Arjantin notları: Anarko-Kapitalizmin deneme tahtası
EKONOMİYaklaşık 1 yıl önce iktidara gelen ve Arjantin’i radikal şekilde dönüştüreceği konusunda halkı ikna etmeyi başaran ekonomist Javier Milei, ezber bozan gibi görünen ancak anarko-kapitalist yaklaşımlardan aşina olduğumuz radikal tezlerle ülkeyi yönetmeye soyundu.
İstikrarsızlık ve Arjantin kelimeleri, eş anlamlı kullanılabilecek kadar birbirine denk düşen ifadeler. Tarihin hangi dönemine bakarsanız bakın, siyasetten ekonomiye Arjantin’e ilişkin bir istikrarsızlık parametresi bulmanız daima çok kolaydır. Peki tarihi bir kenara bırakıp bugünkü Arjantin’e baktığımızda neler görüyoruz? 2024 şartlarındaki Arjantin, bugüne ve yakın geleceğe dair neler söylüyor?
Gelin, hep birlikte ana hatlarıyla bu sorulara yanıt arayalım.
Anarko - Kapitalist Bir Çılgının Deney Tahtası: Arjantin
Yaklaşık 1 yıl önce iktidara gelen ve Arjantin’i radikal şekilde dönüştüreceği konusunda halkı ikna etmeyi başaran ekonomist Javier Milei, ezber bozan gibi görünen ancak anarko-kapitalist yaklaşımlardan aşina olduğumuz radikal tezlerle ülkeyi yönetmeye soyundu. Nitekim Mileti deyince, devleti güvenlik ve adalet haricinde her alandan büyük ölçüde çekmeyi planlayan, eğitim ve sağlık gibi temel alanlarda devletin varlığını adım adım azaltıp özel sektörü güçlendirmeyi hedefleyen, serbest piyasa önündeki tüm engelleri ortadan kaldırmaya ve salt piyasa odaklı bir sistem inşa etmeye odaklı bir yaklaşımdan bahsedebiliriz. Arjantin’e ilişkin birkaç temel detaydan ve güncel bilgiden hareketle mevcut duruma ilişkin çeşitli çıkarımlar yapmak mümkün.
Sözgelimi Aralık itibariyle Arjantin’de enflasyon %190’lar civarında seyrediyor ve geçtiğimiz yıla göre bir enflasyon hızında bir yavaşlama var. Öte yandan ülkede alım gücü düşmeye ve yoksullaşma derinleşmeye devam ediyor. Halkın yarısına yakınının yoksulluk sınırının altında yaşadığı ülkede Milei, zaten çok güçlü olmayan sosyal destekleri ve sosyal politika kurumlarını budamakla meşgul.
Ülkede resmi döviz kuru ve gayriresmi döviz kuru olmak üzere birden fazla kur bulunuyor. Milei döneminde iki kur arasındaki makas önemli ölçüde daraldı, nitekim Milei göreve başlar başlamaz Arjantin pesosunu dolar karşısında %50 civarında devalüe etti. Bununla birlikte sokaklarda karaborsa döviz alıp satanları görmek, hala gündelik hayatın bir parçası olmaya devam ediyor. İnsanlar döviz bozdururken birkaç farklı dövizciden fiyat alarak karşılaştırma yapiyor.
Öte yandan Milei’nin 2024 sonu itibariyle 70.000 civarında kamu personelini işten çıkarmayı planlaması, bakanlıkların pek çoğunu kapatması ve kalanları da küçültmesi, görevlerine devam edecek kamu personeline enflasyonun çok altında zamlar (%8-10’lar civarı) önermesi, Arjantin tarihinde kamu kurumlarına dönük en agresif program olarak tanımlanabilir.
Daha önceki yıllarda görev yapan Peronist başkanlar (özellikle Nestor ve Cristina Kirschner) döneminde taşrada ve yoksul semtlerde açılan sağlık ocaklarına ve eğitim merkezlerine dönük bütçelerde de büyük kesintiler yapan Milei, yoksulların eğitim ve sağlık gibi temel hizmetlere ulaşımını giderek zorlaştıracak adımlar atmaktan imtina etmiyor.
Arjantin, son 1 yıldır bildiğimiz neo-liberal pratikleri epey aşan bir deneyimle kavruluyor. Devlete dair ne varsa onu bireysel özgürlüklere düşman olarak kabul eden kategorik bir zihniyete sahip olan Başkan Milei, sosyal politikayı ve toplumsal başlıklara ilişkin tüm meseleleri piyasanın görünmez elinin ve özel sektörün gücüyle çözmeyi hedefliyor.
Milei’nin yakın zamandaki en tartışmalı planı ise, ulusal vergi kurumunu kapatarak bunun yerine çok daha küçük ve yetkileri azaltılmış bir ulusal vergi kurumu kurmak istemesi oldu. Milei için vergi demek, ticari özgürlüğün engellenmesi anlamına geliyor. Yeni kurulacak ulusal vergi ofisinin, haliyle epey kısıtlı yetkilere ve dar bir hareket alanına sahip olması bekleniyor.
Sonuç Yerine
Arjantin, son 1 yıldır bildiğimiz neo-liberal pratikleri epey aşan bir deneyimle kavruluyor. Devlete dair ne varsa onu bireysel özgürlüklere düşman olarak kabul eden kategorik bir zihniyete sahip olan Başkan Milei, sosyal politikayı ve toplumsal başlıklara ilişkin tüm meseleleri piyasanın görünmez elinin ve özel sektörün gücüyle çözmeyi hedefliyor. Orta sınıfın halihazırda epey zayıf olduğu bir ülkede onu tamamen yok edecek, gelir dağılımı adaletsizliğini derinleştirecek ve ülkenin zayıf haldeki sosyal kurumlarını tümden tahrip edecek bu yaklaşım, Arjantin açısından yakıcı bir deneyim olmaya devam edecek gibi görünüyor.
Arjantin’de Milei’nin yıkıcı politikalarının ülke siyasetini ve toplumu hangi yöne doğru evrilteceğini ise zaman gösterecek.
İlginizi Çekebilir