© Yeni Arayış

Ateş bölgeyi sarmak üzere

Hizbullah’ın bu türden provokasyonlara karşı ne kadar dayanabileceği meçhul. Eğer savaş yayılırsa önünü kimsenin kestiremeyeceği bir süreç başlayabilir. Uluslararası toplum adı verilen çete durdurulamadığı sürece tehlike büyümeye devam edecek. Küresel çapta herkesi sarmaz belki bu ateş ancak Lübnan ve çevresinde ucu bize varacak kadar büyük bir yangın başlayabilir.

İsrail son birkaç gündür Lübnan’da birkaç yüz hedefi vurdu. Görüntüler ve açıklamalar gösteriyor ki Netanyahu savaşı Lübnan’a yaymaya kararlı.

Bundan sonrası için neler olabileceğini kestirmek çok güç. Bu satırların yazıldığı dün akşam sıralarında karşılıklı saldırılar devam ediyordu.

İsrail dün sabahtan yaptığı hava saldırılarında en az 274 kişiyi öldürdü. Lübnan sağlık bakanı ölenlerin 21’nin çocuk olduğunu açıkladı. 

İsrail Gazze’de uyguladığının aynısını Lübnan’da da uygulamaya kararlı. Bir Hizbullah militanı için onlarca sivil öldürülebilir!

Hizbullah savaşın ilk gününden itibaren sınırlı hareket etmeye özen gösterdi ve hedeflerini askeri olanların dışına yaymadı. Ancak temel savaş kuralının İsrail tarafından gözetilmediği görülüyor, Gazze’de de aynı şekilde hareket ettiklerinde bunu göstermişlerdi zaten.

Nasrallah askeri noktaları hedef alacaklarını, ancak İsrail nasıl hareket ederse o şekilde karşılık vereceklerini, yani İsrail sivil yerleşim birimlerini ya da sivilleri hedef alırsa kendilerinin de aynı şekilde hareket edeceklerini anlatmıştı. İş oraya doğru gidiyor. Böyle olursa savaş nitelik değiştirebilir.

SAVAŞ NİTELİK DEĞİŞTİREBİLİR

Ancak Hasan Nasrallah’ın daha önce, Fuad Şükr öldürüldükten sonra yapmış olduğu açıklamada yer alan bir ayrıntıyı hatırtatmak lazım. Nasrallah askeri noktaları hedef alacaklarını, ancak İsrail nasıl hareket ederse o şekilde karşılık vereceklerini, yani İsrail sivil yerleşim birimlerini ya da sivilleri hedef alırsa kendilerinin de aynı şekilde hareket edeceklerini anlatmıştı. İş oraya doğru gidiyor. 

Böyle olursa savaş nitelik değiştirebilir. İki devlet arasında bir savaşa, topyekün savaşa, bölge savaşına evrilebilir.

Önce mevcut durumdan başlayalım:

İsrail sivillerin de olduğu bölge ya da hedefleri o noktalarda Hizbullah militanları olduğu gerekçesi ile vuruyor ve sivil ölümlerini bu şekilde açıklıyor.

Hizbullah ise buna karşılık şu ana kadar sivil yerleşim birimlerini hedef almadı.

Bununda sebebi şu: Hizbullah militanları yerleşim birimlerinde yaşıyor, ordu değiller ve bir kışlaları, konuşlanmaları yok. Zaten güçlerinin bir kısmı da buradan geliyor. Ancak İsrail askeri üsler ya da konuşlanmalara sahip. Bu durum Hizbullah açısından düne kadar avantaj sağlıyordu ancak İsrail’in saldırıları bu avantajı ortadan kaldırdı ya da en azından ciddi zarar verdi.

Mevcut durumda İsrail’in yüzlerce noktaya saldırıları ve Hizbullah’ın da sadece askeri noktaları hedef alması çok uzun sürmez. Zira Hizbullah enine sonunda İsrail’in saldırılarına “karşılıklılık ilkesine göre” cevap vermek zorunda kalacak.

Bu da İsrail’e “savaş ilanı” kozu verebilir. İsrail aslında Nasrallah’ın son konuşmasında belirttiği gibi savaş ilanı yaptı, ancak hedef aldığı noktaları Lübnan toprakları içindeki Hizbullah noktaları olarak tanımlamaya devam ediyor.

BM ya da uluslararası toplum adı verilen koalisyon ise saldırılara zahirde tepki gösterse bile gizlide İsrail’in tanımlamalarını kabul etmiş durumda. Tıpkı Filistin’e karşı yapılan bombardımanların sadece HAMAS’a yönelik olduğu yalanı gibi.

Oyun çok kirli. Hizbullah cevap verse bir türlü, vermese bir türlü. İsrail’in yaptığı şekilde cevap verirse suçlu ilan edilecek, vermese Netanyahu tatmin olana kadar kayıp vermeye devam edecek.

OYUN ÇOK KİRLİ

Aynı uluslararası toplum koalisyonu Hizbullah’ın bir hata yapmasını bekliyor. Sonrası malum: Hizbullah sivilleri vurmuş, İsrail topraklarına ve dolayısıyla devletine savaş açmış konumuna gelecek. Ondan sonrası da malum uluslararası hukuka göre Hizbullah savaşı başlatan taraf olarak suçlu ilan edilecek ve hatta İsrail’e Beyrut’u bile vurma hakkı tanınacak.

Oyun çok kirli. Hizbullah cevap verse bir türlü, vermese bir türlü. İsrail’in yaptığı şekilde cevap verirse suçlu ilan edilecek, vermese Netanyahu tatmin olana kadar kayıp vermeye devam edecek.

Hizbullah’ın bu türden provokasyonlara karşı ne kadar dayanabileceği ise meçhul. Bakalım önümüzdeki günler neler gösterecek.

Eğer savaş yayılırsa önünü kimsenin kestiremeyeceği bir süreç başlayabilir. Uluslararası toplum adı verilen çete durdurulamadığı sürece tehlike büyümeye devam edecek. Küresel çapta herkesi sarmaz belki bu ateş ancak Lübnan ve çevresinde ucu bize varacak kadar büyük bir yangın başlayabilir.

Bu uluslararası toplum koalisyonu her yerde aslında. Latin Amerika'da, Kuzey Afrika'da, Ukrayna'da, Uzak Doğu'da, Gazze'de ve şimdi de Lübnan sınırına dayanmış durumda. Karşı taraf bunu görmediği sürece ve her koyun kendince mücadele vermeye devam ettiği sürece tek tek yok olacaklar ve en sonunda şatafat içinde gününü gün eden Arap monarşileri de paylarını alacaklar. İşte o zaman yeni Skykes - Picot'lara hazırlansınlar. Onca yeraltı kaynağını ilanihaye kimseye yedirmezler, o gün geldiğinde sadakatleri de beş para etmez. Parçalanmaya ya da daha ağır koşullarda anlaşma yapmaya hazır olsunlar. 

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER