© Yeni Arayış

Hizbullah ‘bitti’ demeden bitmeyecek

İsrail basınında Hizbullah’ın son etkili saldırısından sonra Lübnan’a yönelik saldırılarda bir hafifleme olduğu ve bunun nedenleri tartışılıyor. Bunun nedeni Netanyahu’nun Hizbullah’ın “ben bitti demeden bitmez” mesajını çok net şekilde almış olma ihtimali olabilir.

İsrail’in milyonlarca dolarlık savunma sistemleri, Hizbullah’ın İHA’larına karşı duramadı.

Golani Askeri Üssü’ne saldıran Hizbullah’ın “Demir Kubbe’yi delmesi İsrail’de büyük bir şok yarattı.

Bu beklenmeli miydi? Evet. Hasan Nasrallah İsrail’e karşı iddialı söylemler kullanırken abartmıyordu. Hizbullah İran ve Rusya’nın teknoloji birikimi ile askeri teknolojisini ciddi şekilde geliştirdi. Son gönderilen İHA’ların “fiberoptik” olduğu belirtiliyor ki bu sadece Demir Kubbe’yi değil hemen bütün radar sistemlerini delebilecek bir teknoloji.

İsrail’in geçtiğimiz haftalarda yaptığı tüm saldırı ve katliamlar, özellikle de Nasrallah’ın

öldürülmesi, Hizbullah’ın artık bittiği, bir gücü kalmadığı yönünde görüşlere yol açmıştı ancak Hizbullah, direnişe devam ettiğini kamuoyuna bu hamle ile de duyurdu.

Hizbullah sözcüleri zaten haftalardır direnişe ve misillemelere devam edeceğini söylüyorlardı. İntikam alınacağını, İsrail’den gelecek karadan bir saldırıya hazır olduklarını belirtiyorlardı, bu son hamleyle Hizbullah’ın bitmediği somut şekilde anlaşılmış oldu.

Demir kubbenin delinmesi, İsrail askerlerinin öldürülmesi, Netanyahu’nun Nasrallah’ın öldürülmesiyle yaşadığı rahatlamanın kısa sürmesine neden oldu. 7 Ekim’den bu yana esirlerini alamayan, savaşın bitmesini isteyen sesler şimdi İsrail’de daha güçlü yükseliyor.

Bu son hamleyle Hizbullah’ın bitmediği somut şekilde anlaşılmış oldu. Demir kubbenin delinmesi, İsrail askerlerinin öldürülmesi, Netanyahu’nun Nasrallah’ın öldürülmesiyle yaşadığı rahatlamanın kısa sürmesine neden oldu.

Netanyahu’nun faşist yönetimine itirazlar hep var zaten. Bu yüzden ara ara Netanyahu’nun toplumun gazını alacak hamleler yapması gerekiyordu. Nasrallah’ı öldürmek, Hizbullah’ın kolunun kanadının kırıldığını ilan etmek bu yüzden önemliydi.

Bir cepheye daha tam anlamıyla girmek elbette İsrailliler için iyi bir haber değildi ama girilen yeni cephede anında başarı sağlanması, kara savaşına gerek kalmadan hava saldırılarıyla birkaç haftada cepheyi kapatmak, Netanyahu’nun hanesine artı olarak yazılacaktı.

Olmadı.

Saldırıdan savunmaya geçen, topraklarına ansızın saldırılar gelen bir ülke yarattı Netanyahu. Sınır hattından içerilere taşıdı savaşı çünkü. Şimdi Hizbullah’tan gelecek saldırıları bekleyen, İran ile savaşması kesin gözüyle bakılan ülkesinde, yurttaşından yükselen sesleri bastıracak bir yol arıyor.

Şimdi Netanyahu’nun Nasrallah’ın öldürülmesinden daha büyük bir hikayeye ihtiyacı var.

Ancak önünde büyük bir sorun var: İran Hizbullah’tan daha beter. Bitti denilen bir örgüt bile İsrail’e kök söktürebiliyor ise varın gerisini düşünün.

ABD şimdilik sonsuz görünen desteğine devam ediyor, İsrail de İran’ı vurmaya hazırlanıyor. Silah gücü de önemli ancak Netanyahu insan unsurunun önemli olduğu bu coğrafyada, karadan müdahale edecek askerinin yerine yedeğini bulmakta zorlanıyor.

İsrail basınında Hizbullah’ın son etkili saldırısından sonra Lübnan’a yönelik saldırılarda bir hafifleme olduğu ve bunun nedenleri tartışılıyor. Bunun nedeni Netanyahu’nun Hizbullah’ın “ben bitti demeden bitmez” mesajını çok net şekilde almış olma ihtimali olabilir.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER