© Yeni Arayış

Hızlı sanayileşmek için Singapur’un S’si!

Yeni nesil sanayi parkı bütünleşmiş şehir planlamasını da beraberinde getirmelidir. Bunun için Singapur modeline bakabiliriz. Singapur’un tek bir nesilde orta gelirden yüksek gelire atlamasının temeli bu modeli yaratmasıyla oldu.

Dijital ekonominin hızla yükselişi ilk olarak ülkelerin sanayi üretim alt yapılarını zorlamaya başladı. Teknolojinin manuel işleri hem daha ekonomik hem de verimli bir şekilde devralmasıyla birlikte bu işleri yürüten birçok çalışanın görevlerinin otomasyon ile değişeceği görülüyor. Bu iş gücünün yeniden tanımlanması ve sürekli teknolojik gelişmelere ayak uydurması ve yeni beceriler kazanmasını da gerektirecek bir dönüşüm demek. Yerli sanayiyi ayakta tutabilmenin ötesinde dünyanın üretim üssü olan ülkeler ise bu pozisyonlarını siyasi ve ekonomik çatışmaların etkisiyle ve Covid-19’un tedarik sistemini sorgulatması sebebiyle kaybedecek duruma geldiler. Bu da coğrafyanın önemini artıran ve üretim alt yapısını yenilebilen ülkeler için bir fırsat yaratıyor.

Bunun için ekonomik, verimli ve dayanıklı üretim alt yapısı için yeni nesil sanayi parkları ile mutlaka hayata geçirilmelidir.

Son yüz yılda uygulanan üç sanayileşme modeli (Sanayi Sitesi, Serbest Bölge, Organize Sanayi Bölgesi) ve son dönemde hayata geçirilen yeni modeller (Özel Endüstri Bölgesi, Ar-Ge/Tasarım Merkezi, Teknoloji Geliştirme Bölgesi) şu andaki sanayi alt yapımızın temellerini teşkil ediyor. Bu modellere son çeyrekteki dijitalleşme dalgası ve yakın zamanda gelişen küresel ekonomik çatışmaların yarattığı fırsatlar çerçevesinde baktığımızda ülkemize büyük ölçekli sanayi yatırımı çekilmesi ve teknoloji transferi noktasında hazır olmadığını istisnalar dışında söyleyebiliriz. Ülkemizin sahip olduğu tüm avantajlara rağmen Orta Gelir Tuzağına takılmamızın ana noktalarından biridir.

Singapur nasıl bir sanayi parkı yarattı? Önce çekirdek endüstrisini tanımladı. Bu aslında bir pazar analizi çalışması. Akabinde çevre planlamasını yaptı. En son olarak da belediye alt yapısını düzenledi.

SİNGAPUR ÖNCE ÇEKİRDEK ENDÜSTRİSİNİ TANIMLADI

Yeni nesil sanayi parkı bütünleşmiş şehir planlamasını da beraberinde getirmelidir. Bunun için Singapur modeline bakabiliriz. Singapur’un tek bir nesilde orta gelirden yüksek gelire atlamasının temeli bu modeli yaratmasıyla oldu. Ülkenin bağımsızlığını kazandığı 1965 yılında sadece timsahların gezdiği bataklıkların bulunduğu yedi adadan oluşan Jurong bölgesi, kurucu liderleri Lee Kuan Yew’in vizyonu sayesinde 1970’lerde Endüstri Bölgesi’ne, yıllar içerisinde her yeni sanayi tesisi için denizin doldurulmasıyla anakaraya bağlı tek bir adaya ve bir Küresel Petrokimya Hub’ına dönüştü. Tek bir damla petrolü bulunmayan ülke, Çin dahil tüm Asya kıtasının petrol ürünlerinin fiyatlandırmasının yapıldığı, dünyanın en büyük üç petrol ticareti merkezinden biri haline geldi. Hiçbir taksisi olmadan taksi şirketi olan Uber, hiçbir odası olmadan otel şirketi olan Expedia gibi… Singapur, aslında coğrafi, tarihsel, sosyokültürel ve ekonomik açıdan bakıldığında benzerliklerimizin pek bulunmadığı 5 milyon nüfuslu küçük bir şehir devleti.

Singapur nasıl bir sanayi parkı yarattı? Önce çekirdek endüstrisini tanımladı. Bu aslında bir pazar analizi çalışması. Akabinde çevre planlamasını yaptı. En son olarak da belediye alt yapısını düzenledi. Bu çekirdek endüstri, çevresindeki diğer tüm sanayi tesislerini ara/nihai ürünleriyle besleyecek şekilde kısa orta ve uzun vadeye yayılmış bir master plan çerçevesinde ve şehir planlamasıyla çember çember büyütüldü. Her çember içindeki endüstrinin ihtiyaçlarına göre de şehir planlamasının çevre ve belediye alt yapısı değişebildi.

Yeni nesil sanayi parkı kısaca sürdürülebilir alt yapıyı tesis etmeli, lojistik kolaylığı sağlamalı, iş güvenliğini tesis etmeli, emniyeti sağlamalı ve ekonomik verimliliği gözetmeli. Bu da bir yönetişim gerektiriyor.

Kamunun teşvik odaklı olması yerine hıza odaklanması önemli. Ülkemizin teşvik mekanizması alan için kolaylıklar sağlasa da kimin alacağı ve hangi sürede alacağı önem kazanıyor.

KAMUNUN HIZA ODAKLANMASI ÖNEMLİ

Yönetişim anlayışı fırsat pencerelerini kaçırmayacak şekilde olmalı. Kamudan-Yatırımcıya doğru entegre olmalı. Kamunun teşvik odaklı olması yerine hıza odaklanması önemli. Ülkemizin teşvik mekanizması alan için kolaylıklar sağlasa da kimin alacağı ve hangi sürede alacağı önem kazanıyor. Çokuluslu şirketlerin bir ülkede imalat sanayiine doğrudan yatırımında yatırımın en az yirmi veya otuz yılda geri dönüşünü bilanço üzerinde izleyebilmesi için muhtemel riskleri de öngörmesi gerekir. Bu nedenle Dünya Bankasının İş Yapma Kolaylığı endeksi oluşturulmuş durumda. Singapur’da her yıl zirvede. Bu nedenle mevzuat ve risk yönetimi hızlanmalıdır.

Teşviklere gelirsek, teşvikler hali hazırda olan yatırımcının sorunlarını gidermek, maliyetlerini düşürmek üzerine kurulu. Teşvikler aynı zamanda sıfırdan yatırımcı çekmek üzerine de kurgulanmalı. Ülkemizdeki holding ve KOBİ yapısı küreselleşmenin önünde aynı düşük/orta düzey teknoloji ürününü daha düşük maliyetle üretmeye devam ettiği bir kısır döngü yaratıyor[1]. Yeni nesil endüstri parkı ile tamamen büyük ölçekli sanayi/teknoloji yatırımcılarını ülkeye çekmek hedeflenmelidir.  

Singapur endüstri parkı içinde örneğin bütün kamunun endüstri parkı için küçük bir iz düşümü yaratılmış. Bir nevi süpermarketlerdeki “hızlı-kasa” olmuş. Yatırımcılar projede harcayacağı zamanı ve emeği ön izin süreçlerinde harcamamaları sağlanmış. Bu model Çin’inde Singapur’dan örnek aldığı bir yöntem olarak Suzhou Endüstri Parkında uygulanmaya başlanmış. Kısa sürede bu park örneğin Fortune500 şirketinden 300 aşı fabrika yatırımı çekmeyi başarmış. Ve Çin bu modeli diğer endüstri parklarına da uygulamış. Bu “hızlı-kasa” modeli ile bütün kamu kurumlarının sanayi parkında birer odası ve temsili var. Bütün izinler ve başvurular tek bir noktadan ilerletilerek hız kazandırılıyor. Buna haberleşme, bilgi işlem, veri merkezi gibi özel sektör hizmetlerini de ekleyin.  

Ülkemiz, çokuluslu şirketlerin tedarik zincirinin yeni halkası olmak için en kuvvetli adaylardan. Lojistik alt yapısı güçlendi. Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği’nin sağladığı ticari avantajı var. Modern İpek Yolu ülkemiz olmadan kurulmamalı. Covid-19 sonrası yeni dünyanın küreselleşmeden adalaşmaya geçerek üretimi yedeklemeye çalıştığı süreçte Avrupa Adası’nın üretim üssüne dönüştürecek yeni bir kalkınma modeli neden olmasın.

Bunun için uluslararası yatırımcılara yeni bir hikâye anlatmalıyız. Hikâyenin temeli hız olmalı!

---

[1] https://www.yeniarayis.com/makale/kalkinmanin-ksi-kore-asi-amerika-olmali-413

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER