© Yeni Arayış

Devletlerin vicdanları yoktur! Hayvanlara bile!

Devletlerin vicdanları yoktur! Hayvanlara bile!

Bize gelince! Biz de “vicdanlı” olmanın ne demek olduğunu bugünlerde daha iyi anlıyoruz. İslam dinini ve onun içerdiği vicdan duygusunu taşıdığını varsaydığımız bir siyasi partinin iktidarının da benzer biçimde “vicdansız” olduğunu görüp anlıyoruz. Tıpkı İsrail’i yöneten devlet gibi bizim devletimiz de (bizde “hayvanlara” yönelik olsa da) “vicdansızlığı” şiar edinmiş gibi görünüyor. Dün öğrendik. Meğerse biz hem Karabağ’a ve hem de Libya’ya girmişiz. Yani askeri olarak. Gerekirse İsrail’e de girebilirmişiz. Yani askeri olarak. Bu kadar basit! Cumhurbaşkanımız emin. Gerekirse diyor gireriz ve bizi kimse engelleyemez. Sahi siz bizim askerimizin savaşmak üzere Karabağ’a ve de Libya’ya girdiğini biliyor muydunuz? Doğrusu ben bilmiyordum. Dün öğrendim. Cumhurbaşkanımızın hemşehrileriyle yaptığı bir sohbette. Bir kahvede miydi doğrusu bilmiyorum ama. Sanki… İyi de nasıl olmuş da kimseye çaktırmadan Türk askeri Ermenistan’la savaşa girmiş? Sahi o askerler Türk askeri miydi yoksa paralı ÖSO militanları mıydı? Bilen var mı? Var anlaşılan ama o bilenler arasında biz yokuz! Libya’ya askeri mühimmat ve techizat ve de SİHA vs gibi silah desteği verdiğimizi duymuştuk. Ama Libya’da savaştığımızı duymamıştık. Acaba orada da bizim adımıza savaşanlar ÖSO militanları mıydı?

BİZİM ADIMIZA SAVAŞANLAR ÖSO MİLİTANLARI MIYDI?

Anladık! İki devlet tek millet! İyi de nasıl olmuş da kimseye çaktırmadan Türk askeri Ermenistan’la savaşa girmiş? Sahi o askerler Türk askeri miydi yoksa paralı ÖSO militanları mıydı? Bilen var mı? Var anlaşılan ama o bilenler arasında biz yokuz! Libya’ya askeri mühimmat ve techizat ve de SİHA vs gibi silah desteği verdiğimizi duymuştuk. Ama Libya’da savaştığımızı duymamıştık. Acaba orada da bizim adımıza savaşanlar ÖSO militanları mıydı? Bilen var mı? Var anlaşılan ama o bilenler arasında biz yokuz! Eğer bir ülkede ülke halkı bilmeden o ülke savaşa girebiliyorsa o ülkeye siyasi bakımdan ne denir acaba? Erdoğan Esad ile barışmak istiyormuş. İyi de bir başka ülkenin topraklarında o ülkenin yönetimine karşı olan çapulculukları dünyaca ünlü İŞİD militanları ya da o nitelikteki insanları parayla bir araya getirerek bir ordu kurup da o ülkeyle savaşmaya kalkmak gibi bir iş başarmış (!) biriyle Suriye neden barışsın ki? Barışır barışmasına ama emin olun bu işi yapmasaydınız size (yani bize) olacak maliyetten çok daha fazlasını ödemek zorunda bırakarak barışırlar bence. Erdoğan, bütün temsil ettiği değerlere ve o değerleri benimseyen kitlelere rağmen siyasetin dışına doğru yol alıyor.

ERDOĞAN SİYASETİN DIŞINA DOĞRU YOL ALIYOR

Bence bu tür sözler ve jestler artık bir şeylerin bitmekte olduğunu söylüyor. Erdoğan, bütün temsil ettiği değerlere ve o değerleri benimseyen kitlelere rağmen siyasetin dışına doğru yol alıyor. Her ne kadar dünya siyasi konjonktürü birçok belirsizlik içerse de içten içe daha özgürlükçü olana, daha demokrat olana ve daha vicdanlı olana doğru hareket ediyor. Bakmayın siz Batı devletlerinin önemli çoğunluğunun İsrail’i destekliyor olduğuna! Bu vicdansızlığın karşılığını toplumda bulamıyorlar ama. Batı toplumlarında (hatta İsrail’de bile) vicdanlı insanlar kişisel riskler alarak sokaklara dökülüyorlar. Savaşı kimin çıkarttığına bakmaksızın savaşın bitmesini, kimsenin ölmemesini istiyorlar. Batı devletlerinin bu batışları bizim gibi ülkelerde kimsenin bilgisi olmadan ülke yönetenlerin varlığına imkan verdi ve vermeye de devam ediyor. Ama bilin ki bu durumun sonu geliyor. Batı’da da bizim gibi ülkelerde de! Çünkü insanlık “evrensel” dediğimiz değerlerin “devletlere” ait değil doğrudan “insanlara” ait olduğunu Batılı devletlerin İsrail’e destek vermelerinden anladı. Onların bu “evrensel” değerleri ciddiye almadıklarını gördü. O nedenle de sokaklardalar. Bize gelince! Biz de “vicdanlı” olmanın ne demek olduğunu bugünlerde daha iyi anlıyoruz. İslam dinini ve onun içerdiği vicdan duygusunu taşıdığını varsaydığımız bir siyasi partinin iktidarının da benzer biçimde “vicdansız” olduğunu görüp anlıyoruz. Tıpkı İsrail’i yöneten devlet gibi bizim devletimiz de (bizde “hayvanlara” yönelik olsa da) “vicdansızlığı” şiar edinmiş gibi görünüyor. Ama dedim ya, dünyanın bu konjonktürü değişiyor, değişecek. Nasıl ki İsrail’i Filistinlilere yaptıklarından dolayı kimse unutmayacaksa, tıpkı onun gibi AKP’nin hayvanlara yaptığını da bizler unutmayacağız. Hodri meydan!

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER