© Yeni Arayış

Cumartesi Anneleri, Düzgün Tekin’in akıbetini sordu

Cumartesi Anneleri, 29 yıl önce JİTEM tarafından sorguda öldürülen Düzgün Tekin’in akıbetini sordu.

Cumartesi Anneleri, 29 yıl önce JİTEM tarafından sorguda öldürülen Düzgün Tekin’in akıbetini sordu, faillerin açığa çıkarılarak cezalandırılmasını istedi.

Cumartesi Anneleri, kayıplarının akıbetini sormak ve faillerin açığa çıkarılıp yargılanması talebiyle her hafta düzenledikleri eylemlerinin 1019’uncusunu gerçekleştirdi. Galatasaray Meydanı’nda yapılan bu haftaki eylemde 29 yıl önce İstanbul’daki Güneşli Evren Mahallesi’ndeki evinden ayrıldıktan sonra JİTEM’e bağlı karanlık güçler tarafından kaçırıldıktan sonra işkenceyle öldürülen Düzgün Tekin’in (21) akıbeti soruldu.

"Galatasaray’daki barışçıl eylemimizin suç olmadığı yargı kararıyla tescil edildi"

Cumartesi annelerinden Gülseren Yoleri, burada yaptığı açıklamada ilk olarak Galatasaray Meydanı’na erişimlerini engelleyen polis bariyerlerine dikkat çekti. Cumartesi annelerinin 950’inci haftasında yapmak istediği açıklama nedeniyle haklarında açılan davayı hatırlatan Yoleri, devam eden davanın üçüncü duruşmasında haklarında beraat kararı verildiğine vurgu yaptı: "Galatasaray’daki barışçıl buluşmalarımızın suç teşkil etmediği yargı mercileri tarafından teyid edilmiş oldu. Bu vesileyle Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanı’na bir kez daha sesleniyoruz: Hukuka uyun, keyfi yasaklama ve sınırlamalarınıza son verin."

"Evin önünde bekleyen otomobil tekin kaybolunca bir daha gelmedi"

29 yıl önce gözaltında kaybettirilen Düzgün Tekin’in hikayesini anlatan Yoleri, Tekin’in annesi Elif Tekin’in yıllar önce "Oğlum Düzgün neredesin? Seni bulmak için Cumartesi Anneleri’ne katıldım. Cevapsızım, yönsüzüm!” sözlerini anımsattı. Düzgün Tekin’in kaybettirildiği dönemde sendikal mücadele yürüttüğünü, kendisini takip eden bir aracın plakasını yazarak eve bıraktığını belirten Yoleri, “Evdekiler de içinde sivil giyimli şahısların bulunduğu bir otomobilin günlerdir evlerinin önünde beklediğini görmüştü. Düzgün Tekin, 21 Ekim 1995 tarihinde, İstanbul Güneşli Evren Mahallesindeki ağabeyinin evinden Bayrampaşa’daki işyerine gitmek üzere ayrıldıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamadı. O günden sonra evin önünde bekleyen otomobil de bir daha gelmedi" dedi.

"İtirafçı ‘öldürüldü’ dedi, etkin soruşturma yapılmadı"

Düzgün Tekin’in kaybedilmesinin ardından ailesinin tüm resmi kurumlara başvurduğunu, İnsan Hakları Derneği’nin yasal süreci başlattığını ifade eden Yoleri şöyle konuştu: "Olaydan 18 ay kadar sonra, JİTEM’le bağlantılı itirafçı Kasım Açık, Düzgün Tekin’in JİTEM birimi tarafından sorgulanarak öldürüldüğünü ve bedeninin Edirne yakınlarındaki bir askeri alanda bulunan Çadırkent çöplüğüne gömüldüğünü açıkladı. Düzgün’ün eşkâl bilgilerini ve üzerindeki giysilerini tarif eden Kasım Açık, olay yeri ile ilgili de bir kroki çizdi. Bu gelişme üzerine, 27 Mayıs 1997’de, arama faaliyetinde bulunmak için Düzgün’ün ailesi, arkadaşları ve insan hakları savunucuları Çadırkent’e gitti. Ailenin ve avukatların tüm ısrarlı taleplerini dikkate almayan yetkililer göstermelik bir arama çalışması yaptı ve sonuç alınamadı. Kasım Açık’ın itirafları kendi el yazısı ve imzası ile savcılığa verilse de, etkin bir soruşturma yürütülmedi. Bugüne kadar yetkili makamlardan Düzgün Tekin’in akıbetine yönelik hiçbir açıklama yapılmadı ve dosya cezasızlık zincirinin bir halkasına dönüştürüldü.” Yoleri, kaç yıl geçerse geçsin kayıpları atamaktan vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi.

Ali Ocak: “Elif Tekin’in bıraktığı yerden Düzgün’ü aramaya devam ediyoruz. Biz Elif Anne ve Veli Amca ile birlikte onu sadece sokaklarda,adliye koridorlarında,karakollarda aramadık. Elif Teyze’nin deyimi ile söylersek kurda sorduk, kuşa sorduk, Düzgün Tekin’in akıbeti ne oldu… pic.twitter.com/ZHZucp116L

— Cumartesi Anneleri (@CmrtesiAnneleri) October 5, 2024

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER