Ekonomik sorunlar finansal kararlarla çözülür mü?
EKONOMİEkonomik sorunlar finansal kararlarla çözülür mü?
KAPSAMLI VE ENTEGRE YAKLAŞIMLARIN BENİMSENMESİ GEREKMEKTE
Borç Yönetimi: Kamu ve özel sektör borçlarının sürdürülebilir seviyelerde tutulması, ekonomik istikrarı destekler. Özellikle ülkenin ulusal para birimi dışında herhangi bir döviz kuruna bağlı borçlanmalar ve taahhütler, uzun vadede finansman açığına neden olabileceği dikkate alınarak, borçlanmaya gidilmelidir. Aksi takdirde, kamunun borçlarından dolayı doğan finansman açığını kapatabilmesi için vergi oranlarını arttırması veya piyasadan borçlanarak faizlerin artışına neden olması; yeni girişimleri ve yatırımları caydırıcı etkiye neden olacaktır. Bu durum makroekonomik problemlerin derinleşmesine sebep olacaktır. Ekonomik sorunların çözümü için finansal kararlar önemli bir araç olsa da, kapsamlı ve entegre yaklaşımlar benimsenmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, finansal kararların tali araçlar olduğu ve ekonomik sorunların başında gelen; düşük verimlilik, düşük reel ekonomik büyüme, enflasyon, işsizlik, üretim ve tedarik zincirinde yaşanan problemler gibi bir dizi yapısal sorunun çözümü için; finansal kararlar yeterli olmayacaktır. Peki ne yapılmalıdır? Ekonomik problemlerin çözümü çok boyutlu politikalar setinin başarılı bir şekilde kurgulanması ve uygulanmasına bağlıdır. Bu politikalar; sosyal, kültürel, siyasal, hukuksal, bilimsel eğitim, demokrasinin içselleştirilmesi, bireylerin psikolojik kaygılarının giderilmesi…gibi bir dizi politikalar setinden oluşmaktadır. Örneğin, Eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik politikaları, uzun vadede ekonomik verimliliği ve refahı artırdığına dair birçok bilimsel çalışma vardır. Hukukun üstünlüğü, şeffaflık ve hesap verebilirlik, ekonomik kararların etkinliğini artırdığına dair tespitler vardır. Teknolojik ilerlemelerin, verimliliği artırarak ekonomik büyümeyi hızlandırdığına dair genel bir uzlaşı hakimdir. Dış ticaret, döviz kurları ve uluslararası piyasalardaki gelişmeler, yerel ekonomileri önemli ölçüde etkilediği, ülkelerin birbirine olan çıkar bağımlılığının arttığına dair kanıtlar ve çalışmalar vardır. Bu bağlamda, ülke yönetiminde dış politika ve siyasi gelişmelere verilen tepkilerin uzun vadeli etkilerinin iyi düşünülerek, hareket edilmelidir. Kültürel normlar ve toplumsal değerler, ekonomik davranışları ve kararları şekillendirmektedir. Bu bağlamda, toplumun değer yargılarındaki değişimler dikkate alınmalı ve ona göre bir politikalar geliştirilmelidir. Örneğin, kırk yıl önce, nüfus büyük oranda kırsal kesimlerde yaşarken; bugün nüfusun büyük oranda kentlerde yaşadığı ve üretimden kopan tamamen tüketim toplumuna dönüştüğü gözlenmektedir. Sonuç olarak, ekonomik sorunlar, finansal kararla çözülemez, ancak pansuman edilir. Ama ekonomik yaralar iyileşmediği gibi 1950’den beri gün geçtikçe derinleşmektedir.İlginizi Çekebilir