© Yeni Arayış

Neşe ile beslenmek

Kahkaha ile beslenmek için öncelikle şu yargılarımızdan arınalım önce. Neşeli olmak için son moda araçlara ihtiyacımız yok. Doğanın basit ve önemsiz ve bir o kadar önemli bir parçası olduğumuzu kabul edelim önce.

 

Yunan çobanlarının ıslık seslerini yeniden duyar heyecanlanırdım.

Bu neşe eskiyeli çok oldu.

 Bugün yeniden ortaya çıkacak mı?

Bulantı, Sartre

Neşemizi kaybettiğimiz günlerdeyiz, gün geçmiyor ki suratımızı asmamıza neden olacak bir olay duymayalım. Kahkahalarımız içeriden değil ama zevk dünyasına batmış gibi paylaşımlarımız. Yaşamın geçiciliğini anlatan mutlu postlarımız çare olur mu, neşemizi saklandığı yerden çıkarabilir miyiz? Yaşam iştahsızlığımız böylesine artmışken keder ve üzüntü yerini neşeye bırakabilir mi?

Pür neşeyi bir çocuğu tebessümünde yakalayabilirsiniz. Oyun oynarken gözlerinin içi parlar, büyüklerin parmak sallamaları coşkusunu dindirmez. Keşfedecek kocaman bir dünya önlerinde durur çocukların, merakla ve neşeyle karşılarlar her gün doğumunu. Sonra büyür o çocuklar, duvarların farkında olmaya başlayınca bu sefer kendisini bir oyun bahçesinde değil  hapisanedeymiş gibi algılar. Çocukken ön yargılardan uzak düşünceleri, çerçeveleri belli yargılara bırakır yerini. Artık hayal gücününün yaşam damarları kesilmiş, mutsuz, umutsuz biri vardır karşımızda. Nietzsche üst insanın en son aşaması olarak çocuğu görürdü. Pür neşe için çocukça yaşama dönmemiz gerekiyor. Sadece neşe de değil insanın kendini aşarak potansiyelini gerçekleştirmesi için hayat bizi o heyecanlı çocukluğa davet ediyor.

Kendi cemiyetinden dışlanmış, yalnız bir yaşam süren Spinoza, fakirlik içinde felsefeni oluşturdu. Öldükten sonra cenazesi için kıyafetleri satıldı fakat mutlu Spinoza olarak anıldı her zaman.

MUTLU SPİNOZA OLARAK ANILDI HER ZAMAN

Spinoza çetin yaşamına rağmen neşesini korumuştu. Kendi cemiyetinden dışlanmış, yalnız bir yaşam süren Spinoza, fakirlik içinde felsefeni oluşturdu. Öldükten sonra cenazesi için kıyafetleri satıldı fakat mutlu Spinoza olarak anıldı her zaman. Spinoza’nın conatus dediği kavram neşe ve kederin kaynağıydı. Conatus, her varlığın var kalma çabasıdır. Spinozaya göre varlıklar her daim diğer varlıklarla etkileşim içindedir.  Bu karşılaşmalar duygularımızda gelgitler yaratır. Var olma çabamızı destekleyen kişilerle bir araya geldiğimizde sevinç ve neşeleniriz, ışığımızı söndüren birliktelikler ise bizi kedere boğar. Kendi varlığımızı güçlü bir şekilde sürdürürken hissettiğimiz neşedir, işte o zaman çocuklar gibi potansiyelimizi gerçekleştirme arzusuyla doluyuzdur. Neşe varsa varlığımızın özüyle direkt temas halindeyizi demektir.

Maslow’un ihtiyaçlar teorisindeki basamağın en alt kademesindeki yaşamsal ihtiyaçları doğru düzgün karşılayamamış insanın neşeli olması nasıl mümkün olabilir dediğinizi duyar gibiyim. Yeterince doymamış, barınma ihtiyacını karşılayamamış, insanca yaşam haklarının elinden alınmış insan neşeden yoksun bir hayat yaşamaz mı? Programlanmış bir makine gibi yaşayıp, sosyal pembe dizi hayatlara özenirken neşemizi tekrar yakalayabilir miyiz? Heraklietos’un dediği gibi Tanrı bile zar atmış kumdan kaleler yapıp onları bozarken evrenle oyun oynarken biz neden oynayamıyoruz? Modern insan kendini antik insandan daha çaresiz ve yalnız, Jung’un söylediği gibi. Kahkaha ile beslenmek için öncelikle şu yargılarımızdan arınalım önce. Neşeli olmak için son moda araçlara ihtiyacımız yok. Doğanın basit ve önemsiz ve bir o kadar önemli bir parçası olduğumuzu kabul edelim önce. Kuru bir daldan canlı bir yapraktan farkımız yok. Biz doğanın bir parçasıyken ve onun kendine gerçekleştirmesine vesile olurken neşelenelim. İçten gelen bu duygusal durumu bilinçli bir şekilde değiştirmek irade gücüyle zor. Ama gülümsemeyle işe başlayabilirsiniz. Gülümseme oyunuyla başlayalım neşeyi aramaya. Dışarıdaki mutsuz tehditler hep var olacak. İçinizdeki özde olan neşeye ulaşmak için,  yaşamının her anının muhteşemliğinin farkında olmak lazım. Yaşamın bir parçası olmak, onun bir organının küçük bir hücresi olsak da ne güzel. Ne güzel her an birbirinden benzersiz anları yaşamak. Neşelenmek ne güzel!

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER