© Yeni Arayış

Girişimcilik ve teknoloji

Girişimcilik ekosisteminin, yeni girişimlerin başarı sağlaması tek başına ne yazık ki mümkün değil. Çok taraflı, katılımcı ve şeffaf bir iş birliği mekanizması inşa etmek şart.

Ülkeler arasındaki gelir düzey ve dağılımındaki eşitsizlikler gibi makro faktörler başta olmak üzere girişimciliğe dair oluşmuş olan yanlış algı ve paradigmalarının değişimi, teknoloji ve özellikle yapay zekânın dönüştürücü etkisinin anlaşılması, sürdürülebilirlik perspektifinin sağlam bir şekilde oluşturulması, girişimci dostu ülkelerin sayısının artması ve ekosisteme dair hususların daha uygun ve elverişli hale getirilmesi gibi konuların öncelik haline gelmesi gerekiyor. 

“Mesele nakavt olup olmadığınız değil, ayağa kalkıp kalkmayacağınızdır.”

​Vincent Thomas Lombardi

25 yıldan beri dünyanın birçok ülkesindeki girişimcilik faaliyetlerini ölçen Global Entrepreneurship Monitor (GEM)’in 2024-2025 küresel raporu bu hafta yayınlandı. 120’den fazla ülkedeki saha çalışmalarına ve bilimsel tekniklerle toplanan verilere dayanan bu rapor, dünyanın girişimcilik alanındaki en kapsamlı veri tabanını oluşturuyor. Bu yazımda size özet olarak bu raporun sonuçlarından ve teknoloji ile ilişkisinden kısaca bahsetmek istiyorum. Öncelikle GEM 2024-2025 küresel raporunda öne çıkan başlıklara göz atalım: 

- “Başarısızlık” korkusunun artması: Rapora göre en çarpıcı sonuçlardan biri, birçok kişinin şimdilerde iş kurmanın eskiye göre daha kolay olduğunu ancak çok fazla potansiyel girişimcinin olması ve şiddetli rekabet sebebi ile başarısızlığa uğrama olasılığının daha yüksek olduğunu düşündüğü saptanmıştır. Bu da birçok kişinin iş kurmaktan vazgeçme eğiliminde olduğunu göstermektedir.

- Kadın girişimcilerin girişimcilik kaynaklarına erişim yoksunluğu: Raporda bir diğer öne çıkan sonuç, geleneksel girişimci tanım ve algısının küresel çapta ne yazık ki hala değişmediği ve erkeklerin iş kurma olasılığının kadınlardan yüksek olduğudur. Bu durum çağdaş girişimciliğin gerçekliği olmaktan uzaktır ve bu sebeple geleneksel girişimcilik algısının yeniden yapılandırılması ihtiyacını ortaya koymaktadır. 

- Gelir düzeyindeki eşitsizlikler: Raporun geneline atıf verecek olursak istihdam yaratma ve inovasyon beklentileri açısından farklılıklar, küresel çapta ülkeler arasındaki gelir düzeyindeki eşitsizlikler ile açıklanmaktadır. Birçok girişimcinin, girişimlerinin ilk üç yılında kimseyi işe almayı düşünmedikleri ve ürün veya hizmet inovasyonunu karşılayacak kaynak ve güce sahip olmadıkları saptanmıştır.

- Girişimciliğin sürdürülebilirlik ile ilişkisi: Rapora göre birçok yeni işletmenin daha sürdürülebilir bir dünya için yönetsel karar verme süreçlerinde özellikle sosyal ve çevresel etkileri göz önüne aldıkları saptanmıştır. Ayrıca kadın girişimcilerin sürdürülebilirlik stratejilerini daha fazla öncelik olarak aldığı görülmüştür. Bu da girişimcilerin ve özellikle kadın girişimcilerin küresel iklim krizi ile savaşma ve sürdürülebilirlik odaklı adımlar atma eğiliminde olduğunu ortaya koymaktadır.   

- “Yapay zekâ” farkındalığı: Rapora göre yapay zekâ konusunda önemli düzeyde bir farkındalık eksikliği bulunduğu ve girişimcilerde hala yapay zekâ konusunda önyargı olduğu saptanmıştır. Bu da girişimcilik ekosisteminin küresel çapta yapay zekâ ve ilgili teknolojiler konusunda derinleşmesi gerektiğini göstermektedir. 

- Girişimcilik başarısı için uygun ortamların bulunmaması: Rapor ayrıca birçok ülkenin girişimcilik açısından elverişli olmadığını ve girişimcilik ekosisteminin yeterli düzeyde iyi olmadığını ortaya koymuştur.

Görüldüğü gibi girişimcilerin, girişimcilik ekosisteminin, yeni girişimlerin başarı sağlaması tek başına ne yazık ki mümkün değil. Çok taraflı, katılımcı ve şeffaf bir iş birliği mekanizması inşa etmek şart. Daha spesifik olursak; ülkeler arasındaki gelir düzey ve dağılımındaki eşitsizlikler gibi makro faktörler başta olmak üzere girişimciliğe dair oluşmuş olan yanlış algı ve paradigmalarının değişimi, teknoloji ve özellikle yapay zekânın dönüştürücü etkisinin anlaşılması, sürdürülebilirlik perspektifinin sağlam bir şekilde oluşturulması, girişimci dostu ülkelerin sayısının artması ve ekosisteme dair hususların daha uygun ve elverişli hale getirilmesi gibi konuların öncelik haline gelmesi gerekiyor. Bununla beraber girişimcilik açısından elbette teknolojinin çok stratejik bir itici güç olduğunun da hep hatırlanması gerekiyor. 

Kalın sağlıcakla…

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER