Dış politikanın iç siyasete etkisi
DIŞ POLİTİKADış politikanın iç siyasete etkisi
İŞİN SURİYE KISMI
ABD’de Joe Biden Yönetimi’nin güvenlik bürokrasisinin Suriye’den askerlerini çekme planını tartıştığı yazılıp çizilmeye başlandı. ABD’de yönetimin siyasi kanadından çok, Savunma Bakanlığı ve Pentagon’un üzerinde durduğu bu olasılığı Al Monitor için özel haberle Amberin Zaman duyurdu. Washington DC merkezli Middle East Institute’un Suriye Programı Direktörü Charles Lister da hem Zaman’ın kaynaklarından biriydi, hem de kendisi Foreign Policy için bu planı eleştiren bir makale kaleme aldı. Öte yandan, Politico’dan güvenlik üzerine branşlaşan muhabir Lara Seligman, Savunma Bakanlığı’ndan kaynağına dayanarak “Suriye’den çekilmeye” dair işleyen sürecin söz konusu olmadığını yazdı. Medyada yer alan ve onun ötesinde konuşulanlara bakılırsa, ABD’nin Suriye’de kalan 900 kadar askerini geri çekmesi planı masada. Masada planın olması, uygulanacağı anlamına gelmiyor. Suriye konusunda işler daha karışık-çünkü Irak’taki gibi değil müzakere edebilecek; diplomatik temas kurulabilecek bir merkezi adres yok. Önce, Şam’da Esad Yönetimi ile diplomatik ilişkilerin doğrudan veya dolaylı biçimde kurulması lazım. Al Monitor’da yer alan haberde, ABD güçlerinin Suriye’de dayanıştığı PYD/YPG’yi Şam ile müzakereye teşvik ettiği yazılıyordu. Tabii, böylesi bir diyalog teşvik edilirken, PYD/YPG’nin Türkiye ile “barış süreci” de gündeme geliyordur. Rojava konusunda Türkiye ile de anlaşılmadan, ABD’nin Suriye’den ayrılabilmesi zor. Bölgede dengeleri sağlamadan ayrılmanın Biden Yönetimi için, “ikinci bir Afganistan senaryosu” olacağı şimdiden söyleniyor. Mayıs 2024’te Biden Yönetimi’nin Suriye’deki ABD askeri varlığını yenileme (veya yenilememe) kararını alması gerekecek. Resmî görevlendirmesi IŞİD’le mücadele olan Suriye’deki bu askeri misyonun, bir de Irak’ta süren tarafı var.TRUMP FAKTÖRÜ
Kaldı ki, Donald Trump’ın başkanlığı döneminde Suriye ve Irak’tan çekilme süreci, pek de planlı programlı olmayan biçimde başlatılmıştı. Trump döneminde ABD güçleri tamamen çekilmedi, ama ciddi biçimde azaltıldı. 2019’da Suriye’nin ABD için “sadece kum ve kan” anlamına geldiğini söyleyen Trump’ın da yeniden başkan seçilmesi olasılığının arttığı bir ortamda, ABD’nin askeri kanadının kendi planını yapması doğal. Diğer bir deyişle, Trump’ın kazanması hâlinde, plansız programsız ani çekilme emri ile karşılaşabilecek güvenlik bürokrasisinin, masasında Suriye’den de çıkış planının olmasına şaşmamak gerek. Mayıs 2024’te Biden Yönetimi’nin Suriye’deki ABD askeri varlığını yenileme (veya yenilememe) kararını alması gerekecek. Resmî görevlendirmesi IŞİD’le mücadele olan Suriye’deki bu askeri misyonun, bir de Irak’ta süren tarafı var. Ve Savunma Bakanlığı’nın tam da bugünlerde, Irak merkezî hükümeti ile IŞİD’e karşı ABD operasyonlarının geleceğini görüşmeye başlaması, spekülasyon çarkını da hızlandırıyor. Bu planın konuşulmasının dahi Türkiye’de ve ötesinde, “Bir sahnede silah görünüyorsa o silah mutlaka patlar” hissi yaratmış olması muhtemel. “DEM Parti ile AK Parti anlaştı” gibi basitleştirilebilecek bir durumdan bahsetmiyoruz. Türkiye’de, yerel seçimler öncesi Leyla Zana, Ayşegül Doğan ve Başak Demirtaş’tan gelen ve gündemi değiştiren açıklamalar; öncesinde Selahattin Demirtaş’ın Kobâne Davası’nda Aralık-Ocak’taki savunması, Kürt siyasetinde yeni dönem yönelimlerini ortaya koyan işaret fişekleriydi. Toplamda 3400 ABD askerinin Irak ve Suriye’den çekilmesinin, Türkiye’nin Suriye ile ilişkilerinde, kendi Kürtleri ve bölgedeki Kürtlerle ve tabii ABD ile ilişkilerinde birçok değişikliğe yol açması muhtemel. Henüz, neyin ne olacağını öngörebilmek için çok erken…Ama Türkiye’nin iç politikasında da dış etkilerle yeni sayfalar açılacağını şimdiden söyleyebiliriz.İlginizi Çekebilir