumsuz etkileyebilmekte ve bacasız sanayi olarak isimlendirilen, cari açığın finansmanı için önemli görülen bir kaynağın zarar görmesi, döviz kuru başta olmak üzere, birçok makroekonomik sorunun tetiklenmesine yol açabilmektedir.

Sığınmacı Krizi: Orta Doğu'daki savaşlar, Türkiye'ye yeni göç dalgalarına yol açabilmektedir. Bu, sosyal hizmetler üzerinde ek bir yük oluştururken, aynı zamanda insani yardımlar ve entegrasyon programları için bütçe gereksinimlerini artırabilmektedir. Son yıllarda, sosyal güvenlik sisteminde oluşan açık nedeniyle, emekli vatandaşların yaşam standartlarını korumada yetersiz kalan bir sistemin üzerinde ek yüklerin oluşması sistemi kilitleyebilir.

Yatırım ve Güven Ortamı: Bölgedeki gerginlikler, uluslararası yatırımcıların Türkiye'ye olan güvenini azaltabilmektedir. Bu da doğrudan yabancı yatırımlarda azalma ile sonuçlanabilir ve ekonomik büyümeyi, istihdamı ve üretimi olumsuz etkileyebilir. Doğal olarak, işsizliğin, enflasyonun, bütçe açıklarının, tasarruf açıklarının artmasına yol açabilir.

Döviz Kurları: Gerginlikler, Türkiye'nin döviz kurlarını arttırabilir, belirsizlik ortamı, Türk lirasının değer kaybetmesine yol açabilir ve bu durum enflasyonu artırabilir.

Enerji Fiyatları: Orta Doğu, enerji kaynakları açısından zengindir. Bölgedeki istikrarsızlık, petrol ve gaz fiyatlarının artmasına neden olabilir, bu da Türkiye'nin enerji maliyetlerini artırabilir. Bu durum, üretimde girdi maliyetlerini arttırarak, var olan makroekonomik sorunların derinleşmesine yol açabilir.

Türkiye’nin izlemesi gereken politika öncelikle iç siyasal kırılganlıkların giderilmesi için başlatılan diyalogların samimi bir şekilde ele alınması ve sürdürülmesi gerekmektedir.

DİYALOGLARIN SAMİMİ BİR ŞEKİLDE SÜRDÜRÜLMESİ GEREKMEKTEDİR

Bu faktörler, Türkiye ekonomisinin genel istikrarını ve büyüme potansiyelini etkileyebilir. Dolayısıyla, Orta Doğu'daki gerginliklerin izlenmesi, Türkiye'nin ekonomik stratejileri açısından büyük önem taşımaktadır.

Orta Doğu'daki gerginliklerin insani, sosyal ve ekonomik boyutları sadece bölgeyle sınırlı kalmayıp, küresel ölçekte de etkiler yaratmaktadır. Bu nedenle, uluslararası iş birliği ve insani yardım çabaları büyük önem taşımaktadır.

Genel olarak, savaşa dayalı bir sanayiye sahip değil iseniz, savaşların ekonomik etkileri, insanları daha da yoksullaştırır. Ekonomik belirsizliği arttırır, işsizlik oranlarını artırır ve sosyal hizmetlerin azalmasına ve küresel refahın düşmesine yol açar. Nitekim, sanayi üretiminde silah sanayisinin önemli oranda olan ülkelere bakıldığında; ekonomileri resesyona girdiğinde hemen küresel gerginliklerin tetiklendiği gözlenmektedir.

Sonuç olarak, Türkiye’nin izlemesi gereken politika öncelikle iç siyasal kırılganlıkların giderilmesi için başlatılan diyalogların samimi bir şekilde ele alınması ve sürdürülmesi gerekmektedir. Ayrıca, dış politikada ise, Rusya – Ukrayna savaşında olduğu gibi tansiyonu düşürücü, barışın sağlanması, ve diyalogların arttırılmasına yönelik çabalarla; küresel girişimlerde ve söylemlerde bulunulması gerekmektedir. 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER