Adalar’da yaşanan katılımcı belediyecilik için fırsat olabilir mi?
KENTAdalar’da yaşanan katılımcı belediyecilik için fırsat olabilir mi?
İETT KAMU DEĞİL PİYASA AKTÖRÜ GİBİ DAVRANIYOR
Üzerinde durulması gereken konulardan biri de İETT Genel Müdürü İrfan Demet’in açıklamaları. Özetle “birkaç kere ihaleye çıktık, ancak katılan tek firma oldu, başka teklif veren olmadı” diyor. Bunda bir tuhaflık yok mu? Elektrikli araçlar projesi için Büyükşehir’in yıllardır çalıştığı biliniyor. Bu süre içinde birçok firmadan teklif alınabilir. Özellikli alanlar, SİT alanları, tarihi bölgeler için yeni ürünlerin geliştirilmesi teşvik edilebilir. Ancak bu alanda çalışan firmaların kendi aralarında anlaşarak, oligopol oluşturdukları iddiası da arka planda hep vardır. Mesela birisi bir araç tipi geliştiriyorsa, diğeri o alanı ona bırakır, başka bir ürüne yönelir. Böylece rekabet koşulları ortadan kaldırılmış olur. Bu rekabeti düzenleyen mevzuat açısından incelenmesi gereken önemli bir konu olabilir. Diğer bir tartışmalı konu ise ihale ile ürün geliştirme hizmetinin alınması. Otobüs gibi bir araç seri üretildiği için yere özgü tasarım yapmak zor olabilir. Ama Türkiye’de trafiğe çıkmak için gerekli olan “Tip Onay Belgesi” almış küçük firmalar da var. Kaldı ki bu konunun Büyükşehir’in en az on senedir gündeminde olduğu, A.B. tarafından şehir içi ulaşımda elektrikli araçlar projesinin fonlandığı biliniyor. Dolayısı ile “ruhsatlandırma, araç tescil belgesi alma” gibi meseleler yaşanan kriz için bahane olarak kullanılmamalı. Dolayısı ile Büyükşehir bu geçen sürede kolaylıkla bu çalışmayı yapabilirdi, diyebilirim. Ancak Genel Müdür’ün açıklamasında başka bir bilgi var. O da ihale sistemi ile ancak hazır, bitmiş bir ürünün alınabileceği. Oysa bir ihale yapabilmek için dahi neyin satın alınabileceğinin, uygun olduğunun teknik şartnamede tarif edilmesi gerekiyor. Dolayısı ile bir seçim yapabilmek için dahi bir alana özgü koşulların, kullanım özelliklerinin tanımlanması gerekiyor. Bir planlama, projelendirme, ürün ve hizmet geliştirme meselesi. Bu da hiç basit bir iş değil. Ayrıca belirtmek gerekiyor ki, kamusal nitelikli kararların içeriğini oluşturan bir konu tanımlanmadan, neyin yapılacağı bilinmeden, teknik şartnameleri bu özelliklere göre hazırlanmadan ihale yapmak mümkün değil. Fikir ürünleri kiloyla, metreyle ölçülebilir şeyler değil. Kaldı ki ihale ile kereste bile satın alacak olsanız, cinsini, kalitesini tanımlamak zorundasınız. Bunları geçelim. Genel müdürün açıklamada önemli bir detay var. Genel müdür “Adalar’da, özellikle Büyükada’da yoğun bir talep var, ihtiyacı karşılamak için bu minibüsleri çalıştırmak zorundayız” mealinde bir şeyler söyledi. Büyük hacimli, ayakta yolcu alan “bu araçlar çalıştırılırsa sorun çözülür” diyor. Acaba gerçekten öyle mi? Öncelikle talebin otomatik olarak arzı şekillendirdiğini varsayıyor. Oysa ulaşımda bunun tersi geçerli. Ayrıca yalnızca bununla da kalmayacak, bu “azmanbüs” adı verilen araçların çalışabilmesi için de yollar genişletilecek. Genel müdürün çözüm zannettiği şey sorunun kendisi Genel müdürün sözünü ettiği sorun özellikle bayram ve tatil günlerinde olmak üzere ziyaretçilerin altmış bin -belki de yakında yüz bin- sayısına ulaşması. Dediğim gibi sorunun çözümü için araç sayısının artırılmasını, Büyükada yollarının genişletilmesi gerektiğini düşünüyor. Büyükada’da vapurdan çıkan ziyaretçiler doğrudan kuyruklara yönlendiriliyorlar. Eğer kuyruklar uzarsa, yolculuktan bile daha uzun bir süre kızgın güneş altında eziyet çekiyorlar. Büyükşehir ziyaretçilere yürüyüş rotaları gösterse, hatta rehberli turların yapılmasını sağlasa belki ziyaretçilerin büyük bölümü bunu tercih edebilir. Bu durumu sorgulamak için geçenlerde kendi çapımda küçük çaplı bir anket yaptım. Kuyrukta bekleme süresi ne kadar? Araç için bir ziyaretçiye sıra geldiğinde gezi süresi nedir? Şaşıracaksınız ama bunları etraflıca konuşunca bir çok kişi kuyruktan çıktı ve yürümeye başladı. Kuyruğa yönlendirilen insanlar bunu bilmiyordu ve tek seçeneğin araçlara binmek olduğunu zannediyorlardı! Bunu sivil toplum kuruluşları kendi imkanları ile defalarca yaptılar ve ziyaretçilerin nasıl ilgisini çektiğini gördüler. Önerim Büyükşehir de insanları taşınacak nesneler gibi görmek ve yalnızca motorlu araçlara tıkıştırmak yerine gezilecek yerler, alternatif etkinlikler ve yürüyüş rotaları için rehberlik etmeyi -sivil toplum kuruluşlarının katılımı ile- bir denesin…BAZEN GERİ ADIM ATMALI
Ama daha çok şaşıracağınız bir başka şey söyleyeyim: Sahadaki İETT sorumlusu da benimle aynı fikirdeydi! O da kuyruktakilere aynı şeyi anlatmaya çalışıyordu! Kuyruktakilere benim söylediklerimi tekrarlıyor ve “yürürseniz kuyrukta sefil olmaz, daha çok keyif alırsınız” diyordu! Ne şaşırtıcı bir durum değil mi? Demek ki yönetim ile sahadakiler arasında bir iletişim yok. Sonuç: "Tam yol ileri" diyorsunuz ama yanlış yolda ilerlediğinizin farkında mısınız? Eğer yanlış yoldaysanız, “tam yol ileri” değil, “tornistan” yapmanız gerekli. Çünkü çözüm zannettiğiniz şey sorunun kendisi. Büyükşehir yetkilileri eğer bu söylediğime inanmıyorlarsa vapurlardan çıkan ziyaretçiler için “azmanbüs” yerine bir “yürübüs” kuyruğu açsınlar. Bu kuyruğa girenlere mesela yürüyüş mesafesindeki Troçki’nin yaşadığı ev anlatılsınlar. Bienal’de olduğu gibi kıyısına erişim sağlansın, dünyaca ünlü Mars Alimi’nin gözlem yaptığı astronomi kulesinin bulunduğu Mizzi köşkü tanıtılsın, ilk modern belediyenin çalıştırdığı vapurları yöneten kişi, Con Paşa’nın köşkü hakkında bilgi verilsin, Louis Sabuncu’nun olağanüstü hayat hikayesi ve köşkü anlatılsın. Daha akla ne geliyorsa… Dahası Büyükada’nın eşsiz doğal güzellikleri, bitkileri, su altı yaşamının eşsiz özellikleri tanıtılsın. Bunu sivil toplum kuruluşları kendi imkanları ile defalarca yaptılar ve ziyaretçilerin nasıl ilgisini çektiğini gördüler. Önerim Büyükşehir de insanları taşınacak nesneler gibi görmek ve yalnızca motorlu araçlara tıkıştırmak yerine gezilecek yerler, alternatif etkinlikler ve yürüyüş rotaları için rehberlik etmeyi -sivil toplum kuruluşlarının katılımı ile- bir denesin… Bakalım o zaman ne olacak? Denemesi bedava. https://yeniarayis.com/korhangumus/azmanbusler-ortaligi-neden-karistirdi/İlginizi Çekebilir