Avrupa’nın uzak seçimleri
DOSYA>Avrupa'nın SeçimiAvrupa’nın uzak seçimleri
AŞIRI SAĞIN BAŞARISI NEDEN KAYNAKLANIYOR?
Aşırı sağın başarısı, bu siyasi hareketlerin partilerin 1990’lardan bu yana daha “ılımlı” hale gelmesinden mi kaynaklanıyor? Yoksa, seçmenler mi giderek radikalleşiyorlar? Aşırı sağın “başarısı”, ikisinden de kaynaklanmıyor. Aşırı sağ, merkez partileri kendine çektiği ve benzettiği; bunun için de ortalama siyaseti, “kendilerine benzettikleri” için kazanıyor. Böylece, başta sağ ama aynı zamanda sol merkez, giderek aşırı sağın “ağına” takılıp kalıyor: aşırı sağın söylemlerini ve politikalarını “içselleştirerek” hareket ediyor. Bunun sonucunda da, “aradaki sınırların muğlaklaşması”; seçmenlerin aşırı sağa “neden olmasın” diye bakmasına yol açıyor. Türkiye’de de, siyasette “normalleşme” tartışmalarının gündemde olduğu bugünlerde, ilkeler ve “kırmızı çizgilerden” zamanında ödün vermemenin de ne kadar önemli olduğunu anımsatıyor Avrupa’da aşırı sağın “merkezleşmesi”. Aşırı sağ üzerine araştırmalar yapan Amsterdam Üniversitesi’nden siyaset bilimci Matthijs Rooduijn, “aşırı sağın” büyümesini, “kartopu etkisine” bağlıyor: “Bir çok ana akım iktidar partisi, oyları geri kazanmak için aşırı sağ fikirleri kendi politikalarına dahil ederek ‘uyumlu’ bir strateji benimsedi… İşe yaradı mı? Hayır. Çalışmalar, bu stratejinin aşırı sağa daha fazla oy kazandırdığını gösteriyor. Neden? Çünkü ana akım partiler, fikirlerinden bazılarını kopyalayarak aşırı sağı meşrulaştırdılar. Aşırı sağ partilerin fikirleri normalleştikten sonra, onlarla aynı fikirde olanlar neden taklitçilere oy versin? Jean-Marie Le Pen'in yaklaşık 50 yıl önce ilan ettiği gibi, ‘insanlar kopyadan ziyade orijinali tercih ediyor’.” Avrupa Parlamentosu içinde, Hıristiyan demokratlar, muhafazakârlar ve radikal sağ milletvekillerinden oluşan “sağ ama popülist sağ koalisyon” ilk kez çoğunluk elde edebilir. EĞER Kİ… Türkiye’de de, “normalleşme” eğer ki, “kanıksama” anlamına gelirse, “alışkanlık” da normalleşir. Sürekli aynı söylemlere, geleneksel ve sosyal medya üzerinden maruz kalan toplum; “seçeneksizlikle” sadece “aynıya” kulak ve “göz” verir hale gelir. Böylelikle de, “aşırı” olan; gayet “normal” hale gelir, normalleşir. Avrupa Parlamentosu içinde, Hıristiyan demokratlar, muhafazakârlar ve radikal sağ milletvekillerinden oluşan “sağ ama popülist sağ koalisyon” ilk kez çoğunluk elde edebilir. “Avrupa’da olan Avrupa’da kalmayacağı” için; Türkiye de, “çarpmayı en yakından” hissedecek taraf olarak muhakkak etkilenecektir: Önemli olan, şimdiden ders almak.İlginizi Çekebilir