Faşizmin dayanılmaz çekiciliği
SİYASETDemokrasinin, hukukun ve özgürlüğün bütün dünyada gerilediği günümüzde popülizm, aşırı sağ, milliyetçilik ve cinsiyetçilik biçimleriyle yükselişte olan faşizm, toplumları esir almaktadır. Faşizm, dinden, tarihten, gelenekten aldığı referanslarla kendini beslemekte, duygusal ve mistik soslarıyla aklı ve düşünmeyi körelterek insanları kendine deli divane etmektdir.
Çoğulculuğu reddeden faşizm, din ve inanç üzerinde tekel kurmaktadır. Din hakkında söz söylemeyi sadece kendi hakları ve ayrıcalıkları olduğunu iddia eden faşist liderler ve yapılar, muhaliflerini sürekli olarak dine saygısız olmakla, dini yerleri kirletmekle ve tahrip etmekle suçlamaktadırlar.
Demokrasinin, hukukun ve özgürlüğün bütün dünyada gerilediği günümüzde popülizm, aşırı sağ, milliyetçilik ve cinsiyetçilik biçimleriyle yükselişte olan faşizm, toplumları esir almaktadır. Faşizm, dinden, tarihten, gelenekten aldığı referanslarla kendini beslemekte, duygusal ve mistik soslarıyla aklı ve düşünmeyi körelterek insanları kendine deli divane etmektdir. Faşizmin insanları cezbeden, vecde getiren ve kendinden geçiren bir mistisizm ve en yüce idealler için kendini adayan dini coşku boyutları vardır. Dinsel ve mistik boyutları sayesinde faşizm, insanın ve toplumun akıl ve düşünme yeteneklerini atıl hale getirerek söylenilen her yalanın en yüksek hakikat olarak dayatılmasını sağlamaktadır. Faşizmin söylediği her söz, yalan, yanılgı ve yanılsamadır. Faşist, popülist, ırkçı ve dinbaz liderler, toplumlarına sürekli olarak yalanlar söylemektedirler. Faşizm, dini, mistisizmi ve milliyetçiliği çok ustalıklı olarak birleştiren ve kullanan bir karanlık ideolojidir. Faşizm, sadece siyasal bir ideoloji değildir. Faşizm, aynı zamanda siyasal bir dindir ve mistisizmdir. Devleti, siyaseti ve hukuku yönetme amacı taşıyan bütün dinler de aynı zamanda, faşist, otoriter ve totaliterdirler.
Faşizm, tepeden dayatılan bir hegemonya biçimidir. Tepeden dayatılan bir tahakküm biçimi olan faşizm, toplumda benimsenen yaygın dini ve milli inançları kullanarak kendini meşrulaştırmaktadır. Faşizm, sadece bir siyasal ideoloji değildir, bir dindir. Bütün faşizmler, dindir, ancak her din, faşizm değildir. Siyasal hakimiyet amacında olan dinler, faşizmin bir türüdürler.
Tarihteki ve günümüzdeki bütün diktatörlüklerin ana özelliği, dini kendi politik iktidarları için manipüle etmeleridir. Faşizm, dini sembolleri, kavramları ve ritüelleri kullanarak toplumda kolektif birliğin yeni tiplerini ırk ve millet şeklinde uydurmaktadır. Faşizm, siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel çöküşün nedeni olarak milli ve dini değerlerden uzaklaşma olduğunun propagandasını yapmaktadır.
Faşizm, dindeki basit, kesin ve mutlak doğru kabul edilen inançları kullanarak toplumsal ve siyasal hakimiyetini gerçekleştirmektedir. Mutlak doğruluk iddiasında bulunan, hak ve hakikat üzerinde sahiplik tekeli kuran dinler, faşizm için çok kullanışlı kurgulardır. Faşizm, rasyonel bir bürokratik yapı ile mitolojinin, tarihin ve dinin irrasyonel sembollerini, doğmalarını ve ritüellerini birleştirmekte çok başarılıdır. Faşizmin gücü, rasyonel ve irrasyoneli birleştirmesinde yatmaktadır. Faşist güçler, dini, milliyeti ve mitolojiyi kullanarak kolektif bir çılgınlık ve fanatizm durumu yaratmaktadırlar. Bir çılgınlık olan faşizm, toplumu bir çılgınlar güruhu haline getirmektedir. Faşizmin en çılgın projesi, çılgın ve fanatik bir güruh yaratmaktır.
Bütün totaliter ideolojiler, yeni bir insan ve toplum yaratmak iddiasındadırlar. Totaliter dinler ise, bütün insanlara, değişmez kabul ettikleri doğmalarına, kaynaklarına ve kişilerine kayıtsız şartsız teslim olmayı dayatırlar. Faşizm, dinlerin eski ve değişmez kabul edilen ritüellerini, kalıplarını, sembollerini, mitlerini kullanarak kendisine uygun akılsız, ahlaksız ve adaletsiz bir insan ve toplum oluşturmaya çalışır.
Faşist güçler, dini, milliyeti ve mitolojiyi kullanarak kolektif bir çılgınlık ve fanatizm durumu yaratmaktadırlar. Bir çılgınlık olan faşizm, toplumu bir çılgınlar güruhu haline getirmektedir.
Faşizm için iktidar, devlet ve siyaset kutsaldır. İktidarın, devletin ve siyasetin kutsallaştırılması, dini, faşizmi ve totaliteryanizmi birbiriyle bütünleştirmektedir. Siyasetin ve iktidarın kutsallaştırılması, dinbaz faşizmin ve totaliteryanizmin, hiçbir şekilde muhalefete, çoğulculuğa ve farklılığa izin vermemesi anlamına gelmektedir. Din ve ibadet olmak yerine devlet ve siyaset olduğunu iddia eden otoriter ve totaliter dini ideolojiler, Tanrı etrafında kutsal siyaset, kutsal iktidar, kutsal lider, kutsal parti kurgularını dava denilen faşizm etrafında örmektedirler.
Çoğulculuğu reddeden faşizm, din ve inanç üzerinde tekel kurmaktadır. Din hakkında söz söylemeyi sadece kendi hakları ve ayrıcalıkları olduğunu iddia eden faşist liderler ve yapılar, muhaliflerini sürekli olarak dine saygısız olmakla, dini yerleri kirletmekle ve tahrip etmekle suçlamaktadırlar. Faşizm, dini nitelikli mekanlarda yapmış olduğu şovlarla kendisinin dinin ve milletin hizmetkarı ve koruyucusu olduğuna insanları inandırmaya çalışmaktadır. Faşist liderler ve takipçileri, ilahi bir davanın kendilerini birleştirdiğini sanmaktadırlar. Dini ritüellere katılan faşist liderler, kendilerini dini ve ilahi davanın sembolleşmiş ve kişiselleşmiş hali olarak sunarak kutsal bir davaya hizmet etmenin bütün toplumun görev ve sorumluluğu olduğuna dair kolektif bir inanç oluşturmaya çalışmaktadırlar. Faşizm, lider ve toplum arasında ortak inançlar ve idealler temelinde sembiyotik bir ilişkinin kurulmasını amaçlamaktadır.
Faşizm, öz ve ulusal kavramlarını kullanarak bireyin üstünde yüce olduğu sanılan kolektif bir kimlik uydurmaktadır. Faşizm, uydurduğu kolektif kimlik etrafında insanlara kolektif olana köle olmaları ve hizmet etmeleri dayatılmaktadır. Faşizmin kendisini kolaylıkla dinle ve mistisizmle bütünleştirmesi, faşizmin toplumsallaşmasına yol açmaktadır. Dini kullandığı sürece faşizm, toplumları kandırmayı ve aldatmayı başaracaktır. Faşist bir lider ve yapı, aldanmaz, ama aldatır. Faşizmin aldatmacalarına kanmamak için faşizmi ve dini birbirinden ayırmak gibi çetin bir meydan okuma, insanlığın önünde durmaktadır.
* Görsel: Alessandro Bruschetti, "Faşist Sentez"
İlginizi Çekebilir