© Yeni Arayış

Görevine son verilen akademisyen Can Candan: "Boğaziçi Üniversitesi’nde çok ağır hasarlar söz konusu"

Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci İnci tarafından görevinden uzaklaştırılan akademisyen Can Candan, açıklama yaptı.

Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci İnci tarafından görevinden uzaklaştırılan akademisyen Can Candan, “Boğaziçi Üniversitesi gibi Türkiye'nin en saygın yüksek öğrenim kurumlarından bir tanesine verilen zararlar anlatılacak kadar değil. Çok ağır hasarlar söz konusu burada. Akademisyenlerin uzaklaştırılması, öğrencilerin bezdirilmesi yapılan çeşitli müdahaleler, dışarıdan tepeden atamalar, bütün bunlar Boğaziçi Üniversitesi'nin kalitesini de çok kötü bir şekilde etkiliyor maalesef. Biz de bunu kabul etmiyoruz zaten, etmememiz gerekiyor” dedi.

Boğaziçi Üniversitesi'nde 2 Ocak 2021'de Melih Bulu'nun rektör olarak atanması ile başlayan akademisyenlerin ve öğrencilerin protestoları, 205'inci haftasında devam ediyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel de bugün üniversiteye gelerek destek ziyaretinde bulundu. Boğaziçi Üniversitesi’nde Batı Dilleri ve Edebiyatları bölümünde tam zamanlı öğretim görevlisi olan ancak Rektör Prof. Dr. Naci İnci tarafından görevinden uzaklaştırılan akademisyen Can Candan, ziyaret öncesi konuştu.

“Ortada çok vahim bir tablo var tabii”

Candan şunları söyledi: “Bugün 6 Aralık 2024 Boğaziçi direnişinin dördüncü yılını tamamlamak üzereyiz. 2 Ocak 2025’de Boğaziçi Üniversitesi direnişi dördüncü yılını tamamlamış olacak. Biz ne için direniyoruz? Biraz onu anlatmak istiyorum; 2 Ocak 2021’de Anayasamıza aykırı bir şekilde Boğaziçi Üniversitesi'ne bir rektör atandı Cumhurbaşkanı tarafından. Anayasa’da çok açık bir şekilde ifade edilen üniversite özerkliğine aykırı bir durum ve seçimle gelmiş birisi de değil rektör. Çünkü yukarıdan atanmış birisi ve biz bunu kabul etmediğimizi dört yıldır herkese ifade ediyoruz. Neden bunu kabul etmiyoruz? Çünkü Türkiye'de Boğaziçi Üniversitesi olduğu gibi Türkiye'de bütün üniversiteler özerk kurumlardır, özerk olmalıdırlar. Siyasi iktidarın güdümünde bir üniversite olması mümkün değil. Bu üniversitenin özerkliğine ve akademik özgürlükleri ve demokratik işleyişlere aykırı bir durum. Biz de tüm bileşenler olarak Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, öğrencileri, mezunlarımız ve çalışanları olarak buna itirazımızı dört senedir de devam ediyoruz. Ortada çok vahim bir tablo var tabii.

“Çok ağır hasarlar söz konusu”

Boğaziçi Üniversitesi gibi Türkiye'nin en saygın yüksek öğrenim kurumlarından bir tanesine verilen zararlar anlatılacak kadar değil. Çok ağır hasarlar söz konusu burada. Akademisyenlerin uzaklaştırılması, öğrencilerin bezdirilmesi yapılan çeşitli müdahaleler, dışarıdan tepeden atamalar, bütün bunlar Boğaziçi Üniversitesi'nin kalitesini de çok kötü bir şekilde etkiliyor maalesef. Biz de bunu kabul etmiyoruz zaten, etmememiz gerekiyor. Biz bunu hem Boğaziçi Üniversitesi'ne hem de tüm Türkiye toplumunda bir sorumluluk olarak görüyoruz. Dolayısıyla üniversitelerin özerkliğine, özgürlüğüne ve demokratik olmasına inanan herkesin de bu mücadeleye destek verdiğini görüyoruz ve vermesinde tabii ki doğal olarak bekliyoruz. İşte bugün de burada Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel bugün bir ziyaret organize etmiş Boğaziçi Üniversitesi'ne. Onun da yanımızda olduğunu görmek tabii ki bize güç verir."

“Suçumuz sırtımızı dönmek oldu”

Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi olan Nurbanu Pekol ise şunları söyledi: “Ben yasaklıyım, giremiyorum içeriye. Kimliğim iptal oldu. Ondan sonra gördüğünüz gibi bütün buradaki arkadaşlarım ve hocaların da kimliklerini iptal oldu. Suçumuz sırtımızı dönmek. Ne ses çıkarttık, ne bir şey yaptık. Anayasal bir hakkımızı kullandık. Sırf döndük ve gördüğünüz gibi ceza aldık. Ama biz kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz. Hepimiz burada duruyoruz gördüğünüz gibi. Dördüncü yılımız 2 Ocak'ta tamamlanmış olacak inşallah ve biz devam ediyoruz. Sağ olsun politikacılar da bizi destekliyor. Biz başaracağız.”

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER