Mehmet Şimşek’e kaynak önerisi
EKONOMİ2021’de biz Türk tipi ekonomiyle ilgilenirken kamu bankalarının kullandırdığı ucuz kredilerin miktarını kamuoyuyla paylaşın. Vergi yüzsüzlerinin listesi nasıl paylaşılıyorsa kredi piyangosu vuranların da bilinmesi gerekir.
“En ummadığın keşf eder esrâr-ı derûnun,
Sen herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın?”
Sabahtan akşama herkes faiz konuşuyor. Faizler ne zaman düşecek konulu sohbetler ekonomi hakkında ağzını açan herkesin dilinde.
Faiz sonuç enflasyon sebep diyerek girilen yolda önce faiz aşağı aşağı denildi sonra yukarı yukarı denerek tükürülen yerde ciddi bir yalama değil kazıma faaliyeti yürütüldü.
Sıkça hatırlatıyorum Türkiye’nin en eski ve en büyük Bankasının başında yani Mithat Paşa’nın koltuğunda oturan Alpaslan Çakar; faiz aşağı aşağı döneminde faiz çıkarsa batarız, alt üst oluruz demişti. Aradan sadece 1 yıl geçmedi faiz yukarı dönemi başladı. Alpaslan bey’den herhangi bir menfi tespit görmedik.
İktidar ve onun etrafında toparlanan kesim için dün her zaman dündür. Bugün de bugündür.
Attığımız oyları ihanetle işaretleyenler bugün Hayyam’ın
“dünle gitti cancağazım
artık yeni şeyler söylemek gerek”
repliğini 7-24 kafamıza nakşediyorlar.
Günün sonunda benim için en anlamlı şarkı sözü ise Ezginin Günlüğünden geliyor :
“Siz kazandınız ama biz haklıydık”
Yada Hünkar Hacıbektaş’ın dediği gibi
“sen doğru dur eğri layığını bulur.”
Bu aralar yoğun okumalar yaptığım Ümit Akçay’ın da dediği üzere iktisat her daim politik; politika her daim iktisadidir.
Bize söylenen ve bugün yalan olduğu bizzat söz sahiplerince ikrar edilen politik argümanların iktisadi sonuçlarıyla baş etmek için yapılanlar, bugünkü politik söylemlerin inandırıcılığını sıfırlıyor.
Yapısal reformu yapacak olan Mehmet Şimşek’in yapısal reformu yapmamış olan kişi olduğunu unutuyoruz.
Başa dönecek olursak faizin düşmesini Mekke’den Hacı bekler gibi bekliyoruz. Peki herkes aynı durumda mı?
Benim bu noktada Mehmet Şimşek’e, samimiyetini gösterebileceği;
naçizane bir kaynak önerim var. Yine kredi olaylarına değiyor ama Kredi Kartı meselesi gibi toplum vicdanında hadise çıkarmayacak bir öneri.
Aralarında Sn. Çakar’ın da Müdürü olduğu tüm kamu bankalarının (5 adettir) 2021 yılsonundan itibaren kullandırdığı kredilerin listesi talep edilsin ve faiz oranı bugün için piyangoda para çıkmış hissiyatı verenleri incelesin.
HANGİ KAMU BANKASI NE KADAR UCUZ KREDİ VERMİŞ
2021’de biz Türk tipi ekonomiyle ilgilenirken kamu Bankalarının %10’larla kullandırdığı uzun vadeli kredilerin miktarı kamuoyuyla paylaşılsın.
Vergi yüzsüzlerinin listesi nasıl paylaşılıyorsa kredi piyangosu vuranların da bilinmesi gerekir. Banka sırrı gereği bu firmaların adları muhtemel ki bildirilmez ama en azından isim vermeden bu işin boyutunu öğrenmek, hangi Kamu Bankası ne kadar ucuz kredi vermiş öğrenmek faydalı olacaktır.
Kamu bankaları bu düşük faizli kredileri halkın parası, devletin kaynakları ve milletin vergisiyle fonladılar. Fırsatını buldum döviz kredimi Türk Lirasına dönüştürdüm veya bedavadan kaynak buldum diyen bu başarılı firmaların kazançlarının bir kısmını “Kamu” ile paylaşmalarında ne zarar var.
Alpaslan Çakar’ın faiz çıkarsa batarız söyleminin aslında Kamu bütçesi için o kadar da kötü olmayan bir diğer boyutu da kredi faizinden alınan vergilerdir.
Kredi faizi %10’ken kredi kullanan müşteri ticari kredisine yarım puan yani %1’in yarısı kadar vergi ödüyordu. Kredi faizleri bugün 50’lerde ama 70’i de görmüştü. Ortalama 60’tan kredi kullanan işletmenin vergisi bunun tam 6 katı yani %3.
2021’de ballı krediyle fonlananlar %10+ %0,5’le borçlanırken balın tenekesine kalanlar %60+%3 ödemek zorunda.
Aynı Türk Lirasından söz ediyoruz.
Bu vergi oyununun bireysel boyutunu da daha önce detaylı konu etmiştim. Orada tablo bin beter. 1000 liradan banka 50 lira devlet 15 lira kazanıyor.
Banka kredinin kaynağına faiz ödüyor, devlet bu 15 lirayı ne hakla alıyor?
Faiz artarken oransal vergileri artırıp ondan sonra yüksek faizden şikayet etmek ancak yukarıda tarif ettiğimiz yapısal amnezi bozukluğu ile mümkün olabilir.
Ucuz kredi kullananlardan alınacak vergi anamızın ak sütü kadar helaldir.
Türk Ekonomisini yada Türk Siyasetini yönettiğini sananlar içinse Ziya Paşa’dan alıntı yapmak gerek :
“En ummadığın keşf eder esrâr-ı derûnun,
Sen herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın?”
İlginizi Çekebilir