© Yeni Arayış

Enflasyon sorununun çözümünde sadece para politikası yeterli mi?

Her enflasyon durumu için farklı ve uygun politikaların geliştirilmesi gerekir. Enflasyonun çözümü, sadece para politikası ile değil, aynı zamanda mali politikalar ve yapısal reformlarla da ilişkilidir. İşte bu süreçte dikkate alınması gereken önemli unsurları şöyle sıralamak mümkündür; Para Politikası, Maliye Politikası, Yapısal Reformlar, Tedarik Zinciri ve Üretim, Döviz Kurları ve Beklentiler.

Enflasyon sorunun çözümünde sadece para politikasının uygulanması yeterli sorusuna cevap vermek için; uygulamalı olarak Türkiye ekonomisi için son 1 yıllık zaman zarfında uygulanan politikalardan görüyoruz ki yeterli değildir.

Öncelikle her enflasyon sorunu aynı değildir, her enflasyona sorunu için de aynı politikalar uygulanmamalıdır. 

Enflasyonun nedenleri ve türleri, uygulanacak politikaların belirlenmesinde önemli rol oynar. 

Peki enflasyon türleri ve bu türlere yönelik uygulanması gereken politikalar nelerdir? 

1. Talep Enflasyonu: Bir ekonomide refahın artışına bağlı olarak artan talep ve/veya üretim tarafında oluşan sorunlar nedeniyle azalan arz nedeniyle; ekonomideki talebin arzdan daha hızlı büyümesi sonucu mal ve hizmet fiyatlarının genel düzeyinde yükselme olması sonucu talep enflasyonu oluşur. 

Bu durumda, eğer arz yönlü bir sorun varsa, arz tarafından sorunların çözülmesine yönelik politikalar geliştirilerek, arz – talep dengesinin sağlanmasının önü açılır.

Eğer ekonomi tam istihdama yakın ise; talebi azaltmak için genellikle para politikası aracılığıyla faiz oranları artırılabilir. Ayrıca, mali disiplin sağlamak için ülkenin cari kamu harcamaları (Dikkat, eğitim-sağlık-araştırma geliştirme-savunma gibi kalkınma carileri düşürülmemeli) azaltılarak ısınan ekonomi soğutulmalıdır. 

2. Maliyet Enflasyonu: Üretim maliyetlerindeki artışlar (hammadde fiyatları, enerji fiyatları, işgücü maliyetleri) nedeniyle üretilen mal ve hizmetlerin yurtiçi talebin satın alma gücünün üstüne çıkması durumunda maliyet enflasyonu ortaya çıkar. 

Bu durumda, arz tarafını destekleyen politikalar; hammadde girdi üretimi ve tedarik zincirinin güvenliğinin sağlanması, vergi indirimleri, sübvansiyonlar, güneş-rüzgar-dalga vb yurtiçi yenilebilir enerji kaynaklarının devreye alınması için her türlü bürokrasinin ortadan kaldırılması, işgücü maliyetlerinin düşürülmesi için tarım ve konut gibi günlük yaşam maliyetlerinin düşürülmesi için bazı stratejik sektörlerin rant alanından çıkarılması ve desteklenmesi gerekir. Buna ek olarak üretkenliği artırmaya yönelik yapısal reformlar yapılmalıdır.

3. Yapısal Enflasyon: Ekonominin belirli sektörlerinde veya bölgelerinde yaşanan yapısal sorunlar nedeniyle ortaya çıkar. Bu tür enflasyonda, sorunları çözmek için sektörel reformlar ve altyapı yatırımları gereklidir. Örneğin Türkiye’de üretimin dışa bağımlılığı gün geçtikçe artmaktadır. Bu durumda, her geçen gün bir başka sektör girdi açısından başka bir ülkeye bağımlı hale gelmektedir. Bu durumda, bu sorun doğal olarak ekonominin her aşamasının döviz kuruna endekslenmesi anlamına gelmektedir. Bu kur ise; dolar /TL kuru olduğu açıktır. Bunun anlamı, hammaddeyi hangi ülkeden aldığınız önemli değil, kullandığınız para birimi dolar olacağı için, tüm girdi maliyetleri dolara endekslidir. Dolayısıyla, ülke ekonomisi doğrudan FED politikalarına endekslenmektedir. Bu durum doğal olarak, kendi ülkemizin enflasyonunun yanında, ABD enflasyonu, ayrıca hammadde tedarik edilen ülkenin enflasyonunu toplamını ülkemiz yaşamaktadır.

Peki ne yapılmalıdır?

Üretiminde kullanılan girdi bağlamında dışa olan bağımlılık azaltılamıyorsa, alternatif dış ticaret politikaları ile, ikili anlaşmalar yapılarak, karşı ticaret yapılmalıdır.

4. Hiper Enflasyon: Çok yüksek ve kontrolsüz enflasyon durumudur. Bu durumda, para politikasının yanında; mali reformlar ve bazen de döviz dönüşümü gibi radikal önlemler gereklidir.

5. Beklenti Enflasyonu: İnsanların gelecekte enflasyon olacağına dair beklentileri, mevcut fiyatları etkiler. Bu durumda, iletişim stratejileri ve güven oluşturma çabaları ile enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınması önemlidir. Buna ek olarak güvenin yeniden oluşması için geniş kapsamlı reformlar gerekli, tüm ekonomik birimlerin enflasyon konusundaki asimetrik bilgi düzeyleri düşürülecek düzeyde şeffaf ve tatmin edici bilgilendirmeler yapılmalıdır. Örneğin, merkez bankalarının belirledikleri enflasyon hedeflerinin sürekli yukarı revize edilmesi, orta vadeli planlardaki hedeflerin sürekli olumsuz yönde revize edilmesi güven problemini büyütmektedir.

Sonuç olarak, enflasyonun türü ve kaynakları, uygulanacak politika setini belirler. Her enflasyon durumu için farklı ve uygun politikaların geliştirilmesi gerekir. Enflasyonun çözümü, sadece para politikası ile değil, aynı zamanda mali politikalar ve yapısal reformlarla da ilişkilidir. İşte bu süreçte dikkate alınması gereken önemli unsurları şöyle sıralamak mümkündür; Para Politikası, Maliye Politikası, Yapısal Reformlar, Tedarik Zinciri ve Üretim, Döviz Kurları ve Beklentiler.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER