© Yeni Arayış

Haydarpaşa Garı kazısı ve Kadıköy

Haydarpaşa Garı’nın çevresinde yapılan arkeolojik kazılar Kadıköy tarihinde yeni bir sayfanın açılmasına vesile oldu. Kazı alanı ve çevresinin modern bir arkeopark şeklinde düzenleneceği haberini aldık. Bu arkeopark kuşkusuz İstanbul’un, hem turizm hem de kent kültürü açısından cazibesini bir kat daha arttıracaktır.

İstanbul’un binlerce yıllık tarihi sadece Topkapı Sarayı ve çevresindeki Suriçi olarak anılan bölgeyi kapsamaz. Kentin bir de şimdiye değin üzerinde yeterince durulmamış Khalkedon/ Kadıköy tarihi vardır.

Eskiçağ tarihi bilgileri ve arkeolojik çalışmalar hem Topkapı Sarayı çevresinde gelişen Byzantion kentinin hem de karşı kıyıdaki Haydarpaşa – Yel değirmeni- Moda burnu çizgisinde var olan Khalkedon kentinin M.Ö 7. Yüzyılda Megaralı kolonisteler tarafından kurulduğu yönündedir. Bununla birlikte iki kent ayrı yönetimleri ve toplumsal yapıları olacak şekilde evrilmiştir. Zaman zaman aralarında iş birliği yapıldığını ise ortak sikke basmalarından anlıyoruz.

Khalkedon hakkında neredeyse tüm tarih severlerin bildiği bir hikaye vardır. Buna göre Pers Kralı Darius’un komutanlarından Megabazos’un yolu MÖ 511 yılında İstanbul’a düşer. Khalkedon şehrinin Byzantion’dan daha önce kurulduğunu öğrenince şaşırır ve Khalkedonluların kör olduğunu düşündüğünü söyler. Çünkü ona göre Byzantion’un kurulduğu Sarayburnu civarı çok daha korunaklıdır. Elbette bir komutan olarak Megabazos’un önemli verdiği konu askeri temelliydi. Oysa Khalkedon’a (Kadıköy)’e yerleşenlerin amacı tarım yapılabilen, su kaynaklarına yakın verimli bir arazide yaşamak isteğiydi.

Eskiçağ Kadıköyü’nün kesinlikle Sarayburnu’ndan çok daha fazla ulaşılabilir su kaynağına sahip olduğunu biliyoruz. Özellikle Himeros / Ayrılık deresi ve Khalkedon çayı / Kurbağalı dere güçlü su kaynaklarıydı.

Kadıköy yeterince arkeolojik araştırma yapılmadan hızlı şekilde kentleşti ve ilçenin tarihteki önemi yeterince anlaşılamadan beton binalarla kaplandı. Bununla birlikte Haydarpaşa’da 2018 yılında başlayan çevre düzenlemesi sırasında ortaya çıkmaya başlayan arkeolojik buluntular ilçenin tarihini değiştiren bir dönüm noktası oldu.

ARKEOLOJİK BULUNTULAR KADIKÖY İÇİN DÖNÜM NOKTASI OLDU

Günümüzde maalesef Kadıköy yeterince arkeolojik araştırma yapılmadan hızlı şekilde kentleşti ve ilçenin tarihteki önemi yeterince anlaşılamadan beton binalarla kaplandı. Bu nedenle kent tarihine dair çalışma yapmak oldukça kısıtlıydı.

Bununla birlikte Haydarpaşa’da 2018 yılında başlayan çevre düzenlemesi sırasında ortaya çıkmaya başlayan arkeolojik buluntular ilçenin tarihini değiştiren ve yeni bir çehre kazandıran önemli bir dönüm noktası oldu. Kazılar ilk başladığında yaklaşık 300 hektarlık bir alana yayılacağını düşünmek zordu. Çalışmalar ilerledikçe bölgenin antik Khalkedon şehrinin Batı Limanı olduğu ortaya çıktı. Bu çok heyecan verici bir durumdu. Belki de bundan daha da ilginç olan küçük buluntular elde edildikçe kentin zenginliğinin göz kamaştırıcı olduğunun ortaya çıkmasıydı.

Şimdiye kadar içlerinde altın ve gümüş örneklerinin de bulunduğu neredeyse otuz bin sikke ele geçirildi. Bu sayı bir Eskiçağ şehrinin oldukça varlıklı olduğunu göstermeye yeter. Arkeologlar sikkelerin önce alanda bulunan bir darphane nedeniyle olabileceğini düşündüler. Fakat zaman ilerledikçe darphane kalıntısına ulaşılamayınca Haydarpaşa’nın taşımacılıkta rağbet gören, gemilerin sürekli gelip gittiği canlı bir ticaret hayatına sahip olduğunu anladılar. Ele geçen buluntular sikkeyle sınırlı değildi elbette. Önemli mimari buluntulara da ulaşıldı. İçlerinde özellikle zemini mermer döşeli bir yapının saray olduğu düşünülmektedir. Yine bu sarayın yanında bir hamam buluntusuna ulaşıldı.

Farklı dönemlerde aralıksız kullanılan, çevresi dükkanlarla çevrili geniş bir caddeye ulaşılması, kentte yoğun şekilde ticaret yapıldığının bir başka kanıtıdır. Yine bir başka önemli buluntu Erken Hristiyanlık tarihinde önemli bir figür olan Azize Bassa’ya adanmış kilisenin bulunması oldu. Azize Bassa inanışa göre paganizmin hala yaygın olduğu Hristiyanlığın ilk çıkış yıllarında işkence görerek öldürülen genç bir kadındır. Onu öldürenlerin Apollon’a inanan bir grup olduğu düşüncesi Hristiyan dünyasında yaygındır.

Khalkedon kenti Eskiçağ’da tapınaklarıyla ünlüydü. Bunlardan Apollon tapınağının yaklaşık olarak bugünkü Moda burnunda olduğu düşünülmektedir. Aynı zamanda kentte büyük saygı duyulan bir Hekate tapınağının olduğundan Eskiçağ yazarları söz etmektedir. Buradaki tapınaklar sadece şehir halkı tarafından değil komşu kentlerde yaşayan halk tarafından da saygı görüyordu.

Khalkedon kentini bütünüyle ayağa kaldırmak mümkün olamasa da Haydarpaşa Garı’nın çevresinde yapılan ve neredeyse sonuna gelinen arkeolojik kazılar Kadıköy tarihinde yeni bir sayfanın açılmasına vesile oldu. Kazı alanı ve çevresinin modern bir arkeopark şeklinde düzenleneceği haberini aldık. Bu arkeopark kuşkusuz İstanbul’un, hem turizm hem de kent kültürü açısından cazibesini bir kat daha arttıracaktır.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER