© Yeni Arayış

Ketojenik beslenme

Ketojenik diyetin temel prensibi, karbonhidrat alımını ciddi şekilde azaltarak vücudu "ketozis" adı verilen bir duruma sokmaktır. Ketozis sırasında vücut, yağları yakıt olarak kullanır ve bu da keton adı verilen moleküllerin karaciğerde üretilmesine yol açar.

Son yıllarda ketojenik diyetin ne kadar popüler olduğunu fark etmişsinizdir. Çoğu kişi bu yöntemle hızlı sürede çok fazla kilo verdiğinden bahseder. Ketojenik diyet, düşük karbonhidrat, yüksek yağ içeren bir beslenme planıdır. Bu diyetin temel amacı, vücudu karbonhidratlardan alınan enerjiden ziyade yağlardan enerji kullanmaya zorlamaktır. Ketojenik diyetin temel prensibi, karbonhidrat alımını ciddi şekilde azaltarak vücudu "ketozis" adı verilen bir duruma sokmaktır. Ketozis sırasında vücut, yağları yakıt olarak kullanır ve bu da keton adı verilen moleküllerin karaciğerde üretilmesine yol açar. 

Ketojenik diyet aslında epilepsi hastalığının tedavisi için ortaya çıkmış bir beslenme yöntemidir. Ketojenik diyet denilince pek çok kişi bunun yüksek proteinli bir diyet olduğunu düşünebilir. Ancak bu yanlış bir algıdır. Ketojenik diyet, protein tüketimini de sınırlar. Asıl amaç, karbonhidrat alımını ciddi oranda düşürmek, böylece vücutta keton cisimcikleri adı verilen maddelerin oluşumunu sağlamaktır. Bu ketonlar, enerji kaynağı olarak kullanıldığında, vücut yağ yakmaya başlar ve kilo kaybı desteklenir. 

Ketojenik diyette, temel olarak hayvansal gıdalar, sağlıklı yağ kaynakları ve düşük karbonhidrat içeren sebzeler tercih ediliyor. 

KETOJENİK DİYETİN TEMEL ÖZELLİKLERİ

Bu, ekmek, makarna, pirinç, patates ve şekerli gıdaların büyük ölçüde sınırlandırılması anlamına gelir.

Yüksek Yağ: Diyetin ana enerji kaynağı yağlardan gelir. Zeytinyağı, avokado, tereyağı, hindistancevizi yağı ve yağlı balık gibi sağlıklı yağlar diyette büyük yer tutar.

Orta Düzeyde Protein: Diyet proteini de içerir, ancak aşırı miktarda protein tüketilmez, çünkü fazla protein glikoza dönüşebilir ve ketozisi engelleyebilir. Et, tavuk, balık, yumurta gibi protein kaynakları tercih edilir.

Ketojenik Diyette Hangi Besinler Tüketilir? 

1. Ketojenik diyette, temel olarak hayvansal gıdalar, sağlıklı yağ kaynakları ve düşük karbonhidrat içeren sebzeler tercih ediliyor. 

2. Kırmızı et, tavuk, balık, deniz ürünleri, hindi, yumurta ve peynir gibi proteinli besinler, yeşil yapraklı sebzeler, salatalık, brokoli, karnabahar, lahana, kabak, mantar gibi düşük karbonhidrat içeren sebzeler

3. Ketojenik beslenmede sağlıklı yağlar ön planda olduğu için zeytinyağı, tereyağı, ceviz, badem, fındık, avokado beslenme planınızda yer alıyor. 

Ketojenik Diyette Yasak Olan Besinler 

1. Yüksek karbonhidratlı ve yüksek oranda şeker içeren kola, tatlı, meyve suyu gibi gıdalar,

2. Yaban mersini, böğürtlen, çilek gibi kırmızı meyveler hariç tüm meyveler,

3. Mercimek, fasulye, nohut gibi baklagiller,

4. Buğday, arpa, mısır, pirinç, un ve nişastalı besinler,

5. Havuç ve patates gibi kök sebzeler,

6. Bazı sos ve çeşni türleri,

7. İşlem görmüş ve doymuş yağlar,

8. Alkollü içecekler,

9. Şekersiz ve tatlandırıcı kullanılarak hazırlanmış gıdalar ketojenik diyet yaparken tüketilmez. 

Ketojenik Diyetin Zararları 

• Ketojenik diyet kontrollü uygulanmazsa ketosiz sebebiyle bazı yan etkiler görülebilir. Diyete başlandığında bazı kişiler "keto gribi" olarak adlandırılan belirtiler yaşayabilir. Bu belirtiler arasında baş ağrısı, halsizlik, bulantı, baş dönmesi, uykusuzluk ve sindirim problemleri bulunur. Bu durum genellikle vücudun karbonhidratlardan yağlara geçiş sürecinde yaşanır ve birkaç gün sürebilir.

• Ketojenik diyetin uzun vadeli etkileri hala tam olarak bilinmemekle birlikte, bazı çalışmalarda doymuş yağ tüketiminin artmasıyla kolesterol seviyelerinde yükselme gözlemlenmiştir. Bu durum, uzun vadede kalp hastalığı riskini artırabilir.

• Ketojenik diyet, birçok besin grubunu sınırlar; özellikle meyve, tahıl ve bazı sebzeler gibi karbonhidrat açısından zengin gıdalar tüketilemez. Bu durum, vitamin ve mineral eksikliklerine yol açabilir. Örneğin, C vitamini, magnezyum, potasyum ve lif eksiklikleri sıkça görülebilir.

• Lif açısından zengin gıdaların (meyve, tahıl, baklagiller gibi) sınırlanması nedeniyle kabızlık gibi sindirim sorunları ortaya çıkabilir.

• Ketojenik diyet, özellikle protein alımının fazla olduğu durumlarda böbreklere ekstra yük bindirebilir. Yüksek protein tüketimi, böbrek fonksiyonlarını zorlayarak böbrek taşı oluşma riskini artırabilir.

• Ketojenik diyetin katı yapısı ve birçok yiyecek grubunun sınırlandırılması, uzun vadede sürdürülebilir olmayabilir. Sosyal ve günlük hayat içinde bu diyete sadık kalmak zor olabilir ve bazı kişiler için bu diyet, zamanla psikolojik olarak da zorlayıcı hale gelebilir.

Yapılan çalışmalar ketojenik diyetin otizm, epilepsi, dirençli kilolar, bazı insülin direnci vakalarında olumlu sonuçlar verdiğini gösterse de uzun vadeli uygulanmasının bilimsel anlamda hala tartışmalı olduğunun altını çizmemiz gerekiyor. Ketojenik diyetin, uzman doktor ya da diyetisyen kontrolünde, gerekli tetkiklerin yapılmasından sonra uygulanması önerilir.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER