© Yeni Arayış

Huzuru iktidar korumalıdır!

Huzuru iktidar korumalıdır!

İnsanlarımızı uyumsuz göçmenlerin taşkınlıklarıyla baş başa bırakmaya kimsenin hakkı yoktur. Ayrıca görülüyor ki, Türkiye göç almaya devam edecektir ama önemli olan önlem alınmasıdır. Bunun için de işi sadece göç ve uyum çalışmaları yapmak olan bir ‘Göç ve Uyum Bakanlığı’ kurulmalıdır. Bu önerinin bir CHP’liden gelmiş olması çok da önemli değildir. Önemli olan vatandaşlarımızın huzurunun bozulmamasıdır. O halde, top iktidarda… Türkiye’nin başı göçmenlerle dertte. ‘Belada’ demiyorum çünkü her ne kadar sorun olsalar ya da yaratsalar da göçmenler Türkiye gibi bulunduğu bölgenin en güçlü ülkesinin başına bela olamazlar. Ama önlem alınmaz ise halka tedirginlik vermeye devam ederler. Anadolu bir ‘göçmen beşiği’dir. Yunan tarihçi Herodot’un notlarından derlenen bilgilere göre Orta Asya kökenli ilk Türk göçünü M.Ö. IV yüzyılda Sakalar/İskitler gerçekleştirmiştir. Anadolu’yu yurt edinmek isteyen Orta Asya Türklerinin son göçü de 1071 yılında Alp Arslan’ın Malazgirt’te kapıları açmasıyla noktalanmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı topraklarda başlayan isyanlar sonucunda ise göç bu kez Anadolu’ya Batı’dan, Balkanlardan akmıştır. Bununla da bitmiyor tabi, tek taraflı zorlama ve ikili anlaşmalar uyarınca Yunanistan ve Bulgaristan’dan yüzbinlerce soydaşımız göçe zorlanmıştır. Suriye öncesi son göçü de Turgut Özal döneminde Bulgaristan’dan aldık. Yine hatırı sayılır sayıda soydaşımız doğup büyüdükleri Bulgaristan’dan kaçarak çoluk çocuk Türkiye’ye sığındılar. Bu insanlar her ne kadar Türk, Müslüman ve soydaş olsalar da sonuçta zorunlu bir göçe tabi tutulmuşlardı. Yani Türkiye’ye göçmen olarak gelmişlerdi. Suriye’de insan kasabı olarak tespit edilenler çeşitli kentlerimizde esnaflık ruhsatı alarak işyeri sahibi olup halkımızı tedirgin ediyorlar. Gettolaştıkları için her an bir araya gelip taşkınlıklarını azdırarak huzurumuzu kaçırıyorlar.

HALKIMIZI TEDİRGİN EDİYORLAR

Bugün baktığımızda göç konusu başımızı ağrıtacak kadar derde sokmaktadır. İşin en tuhaf yanı ise mülteci statüsü kazanan Suriyeliler bayram günlerinde kaçtıkları ülkede kalan yakınlarını ziyarete gidebiliyorlar. Can güvenliklerinin tehlikede olduğunu ileri sürerek Anadolu’ya kaçan ve (eski) ülkelerine bayram ziyaretinde bulunan Suriyeliler çok açıktır ki yalan söylüyorlar, bizi kandırıyorlar. Suriyeli mülteciler devletin birçok olanağından bedava yararlanarak bu memleketin sahiplerini kızdırıyorlar. Mülteciler ucuz işgücü olarak istihdamı doldurup vatandaşlarımızın yapabilecekleri işleri ellerinden alıyorlar. Suriye’de insan kasabı olarak tespit edilenler çeşitli kentlerimizde esnaflık ruhsatı alarak işyeri sahibi olup halkımızı tedirgin ediyorlar. Gettolaştıkları için her an bir araya gelip taşkınlıklarını azdırarak huzurumuzu kaçırıyorlar. Sarkıntılık yaptıkları için kızlarımız kadınlarımız kendi ülkesinde rahatça dolaşamıyorlar. Hepsinden önemlisi de ‘mülteci’ statüsüne hak kazanabilecek göçmenlerin Türkiye’de yaşamalarını zora sokuyorlar. Yunanistan’dan ya da Bulgaristan’dan gelen göçmenlerden söz ettik, düşündünüz mü neden onlarla benzer sorunlar yaşamıyoruz? Çünkü Balkanlardan gelen göçmenlerimizle aramızda kültürel-inançsal bir uyum var. Demek ki tatsızlıkların altında uyumsuzluk yatıyor. Sınırlarımızın delik deşik edilmesini önleyerek ‘mülteci’ statüsü kazanmaya hakkı olan göçmenleri eleyip diğerlerini sınır dışı etmekten başka çaremiz kalmıyor. Gerçek mültecilerin ise toplumumuzun geleneklerine, kültürüne uyum sağlayabilmeleri için ivedilikle çalışmalar yapmalıyız. CHP MYK Üyesi olarak görevli olduğum 2007 yılında Parti Meclisinde yaptığım bir sunumda göç sorununa dikkat çekerek partimizin bu konuda önlem alıcı çalışmalar yapmasını önermiş, programımıza bir ‘Göç ve Uyum Bakanlığı’ kurulması yönünde bir madde eklenmesi tavsiyesinde bulunmuştum. Bugün baktığımızda düzensiz göç ve uyumsuzluk sonucu ülkemizin hemen her kentinde huzursuzluk baş göstermektedir.

GÖÇ VE UYUM BAKANLIĞI

Mülteciler son zamanlarda Avrupa ülkelerinde de huzur bozucu sorunlar yaratmaya başladılar. Ama daha önceleri, mültecilerle sıkıntı yaşamadıkları dönemlerde Hollanda ve Almanya’da Göç ve Uyum Bakanlığı kuruldu. Ortaya çıkabilecek olumsuzlukları önceden planlayarak alınacak önlemlerle engellemek için merkezi çalışmalara girildi. Ülkelerin, vatandaşlarının huzurunu daim kılabilmeleri ve uluslararası anlaşmaları insanlık onurunu gözeterek uygulayabilmeleri için böyle bir çalışma yapmaları kaçınılmazdır. Bizde Göç İdaresi Başkanlığı kuruldu ancak her ne kadar iyi niyetli çalışıyor olsa da memnuniyet verici bir sonuç elde edilemiyor. CHP MYK Üyesi olarak görevli olduğum 2007 yılında Parti Meclisinde yaptığım bir sunumda göç sorununa dikkat çekerek partimizin bu konuda önlem alıcı çalışmalar yapmasını önermiş, programımıza bir ‘Göç ve Uyum Bakanlığı’ kurulması yönünde bir madde eklenmesi tavsiyesinde bulunmuştum. Bugün baktığımızda düzensiz göç ve uyumsuzluk sonucu ülkemizin hemen her kentinde huzursuzluk baş göstermektedir. İnsanlarımızı uyumsuz göçmenlerin taşkınlıklarıyla baş başa bırakmaya kimsenin hakkı yoktur. Ayrıca görülüyor ki, Türkiye göç almaya devam edecektir ama önemli olan önlem alınmasıdır. Bunun için de işi sadece göç ve uyum çalışmaları yapmak olan bir ‘Göç ve Uyum Bakanlığı’ kurulmalıdır. Bu önerinin bir CHP’liden gelmiş olması çok da önemli değildir. Önemli olan vatandaşlarımızın huzurunun bozulmamasıdır. O halde, top iktidarda…

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER