© Yeni Arayış

Kentsel yalnızın hikayesi: Faruk

Dünyanın tepesinde görünmez neon ışıklarla ‘ayrımcılık’ yazıyor ve bu görünmez ışıklar bizi kör etmiş durumda. Aslı Özge’nin son uzun metraj filmi Faruk, bu ışıklardan bir tanesi: yaş ayrımcılığı/ ageism. Özellikle Covid-19 pandemisi ile varlığını sert bir şekilde hissettiren yaş ayrımcılığı orta yaş üstü ve yaşlı kategorisindeki bireyleri toplumdan soyutladı. ‘Bu hayatta yeriniz yok’ cümlesi de bu ayrımcılığın sloganı oldu. 

Yaşadığımız çağ; kalın hatlarıyla çizilmiş güzellik portresine, sıfır bedene, kırışıksız tene, belirli cinsiyete ve yaş grubuna ev sahipliği yapmakta bir beis görmüyor. Dünyanın tepesinde görünmez neon ışıklarla ‘ayrımcılık’ yazıyor ve bu görünmez ışıklar bizi kör etmiş durumda. Aslı Özge’nin son uzun metraj filmi Faruk, bu ışıklardan bir tanesi: yaş ayrımcılığı/ ageism. Özellikle Covid-19 pandemisi ile varlığını sert bir şekilde hissettiren yaş ayrımcılığı orta yaş üstü ve yaşlı kategorisindeki bireyleri toplumdan soyutladı. ‘Bu hayatta yeriniz yok’ cümlesi de bu ayrımcılığın sloganı oldu.  İşte filmle aynı ismi taşıyan Faruk, bu ayrımcılığa tek başına yer yer mizahi bir dille kafa tutuyor, mücadeleden bir an olsun vazgeçmiyor.

Doksan yaşındaki Faruk’un, uzun yıllardır oturduğu apartman kentsel dönüşüme girmek üzere. Bu da demek oluyor ki bir inşaat firmasıyla anlaşılacak ve apartman yıkılacak. Apartman yapılana kadar da Faruk başka bir eve taşınmak zorunda. Faruk, başlarda tek başına bir direniş sürdürerek süreci yavaşlatmaya çalışıyor. Biz de rahatsız edici bir gerçeklikle baş başa kalıyoruz. Örneğin, komşusu utanmadan onun adına karar veriyor. Faruk’un neyine ki balkon, bir kere bile görmemişler onu balkonda. Faruk durur mu yapıştırıyor cevabı, karısı hayattayken kullanırlarmış. Anılarıma tutunuyorum diyor bağırarak ama dünya bu sese kulak tıkıyor. Belirli bir yaş altı ve üstü insanların duygularının alındığına kim inandırdı bizi?

Filmin çatısını oluşturan kentsel dönüşüm teması altında baba kız portresi var. Faruk’un anılarına tutunarak yaşaması gizli bir kahramanı da gösteriyor aslında: terlikleri saklanan eş/ anne. Anılar filmin çatısının da bir ayağı. Geçmiş ve gelecek kavramları Faruk’un güçlü ve bence başlıca çatışma noktası. Faruk’un kızı Aslı’nın uğruna kötülük yaptığı gelecek; Faruk’un hayatını üzerine inşa ettiği ise geçmiş… Filmdeki baba kız hikayesi, yaşamın birbirine zıt iki noktasına tutunuyor. Tutunduğu yerden de kırılıp kopuyor.

O kadar hayatın içinden ki Faruk’un yaşından ötürü yavaşlayan eylemleri karşısında kalbiniz cızlıyor ve ekranın içine girip koluna girmek istiyorsunuz. Kimi zamansa yılbaşı eğlencesinde onunla dans etmek… Faruk’u canlandıran doksan yaşındaki Faruk Özge, aynı zamanda yönetmen ve senarist Aslı Özge’nin gerçek babası.

EKRANIN İÇİNE GİRİP KOLUNA GİRMEK İSTİYORSUNUZ

Belgesel ve kurmaca arasında bir türde konumlanan Faruk, film içinde film kurgusuyla anlatısını güçlendiriyor. O kadar hayatın içinden ki Faruk’un yaşından ötürü yavaşlayan eylemleri karşısında kalbiniz cızlıyor ve ekranın içine girip koluna girmek istiyorsunuz. Kimi zamansa yılbaşı eğlencesinde onunla dans etmek… Faruk’u canlandıran doksan yaşındaki Faruk Özge, aynı zamanda yönetmen ve senarist Aslı Özge’nin gerçek babası. Kurduğu gerçek dünya sayesinde, film bittiğinde Aslı Özge’ye öfkelenirken buldum kendimi.

Faruk; saray inşaatların kentleri ve hayatları ele geçirdiğini hatırlatıyor seyirciye. Bunu da ekranlarda görmeye alışık olmadığımız yaşlı bir karakter üzerinden yapıyor. ‘Normal’ dışındaki karakterlerin karikatür olarak karşımıza çıkmasını kanıksadık. Aslı Özge, Faruk’un kimi zaman çıplak bedenini kimi zaman cinselliğini göstererek karakteri eti kemiğe büründürüyor. Kanıksadığımız algının dışına çıkarak bak ne güzel oluyormuş dedirtiyor. İyi ki de yapıyor.

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER