Eğitim, demokrasi, özgür düşünme
EĞİTİMMedreselerde yetişen öğrenciler yani talibanlar, modernlik ve medeniyet adına her şeyi yıkmaktadırlar.
Maarif zihniyeti, eğitim yoluyla otoriter bir toplumda bireyin sindirilmesi, silikleştirilmesi ve silinmesini hedef almaktadır. Demokrasinin olmadığı yerde aslında eğitim adı altında yürütülen faaliyetler, endoktrinasyondan başka bir şey değildir.
Eğitim ve demokrasi birbirinden ayrılamaz. Despotizmin ve diktatörlüğün egemen olduğu toplumlarda birey, etkin olarak demokratik bir toplumda varolamaz. Eğitimi, maarif olarak anlayan ideolojik zihniyetin demokrasiyle bir ilgisi bulunmamaktadır. Otokratik ve fundamentalist zihniyetler, özgür düşünmeyi ortadan kaldırmak suretiyle doğmalarını ve kurgularını toplumsal ve global hale getirerek bütün dünyaya ve insanlığa hakim kılmak isterler. Diktatörlükten korunmak ve demokrasinin korunması için hava ve su gibi ihtiyaç duyulan şey, özgür düşünmedir. Doğmatik düşüncesizlik, despotizmi beslediği gibi, özgür düşünme de demokrasiyi beslemektedir. Maarif zihniyeti, eğitim yoluyla otoriter bir toplumda bireyin sindirilmesi, silikleştirilmesi ve silinmesini hedef almaktadır. Demokrasinin olmadığı yerde aslında eğitim adı altında yürütülen faaliyetler, endoktrinasyondan başka bir şey değildir.
Modern eğitim, seküler, özgürlükçü, bireysel ve hümanist bir faaliyettir. Modern öncesi sözde eğitim uygulamaları, doğmatik, köleci, kolektivist ve insanüstü bir faaliyet olarak uygulanmaktaydı. Modern öncesi anlayışlar çerçevesinde oluşturulan sözde eğitim modelleriyle, modernliği ve medeniyeti yakalamak mümmkün değildir. Modern öncesi eğitim anlayışlarının ve kalıblarının günümüze taşınması, çocukları ve gençleri medeniyet inşacısı haline getirmez, bilakis medeniyeti yıkan bedeviler haline getirmektedir. Medreselerde yetişen öğrenciler yani talibanlar, modernlik ve medeniyet adına her şeyi yıkmaktadırlar. Dünyanın talibanlara değil, özgürce öğrenen ve düşünen öğrenci bireylere ihtiyacı vardır.
Modern eğitim, insanı ve toplumu esas almaktadır. Birey olarak öğrencinin özellikleri ve ihtiyaçları, toplumun özellikleri ve ihtiyaçları ve öğrencinin birey olarak kendi başına düşünme ve kararlar alma yeteneğinin ve kapasitesinin geliştirilmesi için gerekli olan süreçler ve uygulamalar, modern bir eğitim modelinin olmazsa olmazlarıdır. Modern olmayan eğitim modelleri, öğrencinin özgür bir birey olmasının imkanlarını kaldırdığı gibi, toplumun demokratik ve sivil olma imkanlarını da yok etmeyi amaçlamaktadır. Kişinin özgür birey ve toplumun demokratik, çoğulcu ve özgür olmasını hedeflemeyen modernite ve medeniyet karşıtı otoriter, totaliter ve doğmatik eğitim kurguları, kişinin birey olmasını, topluluğun toplum olma imkanlarını ve kaynaklarını bir bütün olarak etkisizleştirmektedir.
İnsanın inkar edildiği ve yok edildiği otoriter eğitim modelleri, kendi ideolojik, nasyonalist ve dini kurgularına uygun insan yaratmak şeklinde tanrısal bir hedefi gerçekleştirme iddiası taşımaktadırlar.
İNSANIN İNKAR EDİLDİĞİ OTORİTER EĞİTİM MODELLERİ
Katı, kuralcı ve merkeziyetçi nitelikte hazırlanan otoriter eğitim modelleri, öğretmenlere ve öğrencilere kayıtsız şartsız hazırlanan eğitim programına uymayı dayatmaktadır. Katı, kuralcı ve merkeziyetçi otoriter eğitim modellerinde aslında insan yoktur. Otoriter eğitim modellerinde öğretmen ve öğrenci şeklindeki insan unsurunu aramak boş bir çabadır. İnsanın inkar edildiği ve yok edildiği otoriter eğitim modelleri, kendi ideolojik, nasyonalist ve dini kurgularına uygun insan yaratmak şeklinde tanrısal bir hedefi gerçekleştirme iddiası taşımaktadırlar.
Modern eğitimde merkezi değer özgür düşünmedir. Özgür düşünmenin yerine eğitimi doğmatik düşüncesizlik olarak şekillendirmek isteyen otoriter bir anlayış, aslında evrensel değerler olan özgürlüğü, bilimi, aklı, bireyselliği ve barışı tamamen dışlamaktadır. Özgür düşünme, bütün otoritelerden ve güçlerden bağımsız olarak din, sanat, felsefe, bilim, ahlak, siyaset, ekonomi, edebiyat, mitoloji, tarih, doğa bilimleri başta olmak üzere insana ve doğaya dair bütün alanlarda bireyin aklını özgürce kullanmasıdır. Birtakım kurgular, kurumlar, kaynaklar ve kalıblar adına bireye ve aklına kısıtlamalar, yasaklar ve dayatmalar getirilmesi, özgür düşünmenin yerine doğmatik düşüncesizliğin yerleştirilmesi amacını taşımaktadır.
Özgür düşünme, bütün eğitim süreçlerinin ve uygulamalarının arkasındaki felsefedir. Eğitim, hakikate sahip olmayı değil, hakikati aramayı amaçlayan özgürleştirici ve olgunlaştırıcı bir süreçtir. Eğitim, arama, arayış, araştırma, anlama ve açıklama ruhunu, bireysel ve kolektif düzeyde canlı tutacak şekilde uygulanmalıdır. Eğitim süreçlerinde birey, hakikat anlayışını doğmalara, ilhamlara, otoritelere ve geleneklere göre değil, bilime, akla, tecrübeye, sorgulamaya, tartışmaya ve çoğulculuğa göre özgürce şekillendirmektedir. Özgürleştirici bir süreç olarak eğitim, akla, mantığa, tecrübeye, gözleme ve şüpheciliğe dayanır. Özgür düşünmeye dayanan bir eğitim, kişinin akletme, tartışma ve sorgulama yeteneğinin bütün geleneksel vasat kalıbların üstünde ve dışında aykırı, ayrı ve ayrıksı bir şekilde geliştirilmesinin bütün imkanlarını ve fırsatlarını yaratır. Ortodoks, antirasyonel ve anti bilim karşıtı doğmatik düşüncesizlikler, insanın duygusal, duyusal ve düşünsel açılardan çocuksu düzeyde kalması için eğitimi istismar ve iğfal etmektedirler. Bir doğmayı sorgulamadan kabul etmek, içselleştirmek ve yaşamak, yanlışın doğru, doğrunun yanlış olarak benimsenmesine yol açar. Eğitim, bireylerin görüşlerini ve eleştirilerini özgürce ve rahatça ifade ettikleri, konuştukları ve tartıştıkları açık ve demokratik bir platform işlevini yerine getirmelidir.
Yerli, dini ve milli gibi kavramlar kullanılarak kişiye, hep başkalarının, başka kimliklerin, toplulukların ve kültürlerin kabullerini, kalıblarını ve doğmalarını dayatmak, özgür düşünme olmadığı gibi, özgür eğitim de değildir. Özgür düşünme, bireyin kendi düşüncelerini düşünme yeteneğine ve kapasitesine sahip olmasıdır. Kişinin düşünceleri, bireye dışarıdan empoze edilen düşünceler değildir. Bireyin düşünceleri, bireyin ruhunun ve aklının derinliklerinden dünyaya fışkıran düşünceler olmalıdır. Özgür bir eğitim, bireyin kendi varoluşsal derinliklerinden dünyaya sahici olarak düşünceler fışkırtma sürecidir, çabasıdır ve uygulamasıdır. Ruhunun ve aklının derinliklerinden akıp gelen düşünceler üretmesi için kişinin önyargısız düşünmeye, korkmadan sorgulamaya ve pişman olmadan ifade etmeye ihtiyacı vardır. Korkulara, önyargılara ve dayatmalara dayanan bir eğitim modeli, insanın ruhunu ve aklını düşünemez hale getirmektedir.
Özgür düşünme, ders kitaplarında geçen kavramları, fikirleri ve bilgileri öğrenmek değildir. Özgür düşünme, ders kitaplarının ve müfredatların dışında ve ötesinde düşünmek demektir. Özgür düşünmek için özgürlüğe, açık zihinliliğe, karşılıklı konuşmaya ve diyaloğa, esnekliğe ve şüpheciliğe ihtiyaç vardır. Bireyin entelektüel ve bilişsel kapasitesini sağlıklı bir şekilde geliştirmesi için özgür düşünmeye ihtiyacı olduğu gibi, toplumun demokratik ve açık bir şekilde varolması için de özgür düşünme vazgeçilmez sosyal bir ihtiyaçtır. Eğitim, özgür düşünmeyi besleyen, destekleyen ve geliştiren bir şekilde dizayn edilmelidir. Özgür düşünme yerine doğmatik düşüncesizliği besleyen ve geliştiren bir eğitim modelinin maliyeti, bireyi ve toplumu karanlıklara sürüklemektir.
İlginizi Çekebilir