CHP adaylarla değil değişim politikaları ile tartışılmalı

Özetle partinin yerelde iyi belediyecilik uygulamalarıyla, genel merkezde iktidar alternatifi parti çözüm öneriler ve programlarla tartışılmadığı, tersine olası cumhurbaşkanı adayları ile tartışılması parti için de adı geçen adaylar için de büyük sorundur. CHP değişim politikalarıyla değil, cumhurbaşkanı adaylarıyla anılıyor ve tartışılıyorsa burada sorun var demektir.

Önümüzdeki hafta yapılacak tüzük kurultayı öncesi, CHP’yle ilgili sadece kulisler kamuoyunda hayli yer almaya başladı.

Olası cumhurbaşkanları adayları, İmamoğlu’nun parti liderliği olasılığı, Yavaş’ın cumhurbaşkanı adaylığı bağlamında 50 ile koordinatör atandığı, Kılıçdaroğlu’nun parti içi denklemde güçlenmesi vs.

Son olarak parti tüzüğü taslağı olduğu ifade edilen metin yansıdı kamuoyuna.

Bu ve benzer kulis haberlerini çoğaltmak mümkün.

Ancak bütün bunlar bir siyasi parti olarak CHP için tek başına olumlu katkı yapacağını söylemek güç. Sonuçta bunların hepsi doğruluk/yanlışlık payları olsa da kulis haberleri. Bütün bunların CHP’ye katkı yapmama nedeni de; iktidar adayı bir partinin, kendisini iktidara getirecek politikalar, söylemler ve kadro ile değil kulislerle anılmasıdır.

Açıkça ifade edelim ki, partinin var olan bütün bu “iç tartışmaya dönen sürece” bir biçimde müdahale etmesi zorunludur.

Türkiye’nin yaşadığı ağır ekonomik krize, gündelik hayatın tümüne sızmış büyük sorunlara çözümü içim politikaların, söylemlerin ve bunları çözecek kadroların değil, çoğunlukla cumhurbaşkanlığı adaylarının, bu adaylar arasındaki görüşmelerin gündemde olması iktidar adayı bir parti için zaaftır.

Yerel seçimlerde elde edilen başarı, iktidar adayı bir siyasi parti için en büyük imkandır. Yerel yönetimde gösterilecek başarı, CHP’nin iktidar olmasının kapısını açabilir. İktidar bloku bunun farkında olduğu içindir ki, yerel yönetimleri başarısız kılmak için her şeyi yapmaktadır.

31 MART’TA ELDE EDİLEN FIRSAT KULLANILMALI

CHP, 31 Mart yerel seçimlerinde büyük başarı elde etmişti. Burada temel başarı CHP’nin seçimde birinci parti çıkması değildir. Elbette bu da bir başarıdır ama asıl başarı elde edilen belediye sayısıdır.

Kazanılan belediye sayısı ile CHP toplumun yüzde 60’ının hayatına doğrudan dokunma imkanı elde etmiştir.

Bu iktidar adayı bir siyasi parti için en büyük imkandır.

Yerel yönetimde gösterilecek başarı, CHP’nin iktidar olmasının kapısını açabilir.

İktidar bloku bunun farkında olduğu içindir ki, yerel yönetimleri başarısız kılmak için her şeyi yapmaktadır.

SGK borçlarının gündeme getirilmesi, sokak hayvanları konusunda belediyeler getirilen maddi yükümlülükler vs.

Bütün bunları çoğaltmak mümkündür.

Bu noktada yerel yönetimlerin başarısız olma lüksü yoktur.

O yüzden tüm yerel yöneticilerin önceliği, sorumluluk alanlarında iyi yönetim sergilemek, halkın sorunlarını çözmek kısaca iyi belediyecilik yapmaktır.

5-6 Kasım 2023 olağan kurultay ile sadece genel başkan ve parti yönetimi değişmiştir. Partinin politika yapma tarzında da, temel politikalarında da, parti içi iktidar ilişkilerinde de hiçbir değişim yaşanmamıştır.

CHP İKTİDAR OLMAK İSTİYORSA…

Yerel yöneticiler iyi belediyecilik uygulamaları CHP’ye iktidar kapısını açabilir. Açılan bu kapıdan geçmek ise CHP’nin toplumu ikna edecek var olan sorunlara çözüm önerileri, politikalar ve toplumu ikna edebilecek bir kadro ile her daim toplumun önünde olmasıyla mümkündür.

Bugün Türkiye ekonomi başta olmak üzere yaşadığı sorunlar karşısında alternatif politikalar, çözüm önerileri ve bunlar konusunda toplumu ikan edecek güçlü kadrolarla toplum karşısına çıkmalıdır CHP.

Bunların yapılmadığı her gün, kaybedilmiş gündür.

CHP Genel Merkezi tarafından ortaya konulması gereken bu politik irade ve güç ancak İmamoğlu’nun 29 Mayıs 2023 sabahı ortaya koyduğu “değişim” iradesinin içinin dolmasıyla mümkündür.

5-6 Kasım 2023 olağan kurultay ile sadece genel başkan ve parti yönetimi değişmiştir.

Partinin politika yapma tarzında da, temel politikalarında da, parti içi iktidar ilişkilerinde de hiçbir değişim yaşanmamıştır.

Henüz erken denebilir, araya yerel seçim girdi denebilir ama bütün bunlar olsa bile “değişim” politikasının temellerinin ne olduğu konusunda bir ekibin çalışması pekala yürüyebilirdi.

Böyle bir çalışma var ve biz bilmiyorsak, bu partinin başarısı bizim eksiğimiz olur.

Özetle partinin yerelde iyi belediyecilik uygulamalarıyla, genel merkezde iktidar alternatifi parti çözüm öneriler ve programlarla tartışılmadığı, tersine olası cumhurbaşkanı adayları ile tartışılması parti için de adı geçen adaylar için de büyük sorundur.

Bu noktada en büyük sorumluluk parti lideri olarak Özgür Özel’e düşmektedir.

Yapması gereken, vakit kaybetmeden adaylık için adı geçenler ile bir toplantı yapmak ve her şeyi masanın üstüne koyması olmalıdır.

Aksi her gün CHP için kayıptır.

Unutmayalım, CHP değişim politikalarıyla değil, cumhurbaşkanı adaylarıyla anılıyor ve tartışılıyorsa burada sorun var demektir.