© Yeni Arayış

Gazeteci Bostan’ın hapse atılmasından Kibar’a sıkılan kurşuna Yapısoy Beton’un kötü sicili

Yunus Merttürk’ün sahibi olduğu Yapısoy Beton, Artvin’de Reşit Kibar’ın öldürülmesine yol açan olaylar zinciri sonrası projeden çekildi. Merttürk’e ait Kocaeli’ndeki taş ocağında 600 milyon TL’lik vurgunu yazan gazeteci Faruk Bostan skandalı ortaya çıkardığı için hapse atılmıştı. Cinayete isyanın ardından Merttürk’ün kardeşleri, “Yapısoy Beton’la ticari bağımız yok” açıklaması yaptı.

Artvin’de çok acı bir Türkiye fotoğrafı çekildi bu hafta.

Artvin Hopa Cankurtaran’da orman parkı projesi için yapılacak ağaç kesimine engel olmaya çalışan köylülerin silahlı saldırıya uğraması sonucu Reşit Kibar katledildi.

Ormanı, doğayı savunduğu için Kibar’a sıkılan kurşun, iktidarın sermaye gruplarıyla beraber ülkede yarattığı yağma, talan, rant düzeninin son fotoğrafı oldu.

Kibar’in öldürülmesinin ardından proje sahibi Yapısoy Beton, Artvin Cankurtaran’daki projeden çekildiğini duyurdu. Şirketin bir sosyal medya açıklamasıyla projeden çekildiğini duyurarak bu işten sıyrılmasına engel olunması gerekiyor.

Nitekim, Yunus Merttürk’ten sonra ismi Cankurtaran’daki silahlı saldırı ve orman parkı projesiyle anılan Reşit Merttürk ve kardeşi Bünyamin Merttürk de bir açıklama yayımlayarak, Yunus Merttürk ve Yapısoy Beton ile ticari bağlarının olmadığını, sadece akraba olduklarını iddia etti. Siyasi bağlantılarını inkar etti, faillerin hak ettikleri cezaya çarptırılmalarını diledi.

Şirketin siciline geçmeden önce bu hafta Artvin’de tam olarak ne yaşandı, aktaralım…

Cankurtaran’da doğa turizmi adı altında orman parkı projesi için ihale yapıldı.

Hopa-Borçka arasında bulunan Cankurtaran Tüneli’nin açılması ile birlikte boş kalan 17 hektar ormanlık alanın SİT Alanı’na veya Milli Park’a dönüştürülmesi beklenirken ihaleye çıkartılarak Yapısoy şirketinin sahibi Yunus Merttürk'e “Turizm Alanı Kompleksi” için verilmesine bölge halkı karşı çıktı.

Köylüler doğa turizmi bahanesiyle ormanın talan edileceğini öğrenince, projeye karşı gerekirse nöbet tutacaklarını belirtti. Köylülerin bir endişesi de ihaleyi alan grubun daha önce taş ocağı ihalesi aldığı, ancak o projenin direnişle engellendiği, orman parkı denilerek başlanarak köyde taş ocağının da kurulmasıydı.

9 Ağustos’ta projeye karşı bilgilendirme toplantısı yapıldı ve projeye geçit vermeme kararı alındı. Orman parkı projesi için iş makineleri ormanlık alana girince köylüler kesim ekibine müdahale etti. Ormanın kesilmesini istemediklerini, buna izin vermeyeceklerini ifade eden köylüler, iş makinelerine engel olmaya kalkınca şirketle bağlantılı Muhammet Ustabaş adlı kişi köylülere silahla saldırdı.

Yasal sistemlerin temeli önce herkesi ama en çok da zayıfları ve savunmasız olanları korumaktır. Yasaların ya da onları uygulayacak olanların yokluğu, güçlü olanın haklı olana üstün geleceğini garanti etmekle aynı şeydir.

Devletin adil olmadığı, yasaların uygulanmasının keyfi işletildiği, kuralsızlığın kural haline geldiği bir ülkede güçlü devletten bahsedilebilir mi?

Genel olarak Türkiye’de suçun işlenmesinin ardından olayın hiç ortaya çıkmaması, ortaya çıksa bile yeterince soruşturulmaması, hatta yargının ve dolayısıyla mahkemelerin baskı altında olmasından alınan cesaretle, muhtemel cezanın şiddetini azaltacağı ya da sıfırlayacağı için suçun rasyonelleştirilmesiyle karşı karşıyayız.

Şirketin sahibi Yunus Merttürk'ün iktidarla ve bürokratlarla olan yakınlığı da dikkat çekici. Merttürk'ün Kocaeli’nde birlikte iş yaptığı kişilerden birinin eski Savunma Bakanı ve AKP eski milletvekili Fikri Işık’ın kardeşi olduğu kamuoyuna yansıdı. 

İKTİDARLA VE BÜROKRATLARLA YAKIN İLİŞKİ

Gelelim şirketin kötü siciline…

Silahlı saldırının ardından projeden çekildiğini açıklayan Yapısoy Beton'un sahibi Yunus Merttürk'ün, geçmişte ruhsatsız beton santrali işlettiği, ayrıca Kocaeli'ndeki taş ocağı için arazi bedeli ödemediği ortaya çıktı.

Şirketin sahibi Yunus Merttürk'ün iktidarla ve bürokratlarla olan yakınlığı da dikkat çekici. Merttürk'ün Kocaeli’nde birlikte iş yaptığı kişilerden birinin eski Savunma Bakanı ve AKP eski milletvekili Fikri Işık’ın kardeşi olduğu kamuoyuna yansıdı. 

Kocaeli’nde kamu ihaleleri ile büyüyen şirketin sahibi olan Yunus Merttürk, Cankurtaran’a taş ocağı açmak için ruhsat başvurusu yapan Reşit ve Bünyamin Merttürk’ün kardeşi.

Yunus Merttürk, bu projenin hayata geçmemesinin ardından aynı bölgede turizm tesisi yapmak üzere ağaç kesim ihalesini ve tesis yapma iznini almış. Merttürk, yaklaşık 10 yıl önce Kocaeli’nin köklü firmalarından olan Soylular Hazır Beton firması iflas noktasına gelince bu firmayı satın alarak adını Yapısoy olarak değiştirdi. Merttürk, Yapısoy Beton'un yanı sıra Gülaş İnşaat, Gülaş Makine ve Efor Madencilik gibi şirketlerin de sahibi.

Artvin’de meydana gelen cinayetin ardından Kocaeli Halk Gazetesi, şirketin Kocaeli’ndeki yapılanmasına dair iddiaları bir kez daha gündeme getirdi.

Gazetede yer alan “Yunus Merttürk’ün para hırsı cinayetle sonuçlandı” başlıklı haberde, “Kocaeli Körfez’de bulunan taş ocağını usulsüz çalıştırarak kamuyu 600 milyon lira zarara uğratan ancak üstü kapatılan Yunus Merttürk’ün para hırsı Artvin Borçka’da can aldı” ifadesine yer verildi.

Yine gazeteye göre, Yunus Merttürk’e ait taş ocağına ilişkin 80’den fazla habere imza atan yerel gazeteci Faruk Bostan’ın haberlerine erişim engeli getirildiği ve tehdit edildiği kaydedilirken, taş ocağında 600 milyon TL'lik vurgun yapıldığı bilgisi yer aldı.

Faruk Bostan, “Niçin cezaevine atıldım? 600 milyonluk vurgun ne olacak?” Başlıklı yazısında, belediyeleri ve devleti zarara uğratan, Yunus Merttürk’ün şirketlerinden Efor Madencilik’in kayıtsız maden işletmesinin nasıl gerçekleştiğini anlatmıştı.

İzmit Sanayi Mahallesi’ndeki Yapısoy Beton İşletmesi, 23 Ağustos 2018’den mühürlendiği 14 Ocak 2023 tarihine kadar ruhsatsız şekilde çalıştırıldı. 12 Aralık 2022’de işletmede Adil Altınkaya isimli işçinin ölmesinden sonra işletme mühürlendi. Kocaeli’nde yerel gazetelerin haber yapması üzerine yapılan denetimde Körfez’de Efor Madencilik tarafından işletilen taş ocağının yer bedeli ödemediği ortaya çıktı. İzmit Orman İşletme Müdürlüğü ekiplerinin 2023'te yaptığı denetim sırasında ortaya çıkan durum sonrasında şirket arazi bedeli olarak 681 bin 847 TL’lik ödeme yaptı. Olayı ortaya çıkaran gazeteci Faruk Bostan iftira ve hakaret" suçlamasıyla tutuklandı. 

Türkiye’de son yıllarda suçun işlenmesinin “rasyonel bir davranış” haline dönüştürülmesiyle ve suçun cezasız kalmasıyla birlikte, diğer ahlaki açıdan zayıf insanlar da mevcut durumun özendiriciliğine kapılıp suç işlemekte bir beis görmüyor.

Bu da bizlere, suçun nasıl araçsallaştırılıp rasyonelleştirildiğine dair çok önemli bir gerçeği de göstermiş oluyor.

AKP rejiminin ekonomi politiğinin bel kemiğini oluşturan yapılar, kurumlar ve sermaye organize biçimde suç işleme özgürlüğünün birer aktörü halinde, neredeyse “kurumsal” bir biçimde, sermaye transferleriyle zenginleşiyor.

ORGANİZE SUÇ İŞLEME ÖZGÜRLÜĞÜ VE SERMAYE TRANSFERİ

Daha önceki yıllarda nispeten sınırlı çevreler içinde tekil olarak adlandırabilecek yolsuzluk örnekleri ya da devlet içerisindeki klikleşmiş yapıların uzantılarının organize suç yapılanmaları öne çıkardı. Bunlar dini birtakım gruplar, tarikatlar, cemaatler yoluyla ya da holdingleşmiş bazı yapılar taşeronluğuyla gerçekleşirdi.

Şimdilerde, doğrudan AKP rejiminin ekonomi politiğinin bel kemiğini oluşturan yapılar, kurumlar ve sermaye organize biçimde suç işleme özgürlüğünün birer aktörü halinde, neredeyse “kurumsal” bir biçimde, sermaye transferleriyle zenginleşiyor.

Bu yapılar içindeki aktörler ortaya çıksa bile soruşturulmayacaklarına yönelik güven o kadar yüksek ki, onların durduğu yerden suçu işlememek mümkün değil…

Suçüstü yakalanmak hatta suçu itiraf etmek bile sanılandan çok çok daha az önemli çünkü…

Maalesef politik aktörlerin alışkanlık haline getirdiği üzere, Türkiye’de yerleşmiş ve giderek daha kötü bir hal alan cezasızlık kültüründen istifade etme, haklarındaki suçlamalarla ilgili hesap verme yükümlülüğünden kurtulma hali tehlikeli şekilde yaygınlaşıyor.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER