Despotizmin sadık köleleri: Holiganlar güruhu
GENELİnsanları onur ve özgürlük sahibi eşit vatandaşlar olarak görmeyen lümpen despotizm, kişilere kendi sadık kulları olup olmadığına göre değer ve işlev biçmektedir. Dünya toplumlarının holiganlar gürühlarından oluşan kalabalıklara dönüştürülmesi, lümpen despotizmi ve popülizmini güçlendirirken, demokrasinin, siyasetin, hukukun ve barışın sonunu getirmektedir.
Lümpen despotizm, ırkçılık, kurgusal tarih ve dinle kendini birleştirerek demokrasinin ve siyasetin sonunu getirmektedir. İnsan hakları, demokrasi ve hukuk devleti ilkelerinin içinin boş olduğu yalanını söyleyen lümpen despotizm, milliyetçiliğin ve dinperestliğin toplumun otantik değerleri olduğunu iddia etmektedir. Demokrasiye, siyasete, barışa ve hukuka veda etme zamanı geldiğinin propagandasını yapan lümpen despotizme karşı toplumlarda güçlü ve derin bir demokrasi, hukuk, özgürlük, barış ve refah talebi ve hareketi oluşmuş değildir.
Lümpen despotizm, tarih, din, milliyet ve kültür adına varolan her şeyi kullanarak topluma yeni bir diriliş ve başlangıç hikayesi yapma yalanını söylemektedir. “Kökü mazide olan ati” yalanı, lümpen despotizmin en büyük aldatmacasıdır. Geleceğin kökünün geçmişte olmadığını, geleceğin ancak bugün yapılanlarla belirlenebileceğini ve oluşturulabileceğini topluma unutturan lümpen despotizm cephesi, kitleler nezdinde büyük destek bulabilmektedir. Demokrasi, hukuk, özgürlük, barış ve refah tecrübeleri ve zihniyetleri olmayan toplumlar, lümpen despotizmin ırkçı, cinsiyetçi ve fanatik politikacılarını ve söylemlerini tek çözüm görme tuzağına çekilmektedir. Lümpen despotizmin tuzağında körelen, kısırlaşan ve kararan toplum, demokrasi, hukuk ve özgürlük ekseninde kendi bugününü ve geleceğini oluşturmak için güçlü bir mücadele için gerekli olan donanıma ve yeteneğe sahip değildir. Toplumların holiganlaştırılması sayesinde popülizm ve despotizm, demokrasiyi, hukuku ve özgürlüğü geriletmektedir.
Lümpen despotizmin temsilcileri olan siyasi kadrolar, demokrat olmadıkları gibi, siyasetçi de değildirler. Lümpen despotizmin siyasetteki haydutları, cılız muhalif sesleri kısarak muhalefetsiz tek holigan tip, tek holigan ses tarzı bir siyaset kurgulamak için şiddet dahil her türlü yolu kullanmaktadırlar. Farklı muhalif seslere yapılan saldırı ve şiddeti onaylayan, destekleyen ve meşrulaştıran lümpen siyasi haydutlar, demokrasiyle birlikte siyasetin sonunu ilan etmektedirler. Demokrasi ve siyaset için asıl tehdit lümpen siyasi haydutlardan ve onlara sadık holigan güruhlardan gelmektedir. Demokrasi ve siyaseti krize sokan ve işlevsiz bırakan, lümpen siyasi haydutlar ve holiganlarıdır. Lümpen siyasi haydutların ve holiganların saldırganlığı karşısında demokrasiyi ve siyaseti savunanların tutumu, çok pasif ve etkisiz kalmaktadır.
Lümpen despotizmin başnda, ortasında ve sonunda, hakimiyetten hiçbir şekilde tasarruf edilmeyeceği doğması bulunmaktadır. Hakimiyet söz konusuysa her şey teferruattır. Lümpen despotizm, hakimiyetten tasarruf etmemek için sürekli olarak yolsuzluk, yasakçılık ve yoksulluk üretmektedir.
HAKİMİYET SÖZ KONUSUYSA HER ŞEY TEFERRUATTIR
Lümpen siyasi haydutlar ve holiganlar için, demokrasi, hukuk ve siyasetin hiçbir anlam ve değeri yoktur. Lümpen siyasi haydutlar için vazgeçilmez olan ve kendisinden tasarruf edilmeyecek tek şey, kendi siyasi hakimiyetleridir. Lümpen despotizmin başnda, ortasında ve sonunda, hakimiyetten hiçbir şekilde tasarruf edilmeyeceği doğması bulunmaktadır. Hakimiyet söz konusuysa her şey teferruattır. Lümpen despotizm, hakimiyetten tasarruf etmemek için sürekli olarak yolsuzluk, yasakçılık ve yoksulluk üretmektedir.
Demokrasi, bireyleri, hukuk düzeni içinde haklara ve özgürlüklere sahip vatandaşlar olarak görmektedir. Lümpen despotizmde, bireyler, hak ve özgürlük sahibi vatandaşlar olarak görülmemektedir. Lümpen despotizmi, bireyi vatandaş statüsünden çıkarmış holigan düzeyine indirgemiştir. Çılgınca ve akılsızca bir takımın taraftarlığı yapıldığı gibi, otoriter bir yapının da akılsızca ve ahlaksızca fanatikliğinin yapılması, lümpen despotizmin en çok istediği şeydir. İnsanları onur ve özgürlük sahibi eşit vatandaşlar olarak görmeyen lümpen despotizm, kişilere kendi sadık kulları olup olmadığına göre değer ve işlev biçmektedir. Dünya toplumlarının holiganlar gürühlarından oluşan kalabalıklara dönüştürülmesi, lümpen despotizmi ve popülizmini güçlendirirken, demokrasinin, siyasetin, hukukun ve barışın sonunu getirmektedir.
Lümpen despotizmde kamusal tartışma olmadığı gibi, ifade özgürlüğü de yoktur. Lümpen despotizmin yarattığı holiganlar güruhu, hiçbir demokratik kamusal tartışma yapamazlar, çünkü holiganların akılları yoktur, düşünmeleri yoktur, görmeleri yoktur, duymaları yoktur, duyarlılıkları yoktur. Holiganlar güruhunun belirleyici olduğu yerde demokrasi, hukuk, barış ve özgürlük yoktur.
HOLİGONLARIN AKILLARI YOKTUR
Demokraside ve siyasetin en önemli özelliği, bireylerin grupların her türlü kamusal tartışmaya özgürce katılması, konuşması ve katkı sunmasıdır. Özgürce ve çoğulcu bir şekilde yapılan tartışmalar sayesinde demokrasinin, hukukun ve toplumun kendi kendini düzeltmesi, geliştirmesi ve değiştirmesi mümkündür. Lümpen despotizmde kamusal tartışma olmadığı gibi, ifade özgürlüğü de yoktur. Lümpen despotizmin yarattığı holiganlar güruhu, hiçbir demokratik kamusal tartışma yapamazlar, çünkü holiganların akılları yoktur, düşünmeleri yoktur, görmeleri yoktur, duymaları yoktur, duyarlılıkları yoktur. Holiganlar güruhunun belirleyici olduğu yerde demokrasi, hukuk, barış ve özgürlük yoktur.
Lümpen despotizm, demokrasinin ve siyasetin fabrika ayarlarını bozmuştur. Lümpen despotizm, toplumsal kamplaşma ve çatışma yoluyla deemokrasiyi ve siyaseti krize sokmayı başarmıştır. Holiganlık şeklinde oluşturulan toplumsal kamplaşma ve çatışma durumu, demokrasinin ve siyasetin sonunu bile getirebilir. Toplum, bugün milliyet, mezhep, din, kültür, cinsiyet gibi konularda derin bir şekilde kamplaştığı gibi iklim, çevre, göç, savaş, eğitim, teknoloji gibi konularda da derin bir kamplaşma ve çatışma hali içindedir. Yaratılan derin sosyal kamplaşma ve çatışma durumundan dolayı her şey, kolaylıkla bir kimlik ve kültür savaşı malzemesine dönüştürülebilmektedir. Lümpen despotizmin siyasetten anladığı şey, sürekli olarak radikalleştirme, çatıştırma ve kamplaştırmadır. Çocuklar, gençler, kadınlar, yaşlılar, işçiler, emekliler, öğrenciler, kendilerini siyasete, yönetime, kültüre, eğitime, bürokrasiye hiçbir şekilde etki edemeyen zayıf, çaresiz, umutsuz, mutsuz ve işe yaramaz nesneler olarak görmektedirler. İşe yaramaz nesne olma hali, insanlarda öfke ve saldırganlığa neden olmaktadır. İnsanlar için öfkelerini, umutlarını, çaresizliklerini ve tepkilerini ifade etmenin tek kanalı, sosyal medyadır. Siyaseti kendilerini ifade etmenin aracı görmeyen sosyal gruplar, çareyi sosyal medyada bulmaktadırlar. Kısa süreliğine instagram veya twitter gibi sosyal medya kanallarına getirilen kısıtlamaların ve yasaklamaların toplumda travma düzeyinde sarsıntı ve tepki yaratmasının nedeni, insanların tek sığınağına lümpen despotizmin keyfi bir şekilde müdahale etme gücüne sahip olmasıdır.
Lümpen despotizme karşı yeni bir demokratik siyasi dirilişe ve direnişe ihtiyaç vardır. Lümpen despotizmle ve popülizmle geleneksel demokratik siyasi mekanizmalarla mücadele etmek mümkün değildir. Holiganlaştırılmış toplumlarda demokrasinin hayat bulması mümkün değildir. Demokrasinin ve siyasetin toplumsal ve idari hayata yeniden denge ve bütünlük getirebilmesi için aktif, yaratıcı ve özgürlükçü stratejilerin geliştirilmesi gerekmektedir. Holiganlar güruhuna dayanan lümpen despotizmini ve popülizmini sadece seçimlerde yenmek ve geriletmek mümkün değildir. Lümpen despotizmle, 7/24 full-time mücadele edilmelidir, çünkü lümpen despotizm, demokrasiye karşı nihai savaşını holigan güruhlarıyla full-time vermektedir.
İlginizi Çekebilir