Cari açığın ilacı: yenilenebilir enerji
KÖŞE YAZILARI
Cari açığın ilacı: yenilenebilir enerji
Türkiye, küresel ısınma ile mücadelede ve daha iyi bir dünya için yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek zorundadır. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek sürdürülebilir büyüme için de önemlidir. Türkiye’nin de yenilenebilir enerjide yüksek bir potansiyele ve kaynağa sahip olduğu açıktır.
Bilindiği üzere, “Yenilenebilir enerji cari açığın ilacı olabilir mi?” sorusu sık sık sorulmaktadır.
Yenilebilir enerji, sadece cari açığın değil, aynı zamanda bütçe açığının ve tasarruf açığının da ilacı olur. Bu kadar mı; tabii ki değil. Aynı zamanda istihdama da ciddi katkı sağlayacaktır, enflasyon ile mücadelede girdi maliyetlerini düşüreceği ve kur baskısını azaltacağı için katkı sağlayacaktır. Türkiye’nin makro ekonomik istikrarının ilacı olacaktır…
Önümüzdeki yıllarda gelişen sektörlerin başında yenilenebilir enerji sektörü gelmektedir.
Fransa, 2028 yılına kadar, mevcut kurulu güneş enerjisinden elektrik üretim kapasitesini 4 katına çıkarmayı planlamaktadır.
Avrupa, geleceğin enerji formu olarak güneş enerjisini görmektedir. Bu nedenle, yasal düzenlemelerle ve eğitim programlarıyla gerekli altı yapı hazırlanmaktadır. Güneş enerjisine ilişkin teknolojik gelişim için gerekli olan matematik, fizik ve yazılım konularındaki eğitim alt yapısı desteklenmektedir.
Avrupa’da 2030 yılına kadar, güneş enerjisi endüstrisinin %400 büyümesi beklenmektedir. Avrupa 2050 yılına kadar, güneş enerjisinden elektrik üretiminde 4 milyon kişiyi istihdam etmeyi hedeflemektedir.
Sadece yenilenebilir enerji teknolojisine sahip olmak ve kurmak yeterli değildir. Yenilenebilir enerji sisteminin kurgulanması, dizayn edilmesi, montajı, yazılımı, enerjinin aktarılması, depolanması ve son kullanıcıya iletilmesine kadar gerekli olan emek gücünün yetiştirilmesi de önem arz etmektedir. Yenilenebilir enerji üretiminde çalışacak kalifiyeli personel olmadan, hiçbir ülke istediği hedeflere erişemez. Yenilenebilir enerji sektöründe istihdam için açık pozisyon çoktur, artmaya da devam edecektir.
Bu nedenle, Türkiye’de yenilenebilir enerjide istenilen düzeyde üretim yapabilmek için, bu alanda istihdam edilecek kalifiyeli personeli yetiştirmesi gerekmektedir. Milli eğitimin ve yüksek öğretim kurumlarının bu konuda gerekli alt yapı çalışmaları olmalıdır.
Gelişmiş ülkelerde yenilenebilir enerjiye ilişkin yüksek lisans programları, kurslar ve diğer çeşitli eğitim programları açılmıştır. Bu alanda araştırmalar yapılmakta ve gerekli teknolojilerin gelişimi için araştırma ve geliştirme çalışmaları sürmektedir.
Türkiye, küresel ısınma ile mücadelede ve daha iyi bir dünya için yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek zorundadır. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek sürdürülebilir büyüme için de önemlidir. Türkiye’nin de yenilenebilir enerjide yüksek bir potansiyele ve kaynağa sahip olduğu açıktır. Ancak, Türkiye’nin bu potansiyelinden yararlanabilmesi için, yapılması gerekenler var.
Yapılan her yatırımda olduğu gibi, girdi bağımlılığı nedeniyle, yenilenebilir enerji üretimi cari açığın ilacı değil tetikleyicisi olabilir. Diğer bir ifade ile, eğer yenilenebilir enerji üretimi de yabancı girdilere bağımlı yapılırsa, uzun vadede cari açığı daha da derinleştirecektir.
Türkiye’nin “yenilenebilir Enerji kaynaklarını” kendi değerlendirmesi gerekir.
Yenilenebilir enerji konusunda işgücünün yetiştirilmesi için gerekli altyapının hazırlanması gerekmektedir.
Yenilebilir enerji üretiminde kullanılan teknolojinin yurtiçinde geliştirilmesi gerekir. Bu konuda gerekli “know how” için; yurtdışında bu konuda ilerlemiş ve hazırlık yapmış ülkelerle iş birliği anlaşması yapılarak; eğitim amaçlı öğrenci transferleri yapılmalıdır.
Yenilenebilir enerji üretiminde kullanılan girdiler, yurt içinde üretilmesi gerekir. Bu konuda, kamu-özel iş birliğinde hibrit şirketler kurulmalı ve kâr güdüsüyle hareket etmeyecek bir şekilde rekabetçi yerli üretim desteklenmelidir. Yenilenebilir enerji sektöründe kullanılan girdiler ithal edilirse, katma değer yurtiçinde kalamaz, bu sektörden beklenen yarar sağlanamaz.
Yenilenebilir enerji depolanmasında gerekli olan pil üretimi için, kamu destekli yatırım yapılmalıdır. Pil üretimi, önemli bir ihtiyaç ve stratejik ürün olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu alanda kurulacak üretim tesisleri, stratejik ürün üretecekleri için mutlaka kamu kontrolünde olmaları gerekmektedir.
Yenilenebilir enerji üretiminin önündeki tüm yasal kısıtlar kaldırılmalıdır. Ülkedeki her vatandaş yenilenebilir enerji üretiminde rol alabilmesi için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır, önemli olan yenilenebilir enerji üretimi olmalıdır, bu alanın tekel haline getirilerek firmaların korunması olmamalıdır. Diğer bir ifade ile, yenilebilir enerji üretimi, firmaların yüksek kâr sağlayacağı bir alandan çıkarılması gerekir.
Yenilenebilir enerji üretimi, kamu kurum ve kuruluşlarının denetiminde ve/veya fiili organizasyonuyla yapılmalıdır.
Yenilenebilir enerji üretimi için yerel yönetimlere yetki verilerek; Türkiye’nin her bölgesinde, her mahallesinde ve her evin çatısı yenilenebilir enerji mekanizmalarıyla donatılması sağlanmalıdır.
Yenilenebilir enerji konusunda verilen uluslararası desteklerden yararlanmak için organizasyonlar yapılmalı ve eğitimler verilmelidir. Küresel kaynakların ülkeye getirilmesi hem döviz girişi sağlayacak hem de yenilenebilir enerji üretimini arttıracaktır.
Enerjinin lojistiğine yönelik aksiyon alınmalı, enerji transferinde tekel oluşumu engellenmeli, eğer tekel oluşacak ise de devlet kontrolünde olmalıdır.
Aksi takdirde, yapılan her yatırımda olduğu gibi, girdi bağımlılığı nedeniyle, yenilenebilir enerji üretimi cari açığın ilacı değil tetikleyicisi olabilir. Diğer bir ifade ile, eğer yenilenebilir enerji üretimi de yabancı girdilere bağımlı yapılırsa, uzun vadede cari açığı daha da derinleştirecektir.