Erkan Baş: "Etrafımızı çeviren kötülüğün farkındayız"
GÜNDEMErkan Baş: "Etrafımızı çeviren kötülüğün farkındayız"
Bu ülke devrimcilerini özlüyor, biliyoruz.
Devrimcilerin inancını, umudunu, erdemlerini arıyor, biliyoruz. 31 Mart’ta hırsızlık, arsızlık, yolsuzluk düzenine karşı devrimcilerin dürüstlüğüne güvenin.@erkbas | #DeğişmekŞart #OylarTİPe pic.twitter.com/Cr99E3OlSU — Türkiye İşçi Partisi (@tipgenelmerkez) March 27, 2024 Açıklamanın tamamı şöyle: Sevgili dostlarım, arkadaşlarım, yoldaşlarım ve şu an beni dinleyen, izleyen değerli halkımız; Sandıklara gidip, oy kullanmamıza çok az bir zaman kaldı. Yeterince konuştuk ve olabildiğince duygularımızı, düşüncelerimizi sizlere aktarmaya çalıştık. Ve elbette imkân ve olanaklarımız kadar seslenebildik sizlere. Televizyonlarımız yok, gazetelerimiz, dev medya ağlarımız yok biliyorsunuz, ama elimizden geldiğince sizlere ulaşmak, sesimizi duyurmak için çaba harcadık. Sahada çalışan arkadaşlarımızı belki gördünüz, belki görmediniz ama hepsi pırıl pırıl insanlardır. Devrimcilerdir onlar. Karşılıksız bu halka bağlı yoldaşlarımız, arkadaşlarımızdır. Tam da bu yüzden gurur duyuyorum, gurur duyuyoruz onlarla. Bu halkı yalansız ve çıkarsız seviyoruz biz. Bunu söylediğimizde ağzının kenarıyla gülenler görüyoruz. Bu duruşumuzun altında hinlik arayan kötücül bakışlarla karşılaşıyoruz ve en kötüsü ne biliyor musunuz? En kötüsü bu halka karşı inançsızlaşmış, onun iradesine, duygularına yabancılaşmış ve içinden çıktığı topluma düşmanlaşmış o çirkin anlayışla her yerde karşılaşmamız. İşte bu yaklaşım, iktidarın toplumun kılcal damarlarına kadar sızdığının en büyük göstergesi. Altını çizerek söylemek istiyorum: Biz buna karşı bir duruşu, bir ahlakı, bir mücadeleyi kurmaya çalışıyoruz. Tüm toplumu yaşayan ölülere çeviren, kimsenin kimseye saygı duymadığı, çıkarsız yaklaşmadığı, kardeşin kardeşe düşman hale getirildiği, kimsenin birbirine güvenmediği ve herkesin sırtında saplanmış birden çok hançerle gezdiği, ihanetlerin, aldatmaların, sahtekarlıkların baş tacı edildiği bu topraklarda eşitliğin ve özgürlüğün adil ruhunu arıyoruz; onu bulmak ve yeniden halka kazandırmak için. Dostlarım, kardeşlerim, Bunun zor olduğunu biliyoruz ve evet zorlanıyoruz. Etrafımızı çeviren kötülüğün farkındayız. Gücünü üstümüzde sınayan ve irademizi kırmak için operasyonlar planlayanların da farkındayız. Çıktığımız yolun tehlikelerle dolu olduğunu, bizi yolumuzdan geri döndürmek için her türlü tuzağın kurulduğunu, ihanetlerin örgütlendiğini de biliyoruz. Ama kararlıyız ve kararlılığımızı sınayanlara buradan bir kez daha seslenmek istiyorum. Bizim kararlılığımızı sınayanların bulacağı tek şey yine kararlığımız, inadımız olacaktır. Türkiye İşçi Partisinin öteki adı kararlılıktır, inattır çünkü. Aklımızı, duygularımızı dumura uğratmak isteyenlerin bulacağı tek şey halka ve devrime duyduğumuz inanç olacaktır. Bizi kirletmek, mücadelemize olan inancımıza karşı şüphe yaratmak isteyeceklerin bulacağı tek şey, Türkiye’nin en büyük şehirlerinden en ücra sokaklarına kadar dört bir yanında çıkarsız, hesapsız, karşılıksız biçimde sosyalizmin sesini halka ulaştıran yoldaşlarımızın emeği olacaktır. İşte bu yüzden “değiştireceğiz” dedik. Değiştirme gücüne ve iradesine sahip olduğumuzu ilan ettik ve elbette bunun hatasız olmayacağını, bazen düşüp dizimizi kanatmadan, bazen sendeleyip yavaşlamadan yol alamayacağımızı da biliyorduk. Eğer hata yapmaktan korksaydık, konforlu siyaset alanlarımızdan asla çıkamaz ve bugün olduğumuz yerde olamaz, sosyalizm düşüncesini bugün ulaştığı yaygınlığa ulaştıramazdık. Eğer bugün Türkiye İşçi Partisi çok kısa zamanda tüm toplumun kulağında, gözünde yer edebildiyse, politikalarıyla, mücadelesiyle bilinen, tartışılan, konuşulan ve tercihleri zorlayan hale geldiyse, bu, mücadele etmek dışında başka bir yol bilmiyor olmamasının hakiki bir karşılığıdır. Beni dinleyen, beni duyan, bana kulak kabartan, bizi seven sevmeyen, inanan inanmayan herkese ama herkese tüm kalbimle ve açık sözlülükle ifade etmek isterim ki, Biz yalancılardan daha güçlü, zalimlerden daha cesur, korkaklardan daha kararlıyız. Bu yüzden, birlikte yapabiliriz diyoruz. Birlikte kazanabiliriz diyoruz. Birlikte güçlenebilir, birlikte hesap sorabilir, birlikte bize ait olanları, bizden çalınanları geri alabiliriz diyoruz. Bu ülke devrimcilerini özlüyor, biliyoruz. Devrimcilerin inancını, umudunu, erdemlerini arıyor, biliyoruz. Ve en önemlisi bu ülke tarihi boyunca bağımsızlığı, aydınlığı, haysiyeti ve geleceği için verdiği kavgaları hep hatırlıyor, bunu da biliyoruz. Türkiye İşçi Partisi tam da bunlar için kuruldu işte. Bu inadı içinde, yüreğinde, aklında, bilincinde taşıyan yüzlerce, binlerce insan bugün ülkenin dört bir yanında çalışıyor. Belediye başkanlığında ve belediye meclisi üyeliğinde aday olup halkın sesini yerel yönetimlere taşımak, kentlerimizi ve mahallelerimizi halkla birlikte yönetmek için sorumluluk alıp bir adım öne çıktılar. Sizin 31 Mart’ta onları, bu ülkeyi ve halkı çıkarsız, hesapsız, karşılıksız seven devrimcileri yalnız bırakmayacağınıza inanıyorum. Sizin bu hırsızlık, arsızlık ve yolsuzluk düzeninin orta yerinde sadece ve sadece devrimcilerin dürüstlüğüne güveneceğinize inanıyorum. 31 Mart’ta güvendiğiniz adayları oylarınızla destekleyeceğinizi biliyorum. Şairimizin dediği gibi, Bilirim, yarın diye bir şey var Çeliğin su katılmamış yanı Irmakların geçilecek, fırtınaların dinece Bir yanı var ömrümüzün Belki bir gün gülecek. Ağız dolusu gülüp kucak dolusu sarılacağımız günlere olan inancımla, umutla selamlıyorum hepinizi.İlginizi Çekebilir