CHP’nin yeni kuşak aydınları sağ mahalleyi merak ederler mi?
SİYASETCHP’nin yeni kuşak aydınları sağ mahalleyi merak ederler mi?
Kişisel olarak burada tartışmaların bam telinde CHP yeni kuşak aydınları ile sağ mahalle arasındaki anlam ve anlama ilişkisi yattığını düşünmekteyim. Gördüğüm kadarıyla bu seküler aydınlar belirli bir süre sonra artık Sağ mahallenin belirleyiciliğinin kalamayacağını öngörmekteler.
SEKÜLER AYDINLAR SAĞ MAHALLENİN BELİRLEYİCİLİĞİNİN KALMAYACAĞINI ÖNGÖRMEKTE
Önceki yazımda Ak Parti’nin oluşturduğu belediyelerden başlayan rüzgârın sanki CHP’nin şimdiki belediye rüzgarına benzeştiğini ifade etmiştim. Ortak payda sorunun ise iki hareketinde ötekini de idrak eden entelektüeli olamaması demiştim. Burada aydın ve entelektüel farkının önemini dehatırlatmak isterim. Ayrıca şehirli bir görgü devrimi olan Kemalizm’in geleneğinden gelen CHP yeni kuşak aydınlarının farkını da. Kişisel olarak burada tartışmaların bam telinde CHP yeni kuşak aydınları ile Sağ mahalle arasındaki anlam ve anlama ilişkisi yattığını düşünmekteyim. Gördüğüm kadarıyla bu seküler aydınlar belirli bir süre sonra artık Sağ mahallenin belirleyiciliğinin kalamayacağını öngörmekteler. Belki de burada köylülüğü dönüşemeyen Sağ mahallelinin güç merkezinin kaydığını gördüklerinde farklı yönelimlere açık olacaklarını ilgililer var saymaktalar. Ancak şahsen, ülkede göç ve dönüşemeyen köylülük oldukça, kimlik siyasetininsentetik de olsa belirleyiciliğini sürdüreceğini düşünenlerdenim. Sosyolog Besim Dellaloğlu’nun Sağ ve Sol sosyolojiye ilişkin çıkarımları oldukça zihnimde karşılık bulmakta. Kendisi yıllarca yazdığım gibi bu ayırımı köylülük ve şehirlilik geleneğine ve bunların kültürel kutuplaşmasına oturtmakta.Kutuplaşmada dini eğitim ve modern eğitimin oluşturduğu ikircikli yapıya dikkat çekmekte. Şehirli taşralı çatışmasının kültürel boyuttan siyasi boyuta taşındığı hatırlatılmakta.Genelde değer üretemeyen toplum olduğumuzu ve Sağmahallenin bir geleneğe dayanamadığından unvan satın alarak burjuva görünümüne sahip olduğunu da Dellaloğlu ifade etmekte. Tamamen devletin ihtiyaçları üzerine toplumu görgülendirmek üzerine oturmuş teknik Türk modernleşmesi hiçbir zaman bir zihniyet devrimini yaşamadı. İronik bir yaklaşımla şık giyinen, çevreye ve insana saygı duyan şampanya içen köylülük ile Antropolojik kültürü dinden etkilenen güç ile ıslah edilen köylülük arasına ülke toplumsalı sıkışıp durdu.Yine sanki İronik olarak CHP ve AKP’de bu iki durumu temsil etmekte. CHP’li aydınların mahalleli ilişkisinde, Dellaloğlu’nun vurguladığı Antropolojik kültürü merak etseler dahi bunu anlamaları zor gözükmekte. Zira ülkemizde Sol ile tanımlanan seküler aydınlarda ciddi bir gelenek, sosyalleşme, ilişki yöntemi ve öğrenim farkı Sağ mahalleliyi anlamayı zorlaştırmaktadır. Pek hoşlanılmasa da burada merkez-çevre ve sınıfsallık tanımı hala ayırt edici durmaktadır.Mahalleli ve CHP’li aydınlar arasındaki ayrımda aslında temel belirleyicilik tamamen sekülerlik veya sınıfsallık da değil. Temel belirleyicilik aşılamayan yabancılaşma veya yabancılaştırma duvarı gibi gözükmekte. Güven duygusu burada anahtardır.
MAHALLELİ VE CHP’Lİ AYDINLAR ARASINDAKİ AYRIM YABANCILAŞMA
Tanzimat’tan bu yana modern eğitim sistemimiz muhakemeye değil zekaya dayanmakta. Bu da insanımızda merak duygusunu ve anlam arayışını ortadan kaldırmakta. Bu nedenle Seküler kesim aydınları da ilerleme düşü ve pozitivizm açmazı kapanından kurtulamamakta. Mahalleli aydınlarda henüz Tanzimat İslamcılığı ve Türkçülüğü seviyesini dahi yakalayamamakta. Post modernlik veya modern dönem sonrasına düşünsel bazda geçememe sorunu dakarşımızda durmakta. CHP’li yeni kuşak aydınlar da bu açmazı tamamen aşamamanın sinyallerini vermekte. Bu da mahallelinin köylüleşmeden bağımsız, irfandan kırıntılar içeren anlam dünyasını seküler aydınlar için idrak etmeyi zorlaştırmakta. Mahalleli ve CHP’li aydınlar arasındaki ayrımda aslında temel belirleyicilik tamamen sekülerlik veya sınıfsallık da değil. Temel belirleyicilik aşılamayan yabancılaşma veya yabancılaştırma duvarı gibi gözükmekte. Güven duygusu burada anahtardır. Güven duygusunun kotları ise samimiyet, eşit göz hizası ilişki ve aynı kültürel ortamda bulunmanın iknası veya saygısının güvencesi üzerinde durmaktadır.İlginizi Çekebilir