© Yeni Arayış

Filtre balonlarımız cemiyetimizi cemaatleştiriyor

Filtre balonlarımız cemiyetimizi cemaatleştiriyor

Farklı kaynaklardan bilgi edinmek, filtre balonunun oluşturduğu riskleri azaltmada hayati bir rol oynar. Çeşitli perspektiflere maruz kalmak, bireylerin daha geniş bir anlayış geliştirmelerine, önyargılarını sorgulamalarına ve daha kapsayıcı bir toplum oluşturmada önemli adımlar atmalarına olanak tanır.

Bir düşünün, Twitter, Facebook ve Instagram, haber kaynağınızda gezinirken, tamamen unuttuğunuz bir tanıdığınızdan gelen bir gönderi sizi bir anda rahatsız ediyor. Belki tercih ettiğiniz siyasi adayla dalga geçen bir paylaşım, ya da sokak hayvanlarına karşıt bir bildiri, ya da belki de sizin yaşam tarzınıza benzeyen bir durumla geçilen dalgalar, ofansif espriler... Bu nereden çıktı şimdi deyip hiç düşünmeden takipten çıkıyor musunuz o kişiyi? Artık sayfanız size daha temiz geliyor değil mi? Tek bir tıkla kocaman bir yaşam daha hayatınızdan çıkmış oldu. Ve böylece, benzer fikirlere sahip arkadaşlarınızdan ve yüksek hedefli reklamlardan oluşan akışınızda gezinmeye devam ederken bir memnuniyet hissi oluştu. Algoritmalar da bu memnuniyet hissini oluşturmak için hepimizi teşvik ediyor aslında. Buna filtre balonu diyoruz. Filtre balonu, sosyal ağlar ve arama motorları tarafından internet gezintisini analiz ederek, tercihlerine ve davranışlarına dayanarak içeriği filtreleme yöntemi. Bu sayede, kendi ilgi alanlarına uygun içerikleri daha kolay bulabilir ve daha kişisel bir internet deneyimi yaşadığımızı hissediyoruz. Filtre balonu, ilgi alanlarımızı analiz ederek, arama sonuçlarına veya sosyal ağın zaman tüneline ilginize uygun içerik sunarak ilgili sitede daha fazla zaman geçirmemizi teşvik ediyor. Bir kişinin çevrimiçi reklamlarını, sosyal medya haber akışlarını ve web aramalarını etkileyen filtre balonları, esasen kişiyi dış etkilerden izole eder ve bireyin hali hazırda düşündüklerini pekiştirir. Böylece arama sorgu sonuçlarının gereksiz yere ayrımcı hale gelir ve haber akışlarının algoritmik olarak düzenlenir ve farklı kaynaklar ve eğilimleri göremez, duyamaz hale gelirsiniz. Siyasi kabilelerin fakir eğlencesi: Sosyal Medya başlıklı yazımda bu sebeple farklı sesleri, düşünceleri duyamaz hale gelerek nasıl cemaatleşip toplumun genelinden uzaklaştığımızı ve bunun toplumsal kutuplaşmaya hizmetinden bahsetmiştim. Ama işin başka bir boyutu da var. Hepimiz sanki başımızdakilerden çekmiyormuşcasına, kendi kendimizi de sansüre uğramasına razı bir şekilde iletişim faaliyeti yürütüyoruz.

Bir sansür mekanizması olarak arama motorları ve sosyal medya

Google gibi birçok arama motoru şirketi bize gösterdikleri arama sonuçlarında, kişisel verilerimizi (tarayıcı ve arama geçmişi, platformda kullandığımız uygulamalar ve bu uygulamalardaki tüm hareketlerimizi) kullanarak, tıklama olasılığınızın yüksek olduğunu içerikleri ilk sonuçlarda gösteriyor, arama sonuçlarını manipüle ediyor. Bu filtre balonu, gündelik davranışlarımızdan tüketim alışkanlıklarımızdan tutun, seçim sonuçları ve diğer siyasi konularda kamuoyunu etkilemek için kullanılabilecek bir tür sansür aslında. “Bu kanıya nereden ulaştınız” diye sorarsanız, Eli Parsier’in TED konuşmasına bir göz atın. Arama motorlarıyla nasıl sansürlendiğimiz aşağıdaki videoda açıklanıyor.




Eli Pariser’in bu TED konuşmasındaki “Bu durum bizi hızlıca internetin bize ne görmemiz gerektiğinden çok neyi görmek istediğimizi gösteren bir dünyaya sürüklüyor” sözünden 12 yıl geçti. Arama motorları ve sosyal ağ platformları internet kullanımını tam da bunu kendileri açısından en verimli hale getirirken, temel dijital ve medya okuryazarlığı süreçlerimizi büküyor, kırıyor, sakatlıyor. 2017’de ünlü Birleşik Krallık gazetesi The Guardian, okurlarını post-gerçeklik tartışmalarında sıkça değinilen filtre balonu sorunundan kurtarmak için karşıt görüşten yazılara da yer vermeye başladı. Akademisyen Orhan Şener, Journo’daki haber makalesinde durumu açıklayan bir makale de yayımlamıştı. Üsküdar Üniversitesi’ndan Araştırma Görevlisi olan Onur Coşkun “Arama Motorlarında Öneri Algoritması ve Filtre Balonu Etkisi: ‘Google Haberler’ Sekmesi Örneği” aslı makalesinde de konuya detaylıca değinmiş. Coşkun makalesinin sonunda şöyle soruyor:

Google’ın haberler sekmesinde SEO yapılandırmasını ve organik trafik verilerini ön planda tuttuğunu düşündürten bu çalışma, haberler sekmesindeki sınırlı kişiselleştirmenin Google’ın politik bir aygıt olarak işlevini de sorgulamamıza neden olmaktadır. Google, farklı kullanıcıların farklı politik zeminlerdeki haberlere ulaşmasını kasıtlı olarak engelleyerek herhangi bir toplumsal konuda kamusal alan oluşumunu yavaşlatmak düşüncesiyle mi hareket etmektedir?

Hayata pek çok açıdan bakmak

Farklı kaynaklardan bilgi edinmenin önemi, bilgiye ulaşımın çeşitliliğini ve genişliğini artırarak daha doğru, kapsamlı ve dengeli bir anlayış kazanmamızı sağlar. Bir konu hakkında farklı perspektiflerden ve farklı yazarlar tarafından sunulan bilgileri incelemek, konunun daha derinlemesine anlaşılmasına yardımcı olur. Bu, özellikle karmaşık, tartışmalı veya çok boyutlu konuları ele alırken kritik önem taşır. Ayrıca, çeşitli kaynaklardan bilgi edinmek, bilgi kaynaklarının önyargılarını ve sınırlılıklarını tanımamıza yardımcı olur. Dolayısıyla, farklı kaynaklardan bilgi edinmek, filtre balonunun oluşturduğu riskleri azaltmada hayati bir rol oynar. Çeşitli perspektiflere maruz kalmak, bireylerin daha geniş bir anlayış geliştirmelerine, önyargılarını sorgulamalarına ve daha kapsayıcı bir toplum oluşturmada önemli adımlar atmalarına olanak tanır. Bu nedenle, bilgiye ulaşırken bilinçli çaba göstermek ve farklı kaynakları araştırmak, günümüzün hızla değişen ve giderek daha karmaşık hale gelen dünyasında bilgiyi eleştirel bir şekilde değerlendirme becerimizi güçlendirir. Hayata pek çok açıdan bakmak, doğanın içinde yalnız başına otururken rüzgarın, kuşların, hışırtıların tüm sesleriyle doğayı dinlerken dinginleşmek gibi. Bunu kendimizden mahrum etmemek gerekir diye düşünüyorum.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER