© Yeni Arayış

Kolajen nedir, Kolajenden zengin beslenme nasıl olmalı?

Kolajen nedir, Kolajenden zengin beslenme nasıl olmalı?

Temel özelliği dokulara destek vermek, canlı ve esnek kalmalarını sağlamaktır. 28 tip kolajen tanımlanır ancak vücudumuzda en çok tip 1, tip 2 ve tip 3 bulunmaktadır. Özellikle 25’li yaşlardan sonra vücutta kolajen üretimi yavaşlar ve 35 yaşından sonra yavaşlama daha da hızlanarak etkilerini daha çok göstermeye başlar. Bunun sonucunda ciltte sarkmalar, kırışıklıklar, eklem ağrıları meydana gelebilir. Kolajen insan vücudunda bol miktarda bulunan kompleks bir protein çeşididir. Son zamanlarda cilt güzelliği için sıkça gündeme gelse de aslında önemi ve işlevi çok daha büyüktür. Başta deri ve bağ dokusu olmak üzere tendon, eklem, kıkırdak, saç, tırnak gibi birçok doku ve organda bulunur. Temel özelliği dokulara destek vermek, canlı ve esnek kalmalarını sağlamaktır. 28 tip kolajen tanımlanır ancak vücudumuzda en çok tip 1, tip 2 ve tip 3 bulunmaktadır. Tip 1 ve tip 3 daha çok cilt ve kemiklerde bulunurken tip 2 daha çok eklemlerde bulunmaktadır. Vücudumuz kolajeni kendisi üretebilir fakat kolajen üretimini etkileyen etmenler vardır. Sigara tüketimi, çevre kirlilikleri, yaşın ilerlemesi ve beslenmedeki düzensizlikler gibi etkenler kolajen üretiminin azalmasına yol açabilir. Özellikle 25’li yaşlardan sonra vücutta kolajen üretimi yavaşlar ve 35 yaşından sonra yavaşlama daha da hızlanarak etkilerini daha çok göstermeye başlar. Bunun sonucunda ciltte sarkmalar, kırışıklıklar, eklem ağrıları meydana gelebilir.

Kolajen üretimi nasıl olur? 

Kolajenin yapısında on sekiz farklı amino asit bulunur. Elzem amino asitler dediğimiz amino asitlerin sekiz tanesini (histidin, izolösin, lösin, lizin, metiyonin (sistein), fenilalanin, treonin, tirozin ve valin) yapısında yüksek oranda bulundurmaktadır. Vücut glisin ve prolin adlı iki tane aminoasidi birleştirerek kolajen üretimini başlatır. Bu süreç için C vitamini de gerekmektedir.

Kolajenin faydaları nelerdir?

Herkes tarafından bilindiği gibi cildin canlılığını ve elastikiyetini arttırır. Saç ve tırnak sağlığını iyileştirir. Diş sağlığını doğrudan etkileyerek diş eti kanamaları gibi diş sorunlarının görülme riskini azaltır. Bağ dokusunu sıkılaştırarak selülit görünümünün azalmasına yardımcı olur. Bağırsakların bağ dokusu olarak, sindirim sistemimizi destekler. Vücudun zararlı toksinlerden arınmasına yardım eder. Bu şekilde karaciğer sağlığını destekler. Eklem ve arterlerdeki dokuları onararak kan basıncının korunmasına yardım eder. Kalp sağlığını destekler.

Kolajeni hangi besinler arttırır?

En zengin kaynakları sığır eti, inek eti; tavuk-keçi-hindi kemikleri; balıklar ve sakatatlardır. C vitamini Kaynakları: Portakal, mandalina gibi turunçgiller, biber çeşitleri, maydanoz, kivi Likopen İçeren Meyveler: Domates, kırmızı biber, elma, çilek gibi. Omega-3 Yağ Asitleri: Balık, ceviz. Sülfür İçeren Gıdalar: Soğan, sarımsak, karnabahar, turp gibi. A vitamini İçeren Besinler: Havuç, balkabağı kuşkonmaz gibi. Kemik suyu, Paça Çorbası: Kemik suyu kolajen içermesine rağmen bu kolajen doğrudan emilip diz, kalça gibi eklem bölgelerine taşıyamaz. Beklenen etkiyi gösteremez. Glisin içeren: Kırmızı et, beyaz et, balıklar. Prolin içeren: Yumurta akı, süt ve süt ürünleri, lahana, mantar. Vücutta yeterli kalitede protein üretebilmek için, proteinden yeterli ve zengin bir beslenme stili sürdürülmelidir. Kolajen takviyeleri serum, hap, maske, likit kolajen gibi farklı formlarda satışa sunulmaktadır. Hamilelik ve emzirme döneminde veya bir sağlık probleminin olduğu durumda uzman kişilerden yardım alınmalıdır. Sonuç olarak besinler yoluyla yeterli kolajen alınamadığında güvenilir düzeylerde takviye alımı sağlanabilir.

KOLAJEN TAKVİYESİ KULLANMALI MIYIM?

Yaşlanma, sağlıksız ve düzensiz beslenme, sigara ve alkol, vücuttaki oksijen azlığı, beslenme yetersizlikleri, güneş ve diğer dış etkenler nedeniyle 20’li yaşlardan sonra vücutta kolajen sentezi azalmaya başlar. Kolajen kaybı sonucunda deri esnekliğini, parlaklığını ve yumuşaklığını kaybeder. Kahverengi lekeler başta olmak üzere renk değişiklikleri oluşur. Bunun sonucunda deride sarkmalar ve kırışıklıklar meydana gelir. Bağ doku ve kıkırdakların esnekliğini kaybetmesiyle osteoporoz, romatizma gibi rahatsızlıklar meydana gelmeye başlar. Kolajen takviyeleri serum, hap, maske, likit kolajen gibi farklı formlarda satışa sunulmaktadır. 18 yaş altı bireylerin özel bir durum olmadıkça kolajen desteğine ihtiyacı yoktur. Hamilelik ve emzirme döneminde veya bir sağlık probleminin olduğu durumda uzman kişilerden yardım alınmalıdır. Sonuç olarak besinler yoluyla yeterli kolajen alınamadığında güvenilir düzeylerde takviye alımı sağlanabilir.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER