Influencerlara not: Bu kafayla bütün köpekleri öldürteceksiniz
GENELInfluencerlık ciddi bir iş: Adı üstünde belli kitleyi doğrudan etkileme gücünüz var. Ama influencerlar birkaç aydır yaptıklarını yapmaya devam ederlerse sorunun tam da iktidarın istediği şekilde sonuçlanmasına yol açacaklar - farkında olmadan, hiç istemeden.
Son ayların değişmeyen gündemlerinden biri sokak köpeklerinin kanunla toptan öldürülüp öldürülmeyeceği.
Mayıs ayında, bu konu gündeme yeni girmişken devlete hiçbir şekilde “can alma” yetkisi verilemeyeceğini yazmıştım.
Gelgelelim, geçen zaman, beni büyük hayal kırıklığına uğrattı.
Hayvansever olduğunu söyleyen çeşitli insanların farkındalık yaratma, kamuoyu baskısı oluşturma çabalarını gördükçe hayret ediyorum.
Geçenlerde TBMM Genel Kurul kulisinde avaz avaz bağıran insanlar gördüm, eğer eylem bilinci düzeyiniz buysa, üzülerek söylüyorum, başınıza gelen her şey size müstahaktır.
Influencerlık ciddi bir iş: Adı üstünde belli kitleyi doğrudan etkileme gücünüz var.Yani, bir odak grubuna hiçbir aracı kullanmadan hitap edebiliyor, mesajınızı geçirebiliyorsunuz.
Ama influencerlar birkaç aydır yaptıklarını yapmaya devam ederlerse sorunun tam da iktidarın istediği şekilde sonuçlanmasına yol açacaklar - farkında olmadan, hiç istemeden.Bir kere, bir başıboş köpek sorunu olduğunu kabul etmek zorundasınız.
“Sorun yoktur,” demek, sorunun muhataplarının eline güç vermekten başka işe yaramaz.
Sorun sizin için, benim için olmayabilir ama sorun yok denemez.İkincisi, bu köpek katli gündemimize ne zaman ve neden girdi sorusunu sormak gerekiyor.
Çok basit: Yerel seçimleri CHP silip süpürdükten sonra.Peki, yirmi yıldır lafı geçmeyen köpek itlafı neden CHP belediyelerin yönetimini aldığı zaman hayatımızın bir numaralı maddesi haline geldi?
Bana göre bu sorunun cevabı da çok basit: Bu yasa geçecek, uygulaması ise belediyelere bırakılacak, uygulamayan belediye başkanları da görevden alınacak.
CHP’li belediyeler katliam yasasını onaylamayacaklar ama bir gün bir yerde bir köpek birine saldıracak…
Hele de bir çocuk, köpekler tarafından parçalanırsa o belediyenin başkanı savunulamaz hale gelir. İktidar “bilinçli taksirden” o belediye başkanının yerine kayyım atar. Eğer bu kararı CHP’li belediyeler uygularsa ne olur? Uygulayamazlar çünkü belediyelerin köpeklerin bakımına ayırabilecekleri böyle bir kaynakları yok. Hizmet durur, bütün şehrin kaynağını köpeklere yediren belediye başkanı da o koltuğu muhafaza edemez.
BELEDİYE BAŞKANI KOLTUĞUNU MUHAFAZA EDEMEZ
Ve ardından iktidar medyası yaylım ateşine başlayacak.
Hele de bir çocuk, köpekler tarafından parçalanırsa o belediyenin başkanı savunulamaz hale gelir.İktidar “bilinçli taksirden” o belediye başkanının yerine kayyım atar.
Eğer bu kararı CHP’li belediyeler uygularsa ne olur?
Uygulayamazlar çünkü belediyelerin köpeklerin bakımına ayırabilecekleri böyle bir kaynakları yok.Hizmet durur, bütün şehrin kaynağını köpeklere yediren belediye başkanı da o koltuğu muhafaza edemez.
Rasyonel bir çözüme ihtiyaç var ve sadece yasaya karşıyım demenin hiçbir anlamı yok.
Ruj tanıtmıyorsun, otelden deniz manzarası çekmiyorsun; eğer dört milyon hayvanın canını dert ediyorsan ciddi, kararlı ve akılcı olmak mecburiyetindesiniz.
Devlet Bahçeli’ye umut bağlayıp “yeni dedo, Devlet dedo” yazamazsınız mesela, bunun ne kadar absürt olduğunu görmeniz gerekir.
Bu eğleneceğiniz, şaka yapacağınız, etkileşim alacağınız bir konu değil çünkü.
Ya köpekleri öldürecekler ya da muhalefetin elinden muhalefet etme imkanını alacaklar.
Sorunun varlığının kabulü dedim, açayım.
İktidarın verdiği sayılar yanlış olsun; dört milyon değil de iki milyon olsun mesela.
Bir şey değişir mi?
Üniversitelerden birilerinin çıkıp eğer müdahale edilmezse üç-beş-on-yirmi sene sonra bu sayının nereye çıkacağını hesaplaması ve topluma anlatması gerekir.
Ayrıca, köpekleri aşılatacak, kısırlaştıracak ve yerinde yaşatacak isek, bunun maliyeti nedir, bunun da açıklanması lazım.
Hatırlıyor musunuz, muhalefet belediyelerin yönetimine geldiğinde her yerde borç tablolarını yayınlamış, belediye binalarından batık olduklarına dair devasa afişler sallandırmıştı. Şimdi belediyeleri çalışamaz hale getirmek için bu borçları da tahsil edecekler. Konunun aslında köpeklerle hiçbir alakası olmadığının farkında değil misiniz?
BELEDİYELERİ ÇALIŞAMAZ HALE GETİRMEK İSTİYORLAR
Sayıları iyice düşüreyim çünkü sonuç değişmeyecek, bir milyon köpeğin aşısının, kısırlaştırılmasının ve bakımının maliyetini karşılayabilecek belediye sayısının kaç olduğunu sanıyorsunuz?Hatırlıyor musunuz, muhalefet belediyelerin yönetimine geldiğinde her yerde borç tablolarını yayınlamış, belediye binalarından batık olduklarına dair devasa afişler sallandırmıştı.
Şimdi belediyeleri çalışamaz hale getirmek için bu borçları da tahsil edecekler.
Konunun aslında köpeklerle hiçbir alakası olmadığının farkında değil misiniz?Ve nasıl olur da hâlâ umudu iktidar ortağının bir sözünde arayabilirsiniz?Ama bugünlere böyle geldik ve kimse kusura bakmasın, bu vurdumduymazlıkta güzellikten başka hiçbir şey düşünmeyen ve apolitik olmayı bir maharet ilan eden influencerların da payı var - tabii ki en büyük pay influencerlarda değil, sivil toplum örgütlerinin bitişinde.
Son açıklanan rapora göre, Türkiye, hukuk devleti sıralamasında 146 ülke arasında 117. sırada.
E be mübarekler, Türkiye başaşağı giderken neredeydiniz?Maskara tanıtacağınıza muhalif gazetecilerin kitaplarını da tanıtsaydınız, arada bir işin de ucundan tutuverseydiniz, binlerce hukuksuzluk gözünüzün önünde olurken bir ses verseydiniz bugün buraya gelmezdik belki.
Sinan Ateş cinayeti orada duracak ve siz “yaşatma umudu” olarak hâlâ aynı insanlardan medet umacaksınız ha, öyle mi?Eğer hayvanları gerçekten seviyor ve kurtarmak istiyorsanız, önünüzde bir fırsat var.
Böyle imza vererek, yok tarotçuya sorarak, efendim bikinili fotoğrafın üstüne yazarak olmaz.
Bugüne kadar yaptıklarınız sadece iktidarın işine yarıyor.Elliniz bir araya gelip bir platform kurun.
Oraya çok büyük bir kaynak çekebilirsiniz.Çok şeffaf bir şekilde bu kaynağın köpeklerin bakımı ve kısırlaştırılması için kullanılacağını ilan edin.
Belediyeler de bu platforma her türlü lojistik desteği verirler, birçok ihtiyacı karşılarlar.
Çocukları zarar gören ailelere el uzatın, onların acısını anlayın, davet edin ve çözüm arayışının içine katın.Gönüllü veterinerler katılsın o platforma.
Genç veterinerlere de maaş verilsin, onlar birkaç ay köpekleri kısırlaştırmaya koyulsunlar.Bir toplumsal seferberlik başlatın.Bütün masraf da bu platform -sivil toplum- tarafından karşılansın.
Ama öyle üç gün sonra gelmemezlik yok, herkes sürekli takip edilecek.
Şezlongdan kalkıp hayvanlar için gerçekten ne yapabileceğinize kafa yormanız lazım.Benim evimde zaten sekiz tane hayvan var falan demenin hiçbir anlamı yok; iki milyon eksi on bin gene iki milyon yapar.Sorunu kabul edip somut çözüm önerirseniz hayvanların kurtulması için bir şey yapmış olursunuz.
Ama bu çetrefil bir yol, zor, mesai harcamak gerekiyor.İşte bu da bir samimiyet testi, linki bırakıyorum.
İlginizi Çekebilir