Ekonomide son tango
SİYASET
Ekonomide atılan her adımda, bilginin ve inancın tutkusu, yoğunluğu önemli. Her ülkenin koşulları benzerlikler taşısa da farklıdır. Onun için ekonomiyi yönetenler ülkenin koşullarına göre ritmi iyi ayarlamak zorunda. Arjantin ve ülkemizde bir süredir ekonomiyi yönetenler değişti. Ekonominin tangosunu becerip beceremeyeceklerini önümüzdeki günlerde daha net göreceğiz.
Arjantin, Güney Amerika'nın güneyinde bulunan bir ülke. Başkenti Buenos Aires. Arjantin, dünya üzerindeki en büyük onuncu ülke olup, And Dağları'ndan Atlantik Okyanusu'na kadar geniş bir coğrafyaya sahip. Ülke, kuzeyde Paraguay ve Bolivya, batıda Şili, kuzeydoğuda Brezilya ve Uruguay ile komşu.
Arjantin, zengin kültürel mirası, büyüleyici doğal manzaraları ve etkileyici tarihi ile bilinir. Tango müziği ve dansı, ülkenin kültürel sembollerinden. 47 milyon kişinin yaşadığı bu ülke başkanlık rejimi ile yönetilmekte. Ayrıca, ünlü futbol takımları ve futbolcuları ile de tanınan bir ülke. Maradona ve Messi gibi futbol sihirbazları bu ülkenin dünya futboluna armağanı.
Arjantin tarihinde ekonomik zorluklar yaşamış ve zaman zaman siyasi belirsizliklerle karşılaşmış. Tangonun ülkesi Arjantin ile ülkemizi sık sık ekonomik krizler açısından karşılaştırırız. Öncelikle bazı göstergelerine bakalım.
Kişi başına düşen milli geliri 13 bin 620 dolar. Ancak ülkenin yüzde 40’ı yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Kişi başına düşen milli gelir, ortalama bir değer. Gelir dağılımı çok bozuk olduğu için bir tarafta zenginlik ve lüks tüketim varken, diğer tarafta yoksulluk hüküm sürüyor. Gençler geleceklerini ülke dışında arıyor.
İşsizlik oranı şaşırtıcı derecede düşük. Eylül 2023’de yüzde 5.7 olarak gerçekleşti. Enflasyon oranı rekor kırıyor. Kasım 2023’de aylık enflasyon yüzde 12.8 yıllık enflasyon yüzde 161. Faiz oranı yüzde 100. Faizler üç hanelerde ancak enflasyonun oranının hayli altında. Arjantinliler ülke parası pesoyu sadece alışverişte kullanıyor. Yüksek enflasyondan dolayı, mal almak ya da parayı dövizde tutmak tercih ediliyor. Bir türlü kontrol altına alınamayan yüksek enflasyon, ekonomik krizi derinleştiriyor. Neden böyle oldu?
Bazıları, Milei'nin politikalarının ekonomik bir reform anlamına geldiğini, ülkeyi yüksek enflasyon ve dış borç baskısından kurtaracağını, ekonomik özgürlüğü ve girişimciliği teşvik edeceğini ve siyasi değişimi sağlayacağını iddia ediyor. Diğerleri de Milei'nin politikalarının ekonomik bir felakete yol açacağını, ülkeyi daha da izole edeceğini, sosyal adaletsizliği artıracağını ve siyasi istikrarsızlığı körükleyeceğini savunuyor.
Arjantin’in, ekonomik krize sürüklenmesinin birçok nedeni var. İlki yüksek enflasyonun yapışkan hale gelmesi. Arjantin, yıllardır yüksek enflasyonla mücadele ediyor. Enflasyon, ülkenin rekabet gücünü azaltmakta, gelir dağılımını bozmakta ve yatırım ortamını olumsuz etkilemekte. Enflasyonun nedenleri arasında, bütçe açığı, para basımı, döviz kuru rejimi, mali disiplin eksikliği, yapısal reformların yetersizliği ve enflasyon beklentileri sayılabilir. Bazı şeyler ne kadar da bize benziyor… Bir diğer sorun da dış borç ve ödemeler dengesi krizi.
Arjantin, 2001 yılında yaşadığı ekonomik krizden sonra, dış borçlarını yeniden yapılandırmak için uzun süre müzakere etti. Ancak, bazı kreditörler bu anlaşmayı kabul etmeyerek, Arjantin'i uluslararası mahkemelerde dava etti. Arjantin, 2014 yılında bu davaları kaybedince, yeniden borç ödeme krizine girdi. Sonuç olarak, 2020 yılında da borçlarını ödeyemeyerek, tarihinin en büyük dokuzuncu temerrüdünü gerçekleştirdi. Arjantin'in dış borç sorunu, ülkenin kredi notunu düşürdü, bu da finansal piyasalara erişimini zorlaştırıyor ve ekonomik güveni azaltıyor.
Arjantin'in ekonomik krizden çıkması için, enflasyonu kontrol altına alması, dış borçlarını sürdürülebilir bir seviyeye indirmesi gerekmekte. Bu konuda, Arjantin'in Uluslararası Para Fonu (IMF) ile yaptığı görüşmeler önemli. Arjantin, IMF ile olan 44 milyar dolarlık borcuna ilişkin, ödeme vadelerinin uzatılmasını ve yeni kredi programlarının kabul edilmesini istiyor.
Ekonomik çalkantılar, seçmenin siyasi davranışlarını etkilemiş görünüyor. Radikal ve popülist politikalar öneren Javier Milei, yeni başkan oldu. Milei, Arjantin Merkez Bankası'nı kapatmak, ABD dolarını resmi para birimi yapmak, kamu harcamalarını ve vergileri kesmek, istihdam yasalarını gevşetmek gibi vaatlerde bulunmuştu. Bu politikalarla enflasyonu kontrol altına almayı, ekonomik büyümeyi artırmayı, dış borçları azaltmayı ve uluslararası rekabet gücünü yükseltmeyi hedefliyor.
Arjantin’in Türkiye ile benzerlikleri sık sık tartışılıyor. Ülkemizden daha yüksek kişi başına düşen milli geliri ve daha az işsizliği olan ancak hiperenflasyon patikasına giren ve yüksek dış borcu olan bu ekonomide yapılan hatalar bizler için önemli dersler içeriyor. Tango ülkesi şimdi de yeni bir ekonomik deney içinden geçiyor.
Uzmanların söz konusu politikalara karşı farklı yaklaşımları var. Bazıları, Milei'nin politikalarının ekonomik bir reform anlamına geldiğini, ülkeyi yüksek enflasyon ve dış borç baskısından kurtaracağını, ekonomik özgürlüğü ve girişimciliği teşvik edeceğini ve siyasi değişimi sağlayacağını iddia ediyor. Diğerleri de Milei'nin politikalarının ekonomik bir felakete yol açacağını, ülkeyi daha da izole edeceğini, sosyal adaletsizliği artıracağını ve siyasi istikrarsızlığı körükleyeceğini savunuyor.
Arjantin’in Türkiye ile benzerlikleri sık sık tartışılıyor. Ülkemizden daha yüksek kişi başına düşen milli geliri ve daha az işsizliği olan ancak hiperenflasyon patikasına giren ve yüksek dış borcu olan bu ekonomide yapılan hatalar bizler için önemli dersler içeriyor. Tango ülkesi şimdi de yeni bir ekonomik deney içinden geçiyor.
Tango, genellikle yoğun ve tutkulu bir ritme sahiptir. Aynı zamanda, bir ölçüde spontanlık ve yaratıcılık içerir. Dansçılar, müziğin tonlarına ve duygularına göre kendilerini ifade etme özgürlüğüne sahiptirler. Ekonomide atılan her adımda, bilginin ve inancın tutkusu, yoğunluğu önemli. Her ülkenin koşulları benzerlikler taşısa da farklıdır. Onun için ekonomiyi yönetenler ülkenin koşullarına göre ritmi iyi ayarlamak zorunda. Arjantin ve ülkemizde bir süredir ekonomiyi yönetenler değişti. Ekonominin tangosunu becerip beceremeyeceklerini önümüzdeki günlerde daha net göreceğiz.