© Yeni Arayış

Devlet Bahçeli, 'Can Atalay kararı okunsun' çağrısında bulundu

Devlet Bahçeli, 'Can Atalay kararı okunsun' çağrısında bulundu

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meclis kürsüsünde yine Anayasa Mahkemesi'ni (AYM) hedef aldı. 'Can Atalay kararı okunsun' çağrısında bulunan Bahçeli, AYM Başkanı Zühtü Arslan için de "Senin gibiler PKK hukukunun kafesindesiniz" sözlerini sarf etti. Hemen hemen her konuşmasında Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay için 'hak ihlali' kararı veren Anayasa Mahkemesi'ni (AYM) hedef gösteren Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Atalay kararının derhal Meclis'te okutulmasını istediklerini söyledi. Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu hedef alan Bahçeli, "Mevsimlik belediye başkanlığı yapan, politikada ayak oyunları ile meşgul şahsa İstanbullu kardeşlerimin son yapacağı, tezkeresini ellerine tutuşturup Saraçhane'den yollamaktır. Sonrasında nereye gidiyorsa gitmeli" sözlerini sarf etti. İmamoğlu'nu hedef almaya devam eden Bahçeli, "Mevsimlik belediye başkanlığı yapan, her taşın altında çıkan şahsa İstanbullu kardeşlerimin yapacağı Saraçhane'den yollamaktır. Bir daha da İstanbullunun yıllarını çalmaya cesaret etmemelidir. Diğer şehirlerin de makus tarihi Cumhur ile değişecektir. Vatanımızın her köşesinde milletimiz ile buluşacağız. Yerel yönetimlerdeki ölü toprağını kaldırıp fetret devrine son vereceğiz" diye konuştu. Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan'ı hedef alan Bahçeli, "AYM Başkanı Zühtü, sen ve senin gibiler PKK hukukunun kafesindesiniz, biz istiklal hukukunun peşindeyiz. Atalay kararının da TBMM'de derhal okunmasını istiyoruz. Bölücülükle mücadele stratejisi hazırlanmalıdır" dedi. Bahçeli, sanatçı Zülfü Livaneli'yi de, bir programda yaptığı “31 Mart, tarih kaydığı için aynı gün değil gerçi ama yine de sembolik 31 Mart… Yerel seçimlerde ya gerici ordular, avcı taburları ya da hareket ordusu kazanacak" açıklama üzerinden hedef aldı. Bahçeli, "Bunlar Türkiye karşıtlığında buluşan, millete en ağır hakaretleri reva gören, sandığı küçümseyen yeni yetme yobaz zihniyetlerdir. Millete gerici demek küfürdür. Millete gerici demek, Türkiye'ye geriden bakmaktır" ifadelerine yer verdi. 'CHP'NİN ALACAĞI OY MİKTARININ ÇOK ÜSTÜNDE OLMALI' Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları şöyle: "2024'te bizi bekleyen ikinci siyasi dönüm noktası da 31 Mart seçimleridir. Partimizin 55. yılı münasebetiyle 55'er isimden müteşekkil belediye başkan aday listelerimizin ilkini 10 Ocak, ikincisini 11 Ocak, üçüncüsünü de 15 Ocak'ta paylaştık. Bugüne kadar 165 adayımızı ilan ettik. Diğer adaylarımızı da kamuoyunun bilgisine sunmayı planlıyoruz. Diğer partiler de adaylarını açıklamaktadır. CHP'de işler iyice sarpa sarmış, aday tespitinde kriz ve karışıklık gün yüzüne çıkmıştır. İçeriden demlenen, dışarıdan yemlenen CHP yönetimi akli melekelerini kaybetmekle kalmamış istikametini hepten şaşırmıştır.   Asker, polis, korucu şehit ve gazilerimizin ailelerinin sandık gücü, bugünkü CHP'nin alacağı oy miktarının çok üstünde olmalıdır. Doğal ve doğru olanı da budur. Eğer bu fark oluşmuyorsa, son 40 yıla damga vuran terör zulmü nereye koyulacak. Bölücü iradenin, milli iradenin önüne geçmesi nasıl hazmedilecektir? 31 Mart 2024'te Türk siyasetinin kilit seçimlerinin yapılacak olması bizim dikkat, tedbir ve heyecanımızı doğal olarak yoğunlaştırmamızı gerektirmektedir. Cumhur İttifakı olarak kutlu hizmete talibiz. Bizde laf cambazlığı, emperyalizmin candanlığı, milli değerler cahilliği değil, Türkiye sevdası ile yoğrulmuş kocaman ve inanmış bir yürek vardır. ZÜLFÜ LİVANELİ'Yİ HEDEF GÖSTERDİ Bir televizyon kanalında yayınlanan, bir derginin düzenlediği ödül töreninde konuşan, Türkiye'ye yabancılar gözüyle bakan Livaneli soy isimli bir zat, neymiş, 31 Mart seçimlerinde ya gerici ordular, avcı taburları ya da hareket ordusu kazanacakmış. Türkiye'de gerici ordu değil, kahraman TSK vardır ve düşman çatlatmaktadır. Alın birisini vurun ötekine. Bunlar Türkiye karşıtlığında buluşan, millete en ağır hakaretleri reva gören, sandığı küçümseyen yeni yetme yobaz zihniyetlerdir. Millete gerici demek küfürdür. Millete gerici demek, Türkiye'ye geriden bakmaktır. Millete gerici demek, su katılmamış soysuzluktur. Bu sözlerin cevabını İstanbullu kardeşlerim 31 Mart'ta sandıkta vereceklerdir. 31 Mart'ta İstanbul, Allah'ın izniyle muradına kavuşacak. Mevsimlik belediye başkanlığı yapan, politikada ayak oyunları ile meşgul şahsa İstanbullu kardeşlerimin son yapacağı, tezkeresini ellerine tutuşturup Saraçhane'den yollamaktır. Sonrasında nereye gidiyorsa gitmeli. 'ABD, SÖZDE MÜTTEFİK BİR ÜLKEDİR' Bir günah adasında serveti olan insanlık defolarının kız çocuklarına iğrenç muameleleri bir skandal ve barbarlıktır. İsrail masum halkın kanını dökerken ABD'de sinagog altındaki yasa dışı tünellerden insan ticaretine, pedofiliye ve organ mafyasına dair bulgular elde edilmiştir. Batı'nın çürüyen toplum bünyesinin saçtığı habis virüsler aynı anda dünyanın diğer coğrafyalarına da bulaşmaktadır. Bize göre hakim uluslararası sistem çöküş aşamasına geçmiştir. 21. yüzyılda soykırım suçu işleyen İsrail'in Lahey'deki yargılanması yeni gelişmeleri tetikleme ihtimali taşıyor. ABD'nin de itibar kaybettiği açıktır. İnancım odur ki İsrail ve ABD günü geldiğinde damla damla akıttıkları kanların hesabını mutlaka vereceklerdir. Bilhassa Amerikalılar, ABD'ye sahip çıkmalı. Tarihin hiçbir döneminde zulüm ayakta kalmış, kan dökerek, sömürerek, yağmalayarak varlığını sürdürebilmiş bir devlete tesadüf edilememiştir. ABD, sözde müttefik bir ülkedir ancak Türkiye'ye karşı yapmadığı kötülük, oynamadığı oyun, tezgahlamadığı saldırı, saçmadığı nifak neredeyse kalmamıştır. Ekonomik krizlerin altına bakınız, terör saldırılarının, bölgesel gerilimlerin arkasına bakınız, yine aynı mihrak çıkacaktır. FETÖ'nün, DEAŞ'ın, PKK'nın, YPG'nin, kimliksiz STK'ların sahipleri açık açık söylüyorum, Brüksel-Washington hattındadır. Artık yeter diyoruz. Türk Milleti ve Türkiye diriliş ve yükselişe geçtikçe ya bir terör saldırısı ya da bir yaptırım tehdidi ortaya çıkmaktadır. 'CAN ATALAY KARARI DERHAL MECLİS'TE OKUNULMALI' Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamamanın gerekçesi olmaz diyen Bay Zühtü’ye sormak isterim ki, acaba şehitlerimizin dökülen kanlarının gerekçesini, feryat figan eden analarımızın gözyaşlarını izah edecek yürek sende ve senin gibi düşünen diğer mahkeme üyelerinde var mıdır? Sen yanlış mahkeme kararının derdindesin, biz aziz vatanın derdindeyiz. Sen ve senin gibileri PKK hukukunun kafesindesiniz, biz Türkiye Cumhuriyeti’nin var oluş ve istiklal hukukunun peşindeyiz. Yani anlayacağınız geceyle gündüz gibi ayrıyız. Mahkûm Can Atalay’la ilgili kararın da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde derhal okunmasını istiyoruz." NE OLMUŞTU? AYM, tutuklu TİP Milletvekili Can Atalay hakkında hak ihlali kararı vermiş ancak İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay bu karara uymamıştı. Bunun üzerine Atalay’ın avukatları dosyayı yeniden AYM’ye taşımıştı. Başvuruyu genel kurul gündeminde ele alan AYM, oy çokluğuyla ihlal kararı vermişti. AYM, paylaştığı açıklamada hem yerel mahkemenin hem de Yargıtay’ın Anayasayı ‘göz ardı’ ettiğini kaydetmişti. AYM ayrıca yerel mahkemenin ihlali gidermekle görevli olduğunu belirtmesine rağmen mahkeme dosyayı yeniden Yargıtay’a göndermişti. Yargıtay yine karara uymamış ve AYM’nin kararının ‘hukuki değerlerden yoksun’ olduğunu savunmuştu. Muhalefet kararı ‘darbe girişimi’ olarak yorumlarken, AKP kanadından da krizin çözümü için yeni anayasa yapılması teklifi gelmişti. LİVANELİ NE DEMİŞTİ? Sanatçı Zülfü Livaneli, Halk TV'de bir programa katılmıştı. 31 Mart 2024 Pazar günü yapılacak Mahalli İdareler Seçimler hakkında değerlendirmelerde bulunan Livaneli, "Önümüzde büyük bir geçit var. O da yerel seçimler. 31 Mart seçimleri gerici ordular ve harekât orduları arasında geçecek. Umarım Mustafa Kemal Atatürk çizgisi sürecektir" açıklamasını yapmıştı.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER