Bizim basında, muhalifi, beslemesi bir arada, anlayamadığım
SİYASETAlgıda seçicilik olabilir ama bence geçen haftaya damgasını vurması gereken temel konu CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Salı grup toplantısının en sonunda iki dakikada geçtiği, ima ettiği ama en azından gündeme taşıdığı konu idi.
Özgür Özel’in ifadesi doğru çıkıyor, dünkü (1 Mart 2025) tarihli Resmî Gazetede Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim’in merkeze çekildiği kararname yayınlandı. Özgür Özel’in suçlamaları tek kelime ile dehşet, bir Büyükelçinin uyuşturucu gemileri ile ilişkisi ima ediliyor, babasının (Maksut Serim) bir dönemler çok büyüyen Örtülü Ödeneğin başında olduğunu hatırlatıyor (açık bilgi).
Türkiye, Maşallah diyemeyeceğim, gündemi hep çok yoğun bir ülke, keşke her akşam ekranlarda tartışmacılar bir sıcak konudan öbürüne atlayamasalar, bilimsel konular, dünya politikaları, edebiyat tartışmaları falan daha öne çıkabilse idi ama olmuyor.
Şahin Alpay’la beraber olduğumuz bir TV programında Şahin “bizim ülkenin bir haftalık gündemi İsveç’te bir senede yaşanmıyor” ifadesini kullanmıştı ama hepimizin malumu, arkada bıraktığımız on yıllarda gündemsiz İsveç her alanda olağanüstü bir gelişme yakalarken, gündemi dolu dolu Türkiye hep patinaj yapıyor; buradan da bizim gündemlerin verimsiz gündemler olduğu sonucunu çıkarabilirsiniz, sorun çıkarmada mahiriz, çözüm üretmede ise çok başarısız.
Geçtiğimiz haftaya da çok çeşitli konular damga vurdu, Öcalan’ın açıklamaları, İmamoğlu’nun diploması, milletvekili transferleri, vesaire.
Algıda seçicilik olabilir ama bence geçen haftaya damgasını vurması gereken temel konu CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Salı grup toplantısının en sonunda iki dakikada geçtiği, ima ettiği ama en azından gündeme taşıdığı konu idi.
Bu çok ama çok önemli konu Özgür Özel tarafından grup toplantısında gündeme getirildi ise o hafta bütün Türkiye’nin bu konuyu konuşacağını, konunun didik didik edileceğini, bir dizi tabunun yıkılacağını tahmin ettim ama tahminlerimin büyük bölümünde olduğu gibi yine yanıldım, bizim basın bu konuyu yine çok büyük ölçüde görmedi, didik etmedi ya da edemedi.
Yandaş basın lafını pek sevmiyorum, besleme basının bu konuyu görmemesi normal de, kendine muhalif diyen kesimin de bu konuyu en öne çıkarmaması çok tuhaf.
Gazeteciler, muhalif basını öncelikle kastediyorum, bizim bir tarafa yandaşlığımız olamaz, biz gazetecilikten yanayız diyorlar ama bu kulağa doğru gibi gelen ifade hukuk devletinin bilerek, isteyerek ayaklar altına alındığı, Anayasa maddelerinin uygulanmadığı bugünün Türkiye’sinde çok doğru değil çünkü iyi gazeteci militan bir tavırla evrensel hukuk ilkeleri yandaşı olmak zorunda, bunu da açık açık belirtmeli; bir de, konumuza geleceğim, uyuşturucu meselesinde taraf olmalı.
Özgür Özel’in grup konuşmasını basına yansıdığı kadarıyla aktarıyorum:
“CHP Lideri Özgür Özel, Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim'i hatırlatıp Cumhurbaşkanı ve AKP Lideri Erdoğan'a seslendi. Özel, "Ben uluslararası sularda yüzen gemiler var mı diye soruyorum. Bu gemiler yüzerken durduruldu mu diye soruyorum. Bu gemilerin yükü neymiş diye soruyorum ve o günlerde birilerinin hesap hareketlerinde acayip şeyler olmuş mu diye soruyorum" dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin bugünkü (25 Şubat) Grup Toplantısı'nda Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a çok kritik sorular yöneltti.
Özel, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim’in hakkında iddialarda bulundu.
Özel, “Bu beyefendinin özelliği babasını yakından tanımanız, Maksut Serim. Sizin başbakanlıktayken örtülü ödeneğinizi kontrol ediyordu" dedi.
Özel, Serim’in Dışişleri Bakanlığı kökenli olmamasına rağmen önce özel kalem müdürü, ardından bakan yardımcısı yapıldığını hatırlattı.
Özel, 2022’de Kıbrıs’ta öldürülen suç örgütü lideri Halil Falyalı ile iki yıl önce ortak şirket kurduğunun ortaya çıktığını belirtti. Özel, “Bunu söyleyen milletvekillerimize bu beyefendi dava açtı, kanıtları koyduk, davaları kazandılar ve bu kişiyi göz göre göre, parmağı göze sokarcasına Kıbrıs'ımıza, Lefkoşa'ya büyükelçi atadınız.” dedi.
Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim görevden alınacağına dair iddialara da değinen Özel, asıl soruların yanıtlanmasını istedi.
Kritik 4 soru
* Ben uluslararası sularda yüzen gemiler var mı diye soruyorum. Bu gemiler yüzerken durduruldu mu diye soruyorum. Bu gemilerin yükü neymiş diye soruyorum ve o günlerde birilerinin hesap hareketlerinde acayip şeyler olmuş mu diye soruyorum.
Özel, Erdoğan’a hitaben sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
* “Yoksa sen bu sorulara cevap vermek yerine bana, Özgür Bey, bunu yapma, Türkiye'yi zora sokma, bir çocuk yanlışa bulaşmış, bu konuları eşeleme, hepimiz aynı gemide miyiz diyeceksin. Tayyip Bey, ben o gemide yokum. Biz o gemide yokuz ama siz hepiniz o geminin içindesiniz.”
“CHP Lideri Özgür Özel, Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim'i hatırlatıp Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslendi. Özel, "Ben uluslararası sularda yüzen gemiler var mı diye soruyorum. Bu gemiler yüzerken durduruldu mu diye soruyorum. Bu gemilerin yükü neymiş diye soruyorum ve o günlerde birilerinin hesap hareketlerinde acayip şeyler olmuş mu diye soruyorum" dedi.
Özgür Özel'in ilgili konuşması şöyle:
Recep Tayyip Erdoğan'a bir soru sormak istiyorum. Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim. Bu beyefendinin özelliği babasını yakından tanımanız, Maksut Serim. Sizin başbakanlıktayken örtülü ödeneğinizi kontrol ediyordu.
Bolca manşet oluyordunuz çünkü örtülü ödenek önceki dönemlerin 10 katına, 15 katına çıkıyordu. Ayrıca hesap kitabı kuvvetli olduğu, sizin de bu konuda kendisine çok güvendiğiniz de biliniyor. Oğlunu Dışişleri Bakanlığı süreçlerinden gelmediği, meslekten gelmediği halde önce Dışişlerinde özel kalem müdürü yaptırdınız, sonra bakan yardımcısı yaptırdınız.
Bu sırada 2022 yılında Kıbrıs'ta öldürülen organize suç örgütü lideri Halil Falyalı'yla öldüğü günden 2 yıl önce ortak şirket kurduğu ortaya çıktı. Bunu söyleyen milletvekillerimize bu beyefendi dava açtı, kanıtları koyduk, davaları kazandılar ve bu kişiyi göz göre göre, parmağı göze sokarcasına Kıbrıs'ımıza, Lefkoşa'ya büyükelçi atadınız.
Şimdi apar topar Dışişleri kaynakları diplomasi muhabirlerine Lefkoşa Büyükelçisinin görevden alınmak üzere olduğunu, değişeceğini, kararname beklediğini yazıyor.
Şimdi ben, bir suç örgütüyle ortak olan birini nasıl tuttun da önce bakan yardımcısı, sonra büyükelçi yaptın diye sormuyorum.
Ben uluslararası sularda yüzen gemiler var mı diye soruyorum. Bu gemiler yüzerken durduruldu mu diye soruyorum. Bu gemilerin yükü neymiş diye soruyorum ve o günlerde birilerinin hesap hareketlerinde acayip şeyler olmuş mu diye soruyorum.
Yoksa sen bu sorulara cevap vermek yerine bana, Özgür Bey, bunu yapma, Türkiye'yi zora sokma, bir çocuk yanlışa bulaşmış, bu konuları eşeleme, hepimiz aynı gemide miyiz diyeceksin. Tayyip Bey, ben o gemide yokum. Biz o gemide yokuz ama siz hepiniz o geminin içindesiniz.”
Haksızlık etmemek için yukarıdaki alıntıyı Halk TV Haber Merkezi’nden aktardığımı belirtmek de isterim, bunu haberleştirmişler ama bu konu bu kapsamın çok ötesinde önemli bir konu, önemine paralel olarak muhalif basında yer almıyor, ben de bunu anlamakta zorlanıyorum.
Özgür Özel’in ifadesi doğru çıkıyor, dünkü (1 Mart 2025) tarihli Resmî Gazetede Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim’in merkeze çekildiği kararname yayınlandı.
Özgür Özel’in suçlamaları tek kelime ile dehşet, bir Büyükelçinin uyuşturucu gemileri ile ilişkisi ima ediliyor, babasının (Maksut Serim) bir dönemler çok büyüyen Örtülü Ödeneğin başında olduğunu hatırlatıyor (açık bilgi), birilerinin bu günlerde banka hesaplarındaki tuhaf hareketlerden bahsediyor, Büyükelçinin Kıbrıs’ta Halil Falyalı ile yakın geçmişte şirket kurduğunu bildiriyor (açık bilgi).
Ve böyle bir adam Lefkoşa’ya devleti temsilen Büyükelçi olarak atanıyor.
Bu tuhaf ilişkilerle Türkiye Cumhurbaşkanının ne ilişkisi olabilir?
Bizim devlete yakışıyor da diyebilirsiniz ama benim gönlüm hala müsaade etmiyor buna.
Bizim sözde muhalif basın bu konuyu ancak parmaklarının ucu ile tutabiliyor da bakalım Özgür Özel, CHP bu konuya ne kadar dört elle sarılabilecekler?
İlginizi Çekebilir