Ahmet Şık: Sahipli başıboş siyasetçiler bu ülkenin en büyük sorunu
GÜNDEMAhmet Şık: Sahipli başıboş siyasetçiler bu ülkenin en büyük sorunu
Başıboş siyasetçiler bu ülkenin en büyük sorunu
Okullarına aç giden, MESEM projesi adı altında bir kölelik düzeninin esiri haline getirdiğiniz canlarını yitiren çocuklar; iktidarınıza kul, sermayeye köle yapmaya çalıştığınız milyonlarca genç var. Ama hiçbiri umurunuzda değil. Çünkü patronlara sömürecek ucuz iş gücü lazım. Katliamların önünü açmak için çıkardığınız gürültüyü başıboş siyasetçi sorunu için çıkarmıyorsunuz. Oysa ki sahipli ama başıboş siyasetçiler bu ülkenin en büyük sorunu. Çünkü çok kalabalıklar. Daha kötüsü ülke bile yönetiyorlar. Peki kimlerdir, nasıllardır bu başıboş siyasetçiler? Her şeyden önce kirli bir geçmişin mirasçısıdırlar. Güçlü olana söylemeye cesaret edemeyeceklerini, güçlünün hedefindeki haklıya söylerler. Yaşanılan iktisadi krizin faturasını muhalefete, bir asırlık geçmişi olan bir eşitlik sorunu nedeniyle gencecik insanların ölmesinin nedenini Kürtlere, yağma ve talanın sorumluluğunu FETÖ'ye, emperyalist işgal projelerinde ortaklık etmelerine rağmen döviz artışı ve pahalılığı dış düşmanlara, yoksulluğu Gezi Direnişine fatura ederler. Paraya ve güce taparlar. Tüccardırlar. Memleketin dününü, bugününü, yarınını satarlar. Besmeleyle aldıkları rüşvet paralarını dualarla sayarlar." Ahmet Şık, konuşmasını şöyle sürdürdü: Onlar için özgürlük değil rehinelik, özgüven değil güce tapınma, aklın değil efendisinin büyüklüğü önemlidir. Efendisinden makam, mevki, para, mutluluk dilenirler ki güvenceli sandıkları bir yaşamları olsun. Başı dik olmanın cesaretini bilmediğinden yaşamı boyunca baş eğmekle karşılanacak bir bedeli öderler. Diyeceğim o ki bir insanın haysiyetli olup olmadığı menfaatleri ile doğrular arasında tercih yapmak zorunda kaldığında anlaşılır. Hakka, adalete, iyiliğe, eşitliğe, öldürmenin değil yaşatmanın çözüm olduğuna inanan herkesin elinden geleni yapması gereken bir yasa teklifiyle karşı karşıyayız. Tercih sizin. Kitabı olan olmayan tüm dinlerin yasakları ve haliyle en büyük günahları aynıdır. Kul hakkı yemeyecek hırsızlık yapmayacaksın, rüşvet almayacaksın ve öldürmeyeceksin. Ancak kendine dindar diyen sizlerin halini düşününce söylemek hasıl oldu: Bu kainatta sizi cennetine kabul edecek bir din yok." https://yeniarayis.com/tunaysendal/habitatin-politizesi-ve-sokak-hayvanlari-yasasi/İlginizi Çekebilir