© Yeni Arayış

Kıyılara çöken organize yapı: Plajlar yurttaşa değil, MUÇEV’e açılıyor

Ege ve Akdeniz kıyılarını kuşatan, sahil ve koyların işletme haklarını ihalesiz olarak alan, kıyılarda kiralama yapan eski AKP’lilerin ve bürokratların yönetiminde yer aldığı vakıf görünümlü anonim şirket MUÇEV, Fethiye’de özel koruma bölgelerini işgal ediyor…

Türkiye’nin birçok noktasında sahiller, doğal plajlar, en bakir koylar nasıl tek bir şirketin kullanımına sunuluyor, bu yazıda bunu derinleştirmeye çalışacağız.

Kıyılar, Anayasa ve Kıyı Kanunu ile korunan ve kamunun ortak kullanımına açık olan çok önemli doğa alanlar…

Anayasa’nın 43’üncü Maddesi, “Kıyılar, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir” derken, 3621 Sayılı Kıyı Kanunu’nda paralel şekilde, “Kıyılar, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır. Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir” maddesi yer alıyor.

Son yıllarda usulsüz, ihalesiz, ruhsatsız bir kıyı işgali görüldüğünde altından çoğunlukla MUÇEV adlı şirketin çıktığını görüyoruz.

Bu tür işgallerin Türkiye’de deniz ve kıyı ekosistemlerine verdiği zararları da tahmin etmek zor değil…

Kıyı talanının en fazla yaşandığı kent olan Muğla’da, yurttaşların kıyılara erişimi sınıfsal olarak sınırlandırılırken, kıyılarda büyük bir çevre tahribatı yaratılıyor.

MUÇEV’in özellikle Marmaris ve çevresindeki kıyı işgallerini ve hukuksuz şekilde sürdürdüğü faaliyetlerini daha önce şu yazıda detaylandırmıştık.

Bu yazıda da özellikle Fethiye ve Göcek bölgesinde MUÇEV eliyle gerçekleştirilen kıyı işgallerini ele alacağız. Ancak, önce biraz MUÇEV’den bahsedelim.

MUÇEV, 2014 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Türkiye Çevre Koruma Vakfı (TÜÇEV) ile Muğla'ya Hizmet Vakfı'nın ortaklığında kuruldu. Vakıf görünümlü bu anonim şirket, pek çok kez Muğla kıyılarındaki faaliyetlerini ihalesiz olarak yürüttüğü gerekçesiyle eleştirildi, hatta çevre örgütleri tarafından başlatılan hukuki mücadeleler sayesinde bazı faaliyetleri de engellendi. AKP'den Sultanbeyli Belediye Başkan aday adayı olan Hacı Abdullah Uçan yeni Yönetim Kurulu Başkanı oldu.

 

VAKIF GÖRÜNÜMLÜ ANONİM ŞİRKET…

MUÇEV aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yıllar önce söylediği “devleti şirket gibi yönetmek” sözünün tam da vücut bulmuş hali diyebiliriz.

MUÇEV, 2014 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Türkiye Çevre Koruma Vakfı (TÜÇEV) ile Muğla'ya Hizmet Vakfı'nın ortaklığında kuruldu. Adı Muğla Turizm Çevre Vakfı (MUÇEV) olmasına rağmen başta limited şirketi olan MUÇEV, 13 Ekim 2022'de ise tür değiştirerek MUÇEV Turizm Ticaret Anonim Şirketi adını aldı.

Vakıf görünümlü bu anonim şirket, pek çok kez Muğla kıyılarındaki faaliyetlerini ihalesiz olarak yürüttüğü gerekçesiyle eleştirildi, hatta çevre örgütleri tarafından başlatılan hukuki mücadeleler sayesinde bazı faaliyetleri de engellendi.

Diğer yandan, şirketin yönetimindeki değişiklikler ve atamalar da kamuoyunun dikkatini üzerine çekti. Özellikle kamu bürokratlarının ve eski AKP’lilerin yönetimde yer alması tartışmalara odağında yer aldı.

Geçtiğimiz günlerde şirket yönetiminde bir koltuk değişikliği daha yaşandı.

AKP'den Karaman milletvekilli aday adayı Erdal Türk’ün yerine AKP'den Sultanbeyli Belediye Başkan aday adayı olan Hacı Abdullah Uçan yeni Yönetim Kurulu Başkanı oldu.

MUÇEV’e ülkenin göz bebeği sayılabilecek sahilleri, plajları ve hatta ormanlık alanları bile ihalesiz olarak veriliyor. MUÇEV, kıyı alanlarını kendi işlettiği gibi aynı zamanda bazı yerlerde kiralama da yapıyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2019 Yılı Sayıştay Denetim Raporu’na göre, Türkiye’deki bazı plajların kiralanması için fiyat belirleme dosyalarının 52’sini MUÇEV’in hazırladığı, sonra bu kira bedelleri üzerinden kiralama yaptığı ortaya çıktı.

MUÇEV’İN USULSÜZLÜKLERİ SAYIŞTAY RAPORLARINA GİRDİ

Bu konu geçtiğimiz yıllarda gündeme geldi, hatta Sayıştay raporlarına bile girdi ancak kamuoyunda yeterince ses getirmedi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2019 Yılı Sayıştay Denetim Raporu’na göre, Türkiye’deki bazı plajların kiralanması için fiyat belirleme dosyalarının 52’sini MUÇEV’in hazırladığı, sonra bu kira bedelleri üzerinden kiralama yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’nin kıyıları MUÇEV’e pazarlıkla veriliyor, o da üçüncü kişilere kiralama yapıyor. Hangi yasada ya da yönetmelikte var bu?

Beş yıl önce hazırlanmış Sayıştay raporunun tespitlerine göre, MUÇEV'in kıyılardaki faaliyetleri hukuksuz ve kamu yararına aykırı şekilde ilerliyor.

Devletin, özellikle korunan alanlardaki hüküm ve tasarrufuna bırakılmış yerleri mal gibi pazarlayarak kullanımına açmasının bırakın koruma ile ilgisini, hangi yasaya ya da hangi mantığa dayandırdığı da meçhul.

Hatırlanacağı üzere, mayıs ayında o dönem Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, “Kıyılar Halkındır” kampanyası başlattıklarını söyleyerek, “Ne kadar kaçak, işgal varsa, vatandaşın denize ulaşımını engelleyecek ne varsa temizliğe başlıyoruz. Halkın denize rahat ya da ücretsiz ulaşımını engelleyen ne varsa yok edeceğiz” demişti.

İyi gibi gözüken bu niyetin altından da tahmin edeceğiniz üzere MUÇEV çıktı, “temizlenen” alanları da tartışmaların odağındaki MUÇEV’in işletecek olması gündeme taşındı.

MUÇEV, Ege ve Akdeniz kıyılarını baştan sona kuşatmış durumda. Şirket, birçok turizm ilçesinde sahil, plaj ve yat limanı işletmelerini sürdürüyor. Şirket işlettiği yerlerde giriş, otopark, duş-tuvalet ücretleri alıyor. Turizm bölgelerinde yaşayan yurttaşlar ise MUÇEV’e karşı mücadelelerini sürdürüyor.

Daha önce MUÇEV’in Marmaris’te yaptığı usulsüzleri benzerleri Fethiye’de sürüyor. Birkaç başlık altında Fethiye’de hangi ihlaller yaşanıyor, bakalım…

Göcek Belediye İskelesi olarak kullanılan iskele MUÇEV’e devredildi. MUÇEV Marina İmar Planı’nın mahkeme kararıyla iptal edilmesi üzerine Fethiye Belediyesi tarafından verilen “İmar Durum Belgesi, Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanım İzin Belgesi” alınan karar gereğince iptal edildi. Ancak, MUÇEV durur mu, tabi ki bu karar MUÇEV’i durdurmadı. İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3’üncü İdari Dava Dairesi iptal kararını kaldırdı.

1.GÖCEK BELEDİYE İSKELESİ’NDEN MUÇEV MARİNA’YA…

Yıllarca Göcek Belediye İskelesi olarak kullanılan iskele MUÇEV’e devredildi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Göcek Mahallesi, İskele Mevkiine ait 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ile 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı teklifi 1 No'lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 109’uncu maddesi uyarınca onaylanarak, internet sayfasında askıya çıkarıldı.

Göcek Halk Meclisi ile Göcek Kültür ve Turizm Derneği tarafından yüzlerce itiraz sonrası yapılan imar plan değişikliği, iptal davasına dönüştü. Muğla 3’üncü İdare Mahkemesi’inin 22 Aralık 2021’de verdiği karar Göcek halkının lehine sonuçlandı.

Mahkemenin iptal gerekçeleri arasında sıralanan maddelerden birkaç tanesi dikkat çekici:

Göcek Özel Çevre Koruma Bölgesi’nin nitelikli yapısını zarara uğratacak. Dava konusu plan değişikliğinin, tanımladığı kullanım kararının sadece bir şirketin turizm talebine bağlı olarak getirilmiş bir kapasite artış kararı olması şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırıdır. Planlar, kamu yararı amacıyla yapılır. Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyı, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz; duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz… İmar planı ile planlanan yat limanı, yüksek biyoçeşitlilik barındıran Göcek Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde konumlanan planlama alanı ve çevresinin hassas ekolojik yapısının korunmasının ve sürdürülebilir kullanımını zedeleyecektir.

Mahkeme kararı açıkça, Göcek koyundaki yat bağlama kapasitesinin artırılmasının Göcek koyu ve civarındaki düşük su sirkülasyonu nedeniyle bölgede su kirlilik oranını daha da arttıracağını, artan nüfus sebebiyle bölgenin kıyısal ekosisteminde önemli bir tehdit oluşturacağı belirtiliyor.

MUÇEV Marina İmar Planı’nın mahkeme kararıyla iptal edilmesi üzerine Fethiye Belediyesi tarafından verilen “İmar Durum Belgesi, Yapı Ruhsatı ve Yapı Kullanım İzin Belgesi” alınan karar gereğince iptal edildi.

Ancak, MUÇEV durur mu, tabi ki bu karar MUÇEV’i durdurmadı. İzmir Bölge İdare Mahkemesi 3’üncü İdari Dava Dairesi iptal kararını kaldırdı.

İstinaf mahkemesi gerekçesinde, davaya konu olan nazım ve uygulama imar planlarında aykırılık bulunmadığını yazdı. Dava şu anda Danıştay 6’ncı Daire Başkanlığı’nda derdest durumda.

III. Derece Doğal SİT Alanı olarak korunması gereken alanda Aksazlar Tekne Bağlama İskelesi yapılıyor. 280 bağlama kapasiteli olarak tasarlanan Aksazlar Tekne Bağlama İskelesi çelik kazıklı platform, yüzer dalgakıran ve iskelelerden oluşacak şekilde tasarlandı.

2.AKSAZLAR TEKNE BAĞLAMA İSKELESİ DEĞİL MARİNA

Fethiye-Göcek Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları içinde kalan ve III. Derece Doğal SİT Alanı olarak korunması gereken alanda Aksazlar Tekne Bağlama İskelesi yapılıyor. 280 bağlama kapasiteli olarak tasarlanan Aksazlar Tekne Bağlama İskelesi çelik kazıklı platform, yüzer dalgakıran ve iskelelerden oluşacak şekilde tasarlandı.

Aksazlar Tekne Bağlama İskelesi’ne Ait 1/5000 Ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 Ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı 16 Mayıs 2023’te Muğla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün sitesinde yayınlandı.

Ardından, Aksazlar Tekne Bağlama İskelesi’ne ait 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı değişikliğinin ve 1/25000 ölçekli Fethiye-Göcek Çevre Düzeni Planı’nın iptali ve yürütmesinin durdurulması talebiyle 56 yurttaş Muğla İdare Mahkemesi’nde dava açtı.

15 Mart 2023’te keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldı.

Hazırlanan rapor, konuyla ilgili pek çok eksiklik tespit ederken, “İskele alanının gereksinim duyacağı ulaşım-erişim ve lojistik hizmetlerin teminine yönelik araç-yaya hareketliliği ile yeterli-gerekli otopark kapasitesine ilişkin teknik araştırmalar yapılmamakla birlikte, herhangi bir ulaşım altyapı tesisi de oluşturulmamıştır. İmar yolları ve otoparklar oluşturulmamış, orman alanı ile yeterli güvenlik mesafesi bırakılmamış, Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik gereğince yangın konusunda ulaşım sistemine ilişkin gerekli düzenlemeler yapılmamıştır” ifadelerine yer verildi.

Gökgemile ve Oyuktepe koylarına tekne bağlama iskelesi yapılması planlanıyor. Gökgemile ve Oyuktepe koyları bölgesinde halkın ücretsiz olarak denize girebildiği yerler olarak da biliniyor. Fethiye’nin Gökgemile Koyu’na tekne bağlama iskelesine ait 1/5000 Ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 Ölçekli Koruma Amaçıı Uygulama İmar Planı ve Plan Açıklama Raporu, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından onaylanarak Şubat 2024’te askıya çıkarıldı.

 

3. HER KOYA BİR MARİNA: GÖKGEMİLE VE OYUKTEPE KOYLARI

Mavi yolculuğun gözde rotaları arasında yer alan Gökgemile ve Oyuktepe koylarına tekne bağlama iskelesi yapılması planlanıyor. Gökgemile ve Oyuktepe koyları bölgesinde halkın ücretsiz olarak denize girebildiği yerler olarak da biliniyor.

Fethiye’nin Gökgemile Koyu’na tekne bağlama iskelesine ait 1/5000 Ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 Ölçekli Koruma Amaçıı Uygulama İmar Planı ve Plan Açıklama Raporu, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından onaylanarak Şubat 2024’te askıya çıkarıldı.

Bölgedeki sivil toplum kuruluşları askıya çıkarılan karara itiraz etti.

İtiraz gerekçelerinde, “Fethiye-Göcek koyları Taşıma Kapasitesi Raporları güncel olarak hazırlanmadan ve Fethiye-Göcek Özel Çevre Koruma Bölgesi Yönetim Planı kesinleşerek yürürlüğe girmeden kıyı yapıları, deniz dolgu projeleri, yat limanı, marina, yat bağlama iskelesi, liman, rıhtım, seyir terası, güneşlenme iskelesi gibi projelerin onaylanmaması karara bağlandığı ve toplantı tutanaklarına geçirildiği halde bu kararlara aykırı olarak  Gökgemile Koyu Tekne Bağlama İskelesi ait 1/5000 Ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 Ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planları’nın onaylamış olması kabul edilemez. Fethiye Körfezi’ndeki mevcut deniz akıntılarının ve su sirkülasyonlarının yeterince etkili olmaması körfezin alüvyonel ve kirletici faktörler nedeniyle kirlenme ve sığlaşma tehlikesi altında olduğu, körfezdeki flora ve fauna çeşitliliğinin giderek azaldığı ortaya konduğu halde bu tür projelere onay verilmesi körfezdeki tüm canlı yaşamıyla birlikte körfezin yok olmasına sebebiyet verecek” ifadeleri yer aldı.

Aynı şekilde Oyuktepe Koyu’ndaki tekne bağlama iskelesi için de aynı gerekçelerde itiraz dilekçesi hazırlandı.

MUÇEV’in, yat yanaşma ve bağlama limanı yapmak isteyen Ege Marina Turizm A.Ş.’ye Göcek’teki Ayten Koyu’ndaki alanı 33 yıllığına kiraladığı ortaya çıktı. Şirket, projeyi hayata geçirmek için Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvuru yaptı, projeyle ilgili ÇED süreci başlatıldı.

4. HER KOYA BİR MARİNA PLANI AYTEN KOYU’NDA DA SÜRÜYOR

Yine benzer şekilde MUÇEV’in, yat yanaşma ve bağlama limanı yapmak isteyen Ege Marina Turizm A.Ş.’ye Göcek’teki Ayten Koyu’ndaki alanı 33 yıllığına kiraladığı ortaya çıktı. Şirket, projeyi hayata geçirmek için Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na başvuru yaptı, projeyle ilgili ÇED süreci başlatıldı.

MUÇEV’den koyu 33 yıllığına kiralayan şirket yıllık 700 bin TL artı KDV ödeyecek. ÇED dosyasında yer alan bilgilere göre, 14 bin 657 metrekarelik alanda yapılmak istenen projede 46 adet yat bağlanması planlanıyor. Proje alanı Fethiye-Göcek Özel Çevre Koruma Bölgesi ve aynı zamanda III. Derece SİT Alanı içerisinde kalıyor. Projenin maliyeti ise 13 milyon TL olarak belirlendi.

İnceburun, Osmanağa ve Günlüklü koyları, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü ile MUÇEV arasında imzalanan 7 Mayıs 2019 tarihli kira sözleşmesi kapsamında Günübirlik Alan İşletmeciliği olarak kiralandı.

 

5. MARİNA OLMAZSA İŞLETME: OSMANAĞA, İNCEBURUN, GÜNLÜKLÜ KOYLARI

Fethiye’ye bağlı Göcek Mahallesi’nde yer alan İnceburun, Osmanağa ve Günlüklü koyları, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü ile MUÇEV arasında imzalanan 7 Mayıs 2019 tarihli kira sözleşmesi kapsamında Günübirlik Alan İşletmeciliği olarak kiralandı.

Bu koylardaki kiralama faaliyetlerine ve hatta kaçak yapılaşmaya karşı bölgedeki yurttaşlar dava açtı, kiralamaların iptalini talep etti.

Kiralamaya onu yapılaşmaya açılacak alanlar I. Derece Doğal SİT Alanı içinde yer alıyor. Tek bir işletmenin kar edebilmesi için kamusal yarar tamamen göz ardı edilirken, “kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır” hükmü bulunan Kıyı Kanunu da açık şekilde ihlal ediliyor.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER