Çetin Doğan: "Af söz konusu değil, anayasal bir görev"
GÜNDEMÇetin Doğan: "Af söz konusu değil, anayasal bir görev"
"Af söz konusu değil"
Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şunu da ifade edeyim ki televizyonlarda bir aftan bahsediliyor. Af söz konusu değil. Doğrudan doğruya anayasal bir görevin Cumhurbaşkanı tarafından geç olarak yerine getirilmesidir. Anayasa'nın 87'nci maddesinde doğrudan doğruya 'Özel ve genel af Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne verilmiştir' şeklinde yazmaktadır. Ve Anayasa'nın 6'ncı maddesinin 3'üncü fırkasında da 'Hiçbir şahıs ve kurum, kaynağını Anayasa'dan almayan devlet yetkisini kullanamaz' diyor. Anayasa'nın 104'üncü maddesinde cumhurbaşkanının görev ve yetkileri yazılmıştır. Bunlar içerisinde genelkurmay başkanlığını, bakanları atamak gibi bu görevlerden bir tanesi de adli tıp tarafından verilmiş rapora göre sürekli hastalık ve kocamışlık halinde olanlar bırakılır. Kaldı ki emsal durumda olanlar daha evvel bırakıldı. Bizim onlardan bir yıl daha uzun süre sonra serbest kalmamızın sebebi bir türlü anlaşılamadı. Herhalde Cumhurbaşkanına bu konuyu şimdi sunma imkanı buldular. Bu konuda basına minnettarlığımı ifade ediyorum. Bu konuda adaletin yerine getirilmesi için katkıda bulunanlara teşekkür ediyorum.""Dostlarla sohbet etmeyi özledim"
Sağlık durumuna ilişkin bilgi veren Doğan, "Gece yarısı acil servisle hastaneye yatırıldım, 50 gün hastanede kaldım. Eski halime döndüm. Kronik hastalıklarım devam ediyor. Ama krizle meydana gelen pankreas ve safra kesesi tıkanıklığı ve iltihaplanması sonrasında safra kesenin alınmasıyla sonuçlandı. Eski sağlık durumuna döndüm. 'Sağlığım yerinde' demek için artık iş işten geçti. Yaşımız zaten 84. Çok şey özledim. Dostlarla sohbet etmeyi özledim. Sevdiklerim başta eşim yanımda. Bu en büyük mutluluk. Daha sonra dostlarım yanımda. Akrabalarım ve can yoldaşlarım, avukatlarım burada" diye konuştu."Siyasi davalardan tutuklu olan diğer kişilerin insan özgürlüklerine kavuşmalarını diliyorum"
Doğan'ın eşi Nilgün Doğan ise şöyle konuştu: "Bana herkes telefon açıyor, görünce 'Gözünüz aydın olsun' diyorlar ama çok geç gelmiş bir göz aydın ve de çok uzun bir göz aydın. Çünkü Ağustos'un 19'unda tam 3 sene olacak. Herkesin de bildiği gibi bu dava Fetullahçı Terör Örgütü'nün bir kurgusu olarak açıldı. Bir sürü generali haksız, hukuksuz yere içeriye attılar. Şimdi o davanın savcısı, hakimi kimisi içeride, kimisi de yurt dışında kaçak olarak geziyorken bizim eşlerimiz maalesef 3 senedir hepimizi üzüntülere boğan bir ceza olarak müebbet aldı. Eğer idam olsa belki de idam cezası vereceklerdi. Ancak şunu söylemek istiyorum; Tanrı kimseye böyle bir şey yaşatmasın, kimseye haksız, hukuksuz yere bir ceza vermesin. Bir de eşlerimizin yaşları ileri olduğu için sağlık sorunlarıyla da çok uğraştık. Artık son zamanlarda isyanlardaydım. Çünkü eşim yürürken mutlaka yanında birisinin yardımını almak durumunda ve sağlığı tamamen elinden gitti. Maddi manevi olarak yalnız eşlerimiz değil, biz yakınları, çocuklarımız ve bütün sevdikleri de zor şeyler yaşadı. Siyasi davalardan tutuklu olan diğer kişilerin insan özgürlüklerine kavuşmalarını diliyorum. Yalnızca hapis yatan özgürlüğünden mahrum olmuyor, dışarıdakiler de aynı şekilde tutsak. Bugün dediğim gibi sevinçliyim ama buruk bir sevinç. Çünkü 'Neden?' diye sorguluyorum."4 eski general cezaevinden tahliye edildi
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kalan cezalarını kaldırdığı 28 Şubat davası hükümlüleri eski generaller Erol Özkasnak, Fevzi Türkeri, Yıldırım Türker ve Cevat Temel Özkaynak cezaevinden tahliye edildi. 28 Şubat davası hükümlüsü 14 kişinin, kalan cezalarının sürekli hastalık ve kocama hali nedeniyle kaldırılmasına ilişkin Cumhurbaşkanı kararının Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından Özkasnak, Türkeri, Türker ve Özkaynak'ın Sincan Cezaevindeki çıkış işlemleri tamamlandı. Cezaevinden tahliye edilmelerinin ardından kendilerini bekleyen aileleri ve yakınlarınca karşılanan hükümlüler, aile fertlerine sarılarak hasret giderdi. Erol Özkasnak, burada yaptığı açıklamada, "Ailemi ve özellikle torunumu gördüğüm için çok mutluyum. Basında bizi destekleyen herkese çok teşekkür ederim. Sizler olmasanız ölünceye kadar kalırdık burada." dedi. Yıldırım Türker ise "Çok mutluyuz ama çok üzgünüz de. Burada sağlığımızı muhafaza etmek için gayret gösterdik. Bizim başımıza gelenler kimsenin başına gelmesin." ifadelerini kullandı.İlginizi Çekebilir