© Yeni Arayış

Bütçede gelir-gider artış öngörüsü uyumlu mu?

2025 yılı bütçe kanunu teklifi geçen hafta TBMM Başkanlığına sunuldu. Bu yıl 2.1 trilyon lirada kalması beklenen bütçe açığında 2025 öngörüsü ise daha düşük; 1.9 trilyon lira. Bu yıl 2023 gerçekleşmesine göre yüzde 56 kadar artacak olan açık, gelecek yıl ise 2024’e göre yüzde 10 gerileyecek.

Bütçe açığı gelirler çok artırılacağı için mi azalacak, yoksa giderler kısılacağı için mi artmak şöyle dursun gerilecek; temel soru bu.

Giderde bir azalma tabii ki söz konusu değil, artış az olacak.

Peki acaba gelirdeki artış mı gerçekçi değil, yoksa giderdeki az artış mı?

Yüzde 41’e 31 artış...

Merkezi yönetim bütçesinde harcamalardaki artışın yüzde 31.4’te kalacağı öngörülüyor. Ama diğer yanda gelirlerin yüzde 41.4 artacağı planlanıyor.

Önce harcamaların detayına bakalım...

Faiz dışı harcamalarda yüzde 28.9 artış bekleniyor. Faizdeki yüzde 50.2’lik artış toplam artış oranını (yüzde 31.4) yukarı çekiyor.

Oysa harcamaların bu yıl geçen yıla göre yüzde 70.2 artacağı tahmin ediliyor.

Toplam harcamadaki artışta yüzde 70.2’den yüzde 31.4’e inilecek.

Faiz dışı harcamadaki artış da yüzde 67.7’den yüzde 28.9’a gerileyecek.

Bu gerileme nasıl gerçekleşecek dersiniz?

Enflasyon bu yıldan daha düşük olacak, öyle bekleniyor, bunun etkisi var tabii ki. Bu yıl yüzde 61 olarak beklenen yıllık ortalama enflasyonda (deflatör) 2025 öngörüsü yüzde 34. Harcamalar da buna göre daha az olacaktır, bu etki göz ardı edilemez.

Ama enflasyonla pek açıklanamayacak düşüşler de söz konusu...

Örneğin personel giderleri...

Yüzde 102 artıştan yüzde 29 artışa inilecek. Bu, kamu çalışanlarına 2025’te daha az zam verileceğinin en belirgin işareti. Hatta öyle ki, bu artış oranı 2025’in enflasyon oranının bile altında. “2025’in enflasyon hedefi yüzde 17.5, nasıl yüzde 29 artışa enflasyonun altında denilebilir ki” diye itiraz eden çıkar mı bilmem ama biraz önce belirttiğim gibi yüzde 17.5, aralık- aralık enflasyonu, yıllık ortalama enflasyonu gösteren deflatör ise yüzde 34. Söz konusu olan zam yıllık ortalamaya işaret ettiğine göre bu kıyaslamada dikkate alınması gereken yüzde 34’lük ortalama artış. Dolayısıyla kamu çalışanları için daha şimdiden enflasyonun altında bir zam öngörüldüğü ortada.

Harcamaların nasıl düşük kalacağının örneklerini vermeye devam edelim... Sermaye giderleri, yani yatırım harcamaları... Yüzde 101 artıştan yüzde 1 artışın altına (yüzde 0.8) gerileyecek. Bu konuya bir başka gün daha detaylı olarak değinmekte yarar var; çünkü kalınabildiği takdirde bile yüzde 34 olacak enflasyona karşılık yatırım harcamalarında hiç artış öngörülmüyor. Bu da yatırıma ayrılan paranın reel olarak önemli ölçüde düşmesi demek.

Örneğin sermaye transferleri, yani TOKİ’ye sağlanan destek, AFAD’a yapılan aktarma gibi harcamalar... Bu kalemde 2024’te 2023’e göre yüzde 15.6 azalma bekleniyor, 2025’te bu yıla göre ise yüzde 53.3’lük azalma öngörülüyor.

Ama diğer yanda artış hızı daha az yavaşlayacak kalemler de var. Örneğin cari transferler, yani sosyal güvenlik açıklarına, KİT’lere, kamu bankalarına gidecek para... Bu kalemde 2024 yılında yüzde 69 olarak beklenen artışın daha ılımlı bir düşüşle 2025’te yüzde 45’e gerilemesi öngörülüyor.

Gelirler nasıl yüzde 41 artacak?

Harcamalar kısılacak ama gelirler enflasyonun üstünde artacak; hesap bu.

Vergi gelirlerinde yüzde 46.5 artış bekleniyor ya da öngörülüyor.

Bütçe hedeflerine göre dolaysız vergilerde yaklaşık yüzde 48, dolaylı vergilerde yüzde 46 artış olacak.

Olur mu, olur; bunlar çok yüksek oranlar değil. Hele hele 2025’teki ortalama enflasyon yüzde 34 değil de daha yukarıda gerçekleşirse vergi gelirleri için ortaya konulan bu artış hedeflerini yakalamak çok daha kolay olur.

Sorun gelirde değil, giderde

Dolayısıyla bütçenin gelir hedeflerinde enflasyonla olan makas açısından çok dikkat çekici bir durum yok. Bu hedefler kolaylıkla yakalanabilir.

Ama harcamaları böylesine kısınca, çalışana böylesine az zam verince, yatırımlara artı hiç para ayırmayınca vergi gelirleri nasıl olurda bu düzeyde artabilir?

Bu yüzden de harcamalardaki iki kalemi dikkatli izlemek gerekir; personel giderleri ve yatırım harcamaları. Bu kalemlerde öngörülen yüzde 29 ve yüzde 0.1’lik artışlar kağıt üstünde kalabilir.

 

----

Bu yazı, yazarın izniyle https://www.ekonomim.com/yazar/alaattin-aktas/30 adresinden alınmıştır.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER