Cam tavanları yıkan kadınlar
PSİKOLOJİİşte cam tavanları kıran kadınlar tam da bunu yapıyor: Hem dışarıdaki hem de içerideki duvarları yıkıyorlar. “Hak ettim mi?” diye sormayı bırakıp, “Evet, buradayım ve bunu aldım” diyerek ilerliyorlar. En önemlisi, kendi başarılarını sahipleniyorlar. Çünkü bilirler ki, bu savaşı yalnızca kendileri için değil, kendilerinden sonra gelen tüm kadınlar için veriyorlar.
Psikolog Carol Dweck’in dediği gibi: “Kadınların karşılaştıkları en büyük engellerden biri, kendi yeterliliklerine duydukları güvensizliktir. Bunu toplum inşa etti, ama yıkacak olan da biziz.” İşte cam tavanları kıran kadınlar tam da bunu yapıyor: Hem dışarıdaki hem de içerideki duvarları yıkıyorlar.
Kadın olmak, iş dünyasında sürekli bir kendini ispat etme sınavıdır. Odaya girdiğinde önce ciddiye alınman gerekir, sonra da ciddiye alınmanın şans eseri olmadığını defalarca kanıtlaman. Aynı yetenek, aynı deneyim, aynı başarı… Ama iş unvanlara, terfilere ya da maaşlara geldiğinde hep bir adım geriden başlamak.
Cam tavan, iş görüşmesinde sana yöneltilen “Yakın zamanda çocuk sahibi olmayı düşünüyor musunuz?” sorusudur. Aynı iş için başvuran bir erkeğe asla sorulmaz, çünkü onun ebeveyn olması iş hayatına engel olarak görülmez. Cam tavan, toplantılarda fikrini söylediğinde kimsenin tepki vermeyip, birkaç dakika sonra bir erkek meslektaşının aynı şeyi söylediğinde “Harika bir öneri!” diye alkışlanmasıdır. Cam tavan, “Çok başarılı ama biraz fazla duygusal”, “Harika bir çalışan ama yeterince otoriter değil” gibi cümlelerle yoluna taş konulmasıdır.
İşin en zorlu kısmı, cam tavanın dışarıdan olduğu kadar içeriden de işlemesidir. Çünkü bu görünmez engel, zamanla insanın zihnine de sızar. “Bu terfiyi gerçekten hak ettim mi?”, “Belki biraz daha deneyim kazanmam lazım” gibi düşünceler kadınların içine işleyen sessiz şüphelerdir. Psikolog Carol Dweck’in dediği gibi: “Kadınların karşılaştıkları en büyük engellerden biri, kendi yeterliliklerine duydukları güvensizliktir. Bunu toplum inşa etti, ama yıkacak olan da biziz.”
İşte cam tavanları kıran kadınlar tam da bunu yapıyor: Hem dışarıdaki hem de içerideki duvarları yıkıyorlar. “Hak ettim mi?” diye sormayı bırakıp, “Evet, buradayım ve bunu aldım” diyerek ilerliyorlar. En önemlisi, kendi başarılarını sahipleniyorlar. Çünkü bilirler ki, bu savaşı yalnızca kendileri için değil, kendilerinden sonra gelen tüm kadınlar için veriyorlar.
Ve bir gün, iş hayatında kadın olmanın sonsuz bir kendini ispat çabası olmadığını anladığımızda, cam tavanlar tamamen tarih olacak. Ama o zamana kadar, her küçük zaferde, her kazanılan terfide, her sesini yükselttiğinde unutma: Bir çatlaktan ışık sızar ve en sert cam bile yeterince baskıyla kırılır.
İlginizi Çekebilir