Güçlü olan kazansın mı?
KÖŞE YAZILARIGüçlü olan kazansın mı?
MAKİNE DÜŞÜNEBİLİR Mİ VE NASIL DÜŞÜNEBİLİR?
Turing yolunda ilerleyenlerden olan, genç cumhuriyetimizin, ‘ateş olup dönen kıvılcımlarından’, Cahit Arf, 1959 yılında yazdığı ‘makine düşünebilir mi ve nasıl düşünebilir’ makalesi ile ; matematik, bilgisayar bilimi, sanatı ve felsefeyi bir potada eritti. Kendisinin, makinelere düşünme yetisi üzerine , insan hayatını kolaylaştırıcı ama insan estetiğinin yerine geçmesi zor ama imkansız olmadığı üzerine söylemleri vardır. Makinenin düşünmesi, mantıklı bir çıkarım yapma, anlam oluşturma , anlamlar arası bağ kurma üzerinedir. İnsanın yapamadığı ama Aynı Turing’in Enigma kodu ile Alman’ların şifrelerini kıran makinesi gibi üstün bir özellik. Darwin’in 5 sene üzeri süren çalışmaları üzerine tüm hayatını vakfederek çıkarttığı eser gibi. Uzun süreli. İnsan zekasının eremediği hız ve belki de insan ömrünün yetemeyeceği uğraşları, doğru veri ile beslenen ‘yapay zeka’ gerçekleştiriyor. Yukarıdaki cümlede fiili bilinçli olarak şimdiki zamanda kullandım. Başladı. Dönüşü de yok. Naif düşüncelerin iyi amaçlı kullanacağı bu ‘zeka’ ; estetik algısını da belirleyecek; insanlığı değişen nesli ile kabul edilebilir noktaya gelecek. Onun da dönüşü yok. Yüzlerce saat harcanan rönesans heykeli ve resimleri estetiği tek kabul edilebilir estetik değil artık. Buna şahsen katılamasam da müzikte, fotoğrafta, videoda hatta heykelde artık hızlı üretim ve hızlı tüketimin estetiği de baskın oluyor. Nesil değişimi burada kritik olgu. Dijitale doğanların dijital tüketimleri hızlandıkça ; estetik algısı da Cahit Arf’ın makinelerde zor ama imkansız değil dediği, öğretilmesi zor dijital estetiği de, yeni norm yapacak. Dönelim Darwin’e. Doğanın dengesinde güçlünün zayıfı yenerek kendini ileriye taşıdığı bir dünya dengesine ilk defa, bu dünyanın ‘en güçlü’ ve güçlü olmadığı yerlerde de ‘en baskın’ türü olan insan, yapay zekayı, kendi eliyle, kendine denk ve hatta üstün olabilecek bir şekilde eko sistemine getirdi. Türlerin güç dengesinde yapay zeka insanın üstüne çıkabilir mi konuşuluyor. İpin ucu kaçarsa neden olmasın ? İyi niyetli hatalar ile dolu insanlık tarihi bu defa zekası ile ne ‘ürettiğinin’ farkında mı? Bu üretimin bir önceki büyük olgu olan ‘nükleer güç’ zamanı gibi kutuplu ve savaşçıl bir dünya zamanı olması, işin dengesi için belki de bir şans. Tek fikrin hüküm sürdüğü bir dünyadansa, mültecilerin sınırlardan aktığı, iklimin dertlerinin kapıyı çaldığı, ekonomik başıbozukluğun orta sınıfları yoksulluğa doğru ittirdiği bir zaman aynı anda da. Çok kültürlü bir mülteci kökeni ile yapay zeka dünyasının etik ve insan odaklılığı üzerine 15 senedir çalışan, Mustafa Süleyman konuya meraklı herkesin bilmesi gereken bir isim. Mustafa Süleyman, yapay zekaya IQ tarafından değil EQ tarafında da yaklaşan bir düşünür, girişimci.YAPAY ZEKAYA EQ TARAFINDA YAKLAŞAN DÜŞÜNÜR: MUSTAFA SÜLEYMAN
Çok uzun süredir takip ettiğim, yine Darwin ve Turing diyarından olan, onlardan farklı olarak çok kültürlü bir mülteci kökeni ile yapay zeka dünyasının etik ve insan odaklılığı üzerine 15 senedir çalışan, Mustafa Süleyman konuya meraklı herkesin bilmesi gereken bir isim. Mustafa Süleyman, yapay zekaya IQ tarafından değil EQ tarafında da yaklaşan bir düşünür, girişimci. Steve Job’ın efsane iPhone lansmanı sunumu bir konuşması vardır. Ona denk bir konuşması TED platformu üzerinden yayınlandı. Konu ile ilgili belki de ayakları en yere basan ve olacakları değil sorulması gerekenleri, soruları beraber cevaplamamızı öneren konuşması. Kinayeli bir şekilde söylediği ‘dijital tür’ kavramı da bu konuşmadan. Yazının başında bahsini geçirdiğim Beagle’ın güvertesindeyiz tüm insanlık olarak. Darwin’in 5 sene boyunca kafasında sorularıyla yaptığı yolculuk gibi, aynı onun gibi meraklı ve gözlemci olarak. Konuya meraklı tüm yazılımcı, düşünür, sanatçı, girişimci, politika yapıcı ve kapsayıcı olarak herkesi alan bir güverte bu. Beagle döndüğünde Royal Society cemiyeti içindeki farklı disiplinlerdeki diğer bilim adamları ile yaptığı gibi tüm alanları içine alan bir çalışma ve sınırlar ötesi işbirliği de gerektiriyor. Bu defa kaşifin görevi, türlerin kökeni üzerine gözlem yapmak değil, türlerin geleceğini ‘korumak’ için birlikte çalışmak. Yapay zekanın geleceğini ve hayatımızdaki yerini doğru tanımlamamız , insanlığın geleceğini de tanımlayacak. Ağır ama heyecan verici zamanlar.Notlar
Bilgisayar kelimesini ilk kullanan, Prof. Dr. Aydın Köksal’dır (1969) https://www.ted.com/talks/mustafa_suleyman_what_is_an_ai_anyway/transcript?trigger=15sİlginizi Çekebilir